Farkındalıklarımız…

Yaşamın tadını damağımızda hissetmektir farkındalık… Kana kana içilen suyun derin hazzıdır… Çevremizde olan bitenin farkına varıp keyifle yaşamaktır… Sevinçlerimizi ikiye katlamaktır… Paylaştıkça çoğalmaktır…

Yaşamın tadını damağımızda hissetmektir farkındalık… Kana kana içilen suyun derin hazzıdır… Çevremizde olan bitenin farkına varıp keyifle yaşamaktır… Sevinçlerimizi ikiye katlamaktır… Paylaştıkça çoğalmaktır…

Yaşamın içinde duruşumuz ne kadar önemliyse, farkındalıklarımız da en az o kadar önemlidir. Aslında başarılarımızın temelinde de o vardır.

“ Fark etmediğiniz yol sizin değildir. Sizin olmayan bir yol da sizi bir yere götürmez.” Öyleyse ne yapmalıyım? Neleri fark etmeliyim?

Yaşamı anlamlandırmanın yoludur farkındalık…Elbette önce kendimi fark etmeliyim.Kendime ait duygularım, isteklerim neler ve ben bunları doğru anlatabiliyor muyum? Ben kimim, nelere gücüm yeter? Yeteneklerimi ve zekamı yeterince kullanabiliyor muyum? Nasıl bir gelecek düşünüyorum?

İkinci adımda da, benim dışımdaki insanların iç dünyalarını da fark etmem gerekir. Özellikle aile içiiletişimdebaşarılı olunduğunda gerisi daha kolay oluyor. Yaşamdan zevk almak, güzel anları paylaşmak, hedefler belirlemek… Gençlerimiz o zaman daha donanımlı oluyor, kendilerini daha güçlü hissediyor.Anne babalar olarak sizler, öğretmenler olarak da bizler bu konuda son derece duyarlı davranmalıyız. Bu hepimizin boynunun borcu…

Mağusa Türk Maarif Koleji

Günlerden cuma… Önce matbaadan geçip son kitabım (şiir) SEVMEYE 5 KALA’yı alıyorum. Mor kapağı ile şeker gibi olmuş. Öyle mutluyum ki, tarifi imkansız… Sevinç içinde yola koyuluyorum. Güneşli, pırıl pırıl bir günde Mesarya ovasını bir uçtan bir uca geçiyorum. ADA’ma bahar gelmiş, tarlalar yemyeşil, içlerinde sarı sarı lapsanalar, ekşiliceler… Yol kenarlarında papatyalar, gelincikler açmış… Yol boyunca, tablo tadındaki güzellikleri mutlulukla seyrediyorum. Ülkem cennet gibi… Tanrım, sen onu her türlü beladan koru, ona güzel günler kısmet et…

Mağusa görünüyor. Kaleyi ve surları seyrediyorum. Yolda yavaş yavaş, her şeyi görerek gidiyorum. Sahile doğru ilerliyorum. Şimdi liman şeridindeyim. Kıyıdan gittiğim halde deniz hala yok… Aslında bu beni her zaman üzmüştür. Deniz kenarında yaşıyorsunuz ama onu göremiyorsunuz… Sanki siz görmeyin diye, özellikle saklamışlar… Oh, be! Nihayet denizi görüyorum... Palm Beach otele varmadan sağa dönüyorum.

Bugün MağusaTMK’nın konuğuyum. Girne ve Lefkoşa okullarından sonra orada da öğrencilerle buluşalım dedik. Sevgili Zühre Özkaraman (Resim öğr.) ve Erkan Dağlı (Müzik Öğr.)’nınemekleriyle salon hazırlanmış. Okula girer girmez okul müdürü Bahadır Volkan ve sevgili Zühre tarafından karşılanıyorum. Zühre, güler yüzüyle oradan oraya durmadan koşturuyor. Kitaplarımı yerleştiriyor, öğrencileri toparlamaya çalışıyor. Canım benim… Hiç emeğini esirgemiyor. Onu yıllar öncesinden tanıyorum.

Afişlerim asılıyor. Son hazırlıklar yapılıyor. Öğretmen odasında, kahvemiiçerken, özellikle edebiyat öğretmenleri ile tanışıp sohbet ediyoruz. Beste’miz de (Sakallı) bu okulda İngilizce öğretmeni… Hemen geliyor, kitaplarımdan bir sürü imzalatıp alıyor. Yarım saat sonra, salondayız. Zühre, beni öğrencilere takdim ediyor.Erkan şiirlerime piyanoyla eşlik edecek. Söyleşimiz başlıyor. Seksen dakika çıt çıkmıyor salonda. Zaman zaman sadece şiirlerin sonunda alkışlıyorlar beni. Konuşma bitiminde kitaplarını imzalıyorum. Daha konuşacak çok şeyimiz var oysa… Beni, soru yağmuruna tutuyorlar. Öyle güzeller ki! Defterime yazdıkları inanılmaz notlar…

“ Gözlerinizden etrafa saçılan ışıktan ve kitaplardaki güzel sözcüklerden etkilenmemek mümkün değil. Melek gibi tatlı, güzel Ayşe Hanım, iyi ki varsınız… “ ERKAN DAĞLI (Müzik öğr.)

