Kıbrıs Türk Havayolları(KTHY)’nin iflasının ardından arap saçına dönen ‘milli havayolu’ konusu belirsizliğini koruyor. Bir dönem yatırımcılarla ortak paydada buluşulamadığı için rafa kaldırılan Kuzey Kıbrıs Havayolları(KKHY) konusunda ne yazık ki hükümetten ne bir ses ne bir soluk çıkmıyor…

Anlaşılan o ki hükümet zamana oynamaya ve vatandaşlarımıza umut dağıtmaya devam edecek. Ancak perde gerisinde yaşanılan olayları saklamak da olmaz…

Bizler gazetemizin 18 Kasım tarihli manşetinde KKHY konusunun rafa kaldırıldığını yazmıştık. O zaman da belirttiğimiz gibi hissedarlar, THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Hamza Ersan Saner ile görüşmüşler ve konuyla ilgili bir değerlendirme yapmışlardı. Gelinen noktada bir orta yol bulunamadığı için de projenin ikinci bir projeye kadar askıya alındığı iddia edilmişti. Söz konusu haberle ilgili görüşlerine başvurduğumuz Bakanımız Sayın Saner, ‘iddiaların söylentilerden ibaret olduğunu ve açıklama yapmaya lüzum görmediğini’ belirtmişti.

Ancak aradan geçen günler, haftalar hatta aylar içerisinde kimse bu konuda bir yorum yapma gereği görmedi. İflas eden bir kuruluşun hantal bir yapıda devam ettirilmeye çalışılması tabii ki de sadece süreci uzatmaktan başka bir işe yaramaz. Ancak ne yazık ki ‘milli havayolu’ konusuna vurgu yapan konunun tarafları, süreci tamamen tıkamaktadırlar. ‘Eğer elimizi taşın altına koyacaksak milli havayolumuz için koyarız’ diyen yatırımcılarımız da belirsizlik nedeniyle herhangi bir girişimde bulunamıyorlar. Öte yandan halkımız ve KTHY’nin eski çalışanları da ‘ya yeni bir havayolu kurulursa’ diyerek başka bir alternatif düşünemiyorlar. Yani bu belirsizlik hem halkımızı, hem yatırımcılarımızı hem de turizmimizi kısır bir döngü içerisine sokuyor.

Peki nedir yapılması gereken?

Sayın Bakanın bir an önce çıkıp net bir şekilde açıklama yapması gerekiyor.

Ya, ‘Biz size milli havayolunu göklere çıkaracağız dedik. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı bunu yapamıyoruz’diyecek… Ya da ‘evet söz verdiğimiz gibi biz bu işi başardık. Şu tarihten itibaren göklerdeyiz’diyecek…

Her iki yolda da vatandaşlarımız ve yatırımcılarımız kendilerine yeni bir yol haritası çizip önlerine bakacaklar. Bu süreç içerisinde eğer yeni bir havayolu kurulmazsa alternatifler için temaslara geçilmesi, charter seferlerle ilgili girişimlerin yapılması gerekecek. Ya da eğer milli havayolunda ısrar edilecek ve bu başarılacaksa bu sefer de tanıtım ve reklam konularının gündeme gelmesi söz konusu olacak.

Umarız 2012 yılından önceki bu son hafta içerisinde birilerinin aklına KKHY meselesi gelir de 2012’ye önümüzü görerek girebiliriz…