Güzel günlere...

Yaşamın içinde binbir olumsuzluk varken, siz durmadan güzellik, mutluluk ve iyimserlikten söz ederseniz; size öfkelenirler. Pes doğrusu! Bu kadar da olmaz, derler... Desinler.

Yaşamın içinde binbir olumsuzluk varken, siz durmadan güzellik, mutluluk ve iyimserlikten söz ederseniz; size öfkelenirler. Pes doğrusu! Bu kadar da olmaz, derler... Desinler.

Bu kadar yaşam deneyimimden sonra, anladım ki, gerçekten olumsuz düşünceler diğer olumsuz düşünceleri çağırıyor; adeta birbirini çekiyor... Bunları bizzat gördüm, yaşadım.

Bu konuda bir dizi örnek verebilirim size... Shad Helmstetter, Bizi Biz Yapan Seçimlerimiz isimli kitabın 170. Sayfasında “Şikayet etmemeyi seçebilirsiniz” der. Olaylar ve durumlar karşısında durmadan yakınan insanlara rastlarsınız. Bitmek bilmeyen yakınmalarını dinlemek insanı sıkar. Bu yakınmayı nasıl bir tercihe dönüştürebiliriz? Yazar, yakınma için boşa geçen zamanı, verimli bir başka zaman dilimine dönüştürebileceğimizi anlatır. Yakınma sonucunda bir şeyler düzelmez. Aksine sinirlerimiz bozulur. O durumu ya da olayı kabullenmek, üstünde durmamak; en iyisi bakışlarımızı başka yana çevirmek iyi bir yol olabilir. Denemek, her zaman mantıklı bir yoldur. Olumlu eylemlere adım atmak, olumsuzlukları ortadan kaldıracaktır.

Çok sıkılıp bunaldığınızda, evden dişarı çıkın. Size iyi geleceğine inandığınız, neşeli bir arkadaşınızı arayın. Kesinlikle ona sıkıntılarınızdan söz etmeyin. Farklı konularda konuşmak sizi rahatlatacaktır.

Ya da yürüyüş yapın. Düşüncelerinizi değiştirin. Çevrenizle ilgilenin. Gördüğünüz her binanın ayrıntılarına verin kendinizi... Daha önce fark edemediğiniz taraflarını bulun. Markete girdiğinizde, insanları inceleyin, onlarla ilgili kendinizce yorumlar yapın. Hatta tanıdığınız kişilere merhabalarınızla birlikte, çocuklarını, torunlarını sorun. Aslında ilgilenecek pek çok konu bulabilirsiniz.

Hiçbirini istemiyorsanız, o zaman radyoyu açıp hoşlandığınız bir müzik türü yakalayın. Kitaplığınızdan bir kitap seçip okuyun. Başlangıçta odaklanamazsanız da üzülmeyin, kendiniz zorlayın. On dakika sonra, kendinizi kitabın içinde bulacaksınız.

Hele bir de bahçeniz varsa, çok sanslısınız. Minik balkonunuzda, saksılarda bir şeyler yetiştirebilirsiniz. Her fırsatta çiçeklerle uğraşın, yeni bitkiler yetiştirin. Onların tohumdan başlayarak büyümesi, filizlenmesi, rengârenk çiçekler açması sizi çok mutlu edecektir.

Siz siz olun! Arasıra başkalarının zor hayatlarına da bir göz atın. Halinize şükretmesini öğrenin. Yaşamın küçük zorluklarının sizi üzmesine, ezmesine izin vermeyin. Siz önemsemezseniz, onlar da sizi hırpalamaz.


Yeni kitabım ‘Adı Sevmekle Başlasın’ okuyucularıyla buluşuyor!
Bu haber 2931 defa okunmuştur
  • vatandas  lefkosa surlar ici - 09.11.2011 olumlu veya olumsuz dusunceler kadar renkler de cok onemli. siyah degil, pembe gozluk deneyin. ben denedim cok mutluyum..

:

:

:

: