‘Teşvik’ kelimesi özellikle yatırımcılarımızın ve üreticilerimizin duymaktan çok memnun oldukları bir kelime… Çünkü teşvik demek daha fazla yatırım demek, teşvik demek daha fazla kazanç demek, teşvik demek en önemlisi birilerinin sizin arkanızda olduğunuzu hissettirmesi demektir.

Tüm dünyada olduğu gibi bu kural ülkemizdeki yatırımcılar ve üreticiler içinde geçerli… Ancak tek bir farkla… Her yıl anavatanımız Türkiye’den ülkemize gönderilen hibeler, teşvikler ve krediler ne yazık ki ülkemizde yatırımcılara ve üreticilere tam anlamıyla yansıtılamıyor.

Türkiye bu desteği sağlarken, ‘Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti artık kendi kanatlarıyla uçsun’ istiyor. Kendi kendisine yeten bir ekonomisi, kendi çarklarıyla dönebilen bir piyasası olsun istiyor. Ancak ne yazık ki beceriksiz yönetimlerin doğru olmayan kararlarıyla birlikte ne yatırımlar yerine ulaşabiliyor ne de üreticiler ya da yatırımcılar ülkeyi ve kendilerini bir adım öne çıkaracak o hamleyi yapabiliyorlar.
Hükümetin tek gailesi ne yazık ki ülkenin gelişmesinden ziyade maaşları gününde ödemek gibi gözüküyor. Her aybaşında ve ay sonunda tabii ki bir de yılın son günlerinde ‘acaba maaşlar ödenecek mi, acaba 13. maaşları alacak mıyız?’ kaosu baş gösteriyor. Bu esnada ne üretici ne de yatırımcının hali sorgulanmıyor. Üreticiler bir yerde yatırımcılar bir yerde kan ağlarken, ‘Türkiye parayı versin de 13. maaşları ödeyelim’ diye düşünülüyor.

Şimdi bir yılın yine son günlerine geldik… Yine sokakta en çok duyduğumuz konu ’13. maaş konusu’… Hükümet; ‘ödeyeceğiz’ dese de kuşku kurtları içimizi kemirmeye devam ediyor. Ancak bizce korkacak bir şey yok. Devlet 13. maaşları ödeyecektir. Memurlar da kredi kartlarının borcunu artı bir maaşla kapatırken yatırımcılar ve küçük esnaflar korkuyla mazbataları beklemeye devam edecekler. Ne de olsa hükümetin asli görevini sadece maaşları gününde ödemek olarak görmüyor mu toplumumuz? Yasa masa yapılmasına da gerek yok. Yeter ki maaşlarımız gününde ödensin. Ödensin de birileri yeni yılı parmaklıklar ardında geçirsin kimin umrunda olur ki bu?