“Çok enerji dolu birisiniz. Enerjinizle bütün salonu doldurdunuz. Sizi dinlemek çok güzeldi. Geldiğiniz için teşekkürler…” ÇİSE

“ Şimdi eve gittiğimde yapacağım ilk şey, annemi ve babamı öpmek olacak. Bu değerleri bize hatırlattığınız için çok teşekkür ederiz.” SADİYE

“ Siz tanımak ve dinlemek çok çok güzeldi. Teşekkürler…” ASYA

“ Bugün için acıyordu. Ama öyle bir geldiniz ki, saçtığınız ışık ve enerjinizle yüreğimde umut ve ışık oldunuz. Yolunuz açık olsun… İyi ki geldiniz… Sanat ve şiir dolu yıllar sizi hiç eskitmesin… Sevgilerimle… ” ZÜHRE ÖZKARAMAN

“ Okulumuza gelip bizimle böyle güzel sohbetler yaptığınız için çok teşekkürler… İyi ki sizi tanıdık…” EMİNE

“ Sizi çok sevdim, sizi tanımak çok güzeldi. Bizi çok güzel anladınız ve anlattınız. Umarım sizinle bir daha görüşme şansım olur… Teşekkürler…” SEDA

“Siz tanımak çok güzeldi. Geldiğiniz için çok teşekkür ederiz…” DİLER

“ Aşk konuşamamaktır… Susmaktır… Sessizce anlaşmaktır…” EMİNE

“ Buraya geldiniz… İyi ki geldiniz… Teşekkürler…” MELİS

“ Bize şanslı olduğumuzu söylediniz… Sizinle tanışarak şansımı artırdığınız için teşekkür ederim. Umarım son görüşmemiz olmaz. İyi ki varsınız… Çok teşekkür ederim.” ŞEVVAL

“ Merhaba mutluluk… Nasılsın görüşmeyeli?... “ BÜŞRA

“ Yaşamak, küçük şeylerle mutlu olmakla mümkündür…” FATMA MÜRVET

Hayat yaşamaya değer… Hayatı doya doya yaşayalım…” SEVİNÇ

“ Önce sağlık, sonra sevgi… Bence de bu ikisini hep yaşatalım…” SALİHA

“ Konuşmanız çok güzel ve etkileyiciydi…” EMİNE ÇAVUŞOĞLU

“ Sevgili Ayşe Hocam,
Bu kadar zamandır bu okuldayım ve birçok günler düzenlendi. Bir tek sizin sözlerinizi dinledim. Bir saniye olsun sıkılmadım… Bir gün de olsa, sizi, usanmadan, bıkmadan dinlerim. Şiirlerinizi de çok sevdiğimi bilmenizi isterim…” İBRAHİM KORAY

“Siz bir meleksiniz… Sizi gördüğüme çok mutlu oldum. Keşke her gün görebilsem…” REZAN

“ Sevgili Ayşe Hoca,
Şimdiye kadar sizin kadar mutluluk dolu, hayat dolu, neşeli birini görmemiştim. İnşallah sizi tekrar görebilirim… Sevgiler ve saygılar… ” ŞENGÜL SARAL

“ Çok güzel ve hatırlanması gereken çoğu duyguyu farkında olmamı sağladınız… Sevmek… “ ELÇİM ÖZTEMİZ

“ Hayatımda gördüğüm en neşe dolu, en güler yüzlü insandınız sanırım… Sizi tanımak çok güzeldi… İyi ki tanımışız sizi… İyi ki varsınız…” CANSEL MİMAR

“Çok muhteşemsiniz… Umarım sizi tekrar görebilirim…” ÇİSEL DEMİRALP

“ Size çok ısındım. Pozitif enerjinizle doldurdunuz bu salonu. Sanki içimden geçenleri, bir kitap sayfasıymış gibi okudunuz. Bugün çok mutlu oldum. Sanki bir güneş düşmüştü aydınlanmayan bu salona… Size çok teşekkür ederim.. Hayallerimi gerçekleştirmek için ufak ufak adımlar atacağım. Kalemi tutan ellerimle ve bu sözler çıkan yüreğimle… İyi ki misafirimiz oldunuz…” NURCAN DÜZENLİ

“ Hayat, gizemli bir kapı… Elimizde anahtar… Tek sorun onu nasıl açacağımız…” TUTKU GÜLER

Fazla söze gerek yok… Gençler söylenebilecek en güzel sözleri söylemişler zaten. Ben bu satırları yazarken telefonum çalıyor ve Zühre Hanım, gelecek haftalarda tekrar okullarına gidip gidemeyeceğimi soruyor. Ne demek! Elbette, koşa koşa hem de… HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM…
Bu haber 2922 defa okunmuştur
  • Teşekkürler Erkan Dağlı  Mağusa - 06.03.2012 Güzel insan Ayşe Tural ile keyifli bir buluşmaydı.Tüm GMTMK ailesi olarak mutlu olduk.Güzel paylaşımınız için de gazeteniz Star Kıbrıs ailesine sonsuz minnettarlıkla...

:

:

:

: