Yıllardır devam eden müzakerelerde Kıbrıs RUM tarafının stratejisi çok da değişmedi,bir noktaya odaklanıyorlar ve farklı kollardan ayni yere doğru ilerliyorlar bu da eğer bir anlaşma olacaksa anlaşmanın KC temelinde olmasıdır. Geçen haftalarda öyle bir kavgalar koptu ki ulusal konsey toplantılarında, bunlara yabancı birisi şahit olsa tamam RUM siyasiler kavga halinde ve ulusal davalarında çatlak oluşacak diye düşünebilir.

Rum ulusal davası bir eksen etrafında dönüyor ve çark etmiyor o da değerli okuyucularım “KIBRIS CUMHURİYET’İNİN” devamının savunulmasıdır. Tüm siyasi muhalif partiler HRİSTOFYASA ciddi şekilde saldırdı, neden ise müzakerelerde TÜRK tarafına sağladığı haklardan dolayı. Bu haklar iddiaya göre TALAT _HRİSTOFYAS uzlaşmasına bağlı TÜRKLERE tanınan dört özgürlük özellikle de TÜRKİYE vatandaşlarının KIBRIS vatandaşlığı dört YUNANALIYA bir TÜRKİYELİ kısa sürede diyorlar ada TÜRKLEŞİR.

VATANDAŞLIK KONUSU, DÖNÜŞÜMLÜ BAŞKANLIK, ÇAPRAZ OY, TOPRAK KONUSU, TÜRK ASKERİNİN DURUMU, TÜRK GÖÇMENLER VE İADE EDİLECEK YERLEŞİM YERLERİ. Bazı bölgelerin koşulsuz iadesi isteniyor MARAŞ, GÜZELYURT, KARPAZ ve dahalar. Ana muhalefet DİSİ genel başkanı NİKOS ANASTASİYADİS müzakereleri HRİSTOFYAS çok kötü yönetiyor ve bu gidişat ile önümüzdeki haftalarda ki gelişmeler ile çok büyük bir açmazın ve kaosun içerisinde kalabilir RUM tarafı diyor. DİKO, EDEK, EVROKO ve EKOLOKLAR peşinen HRİSTOFYAS görüşmelerden çekilmeli görüşünde uzlaşıyorlar ve daha birçok stratejiye gebe bir siyaset.

HRİSTOFYAS cevap veriyor ve diyor ki ben ne haklar tanıdım ki bana saldırıyorsunuz EDEK başkanı ve RUM temsilciler meclis başkanı YANNAKİ OMİROU sabah akşam bana küfürler yağdırıyor nasıl bilgilendireyim şahsını bende bilgi vermiyorum. Geçmiş liderler görüşmeler ile ilgili hiçbir belge bırakmadılar PAPADOPOULOS BM’ye ne bilgi ne belge ne de bir görüşme tutanağı bıraktı, KLERİDES ile aram iyi idi görüşüyorduk ancak eski liderler bana bu tutanakları ilgilendiren belge bırakmadı. Ben görüşmelere başlayınca birçok noktada ilerledik ve bir noktaya geldik. İşte benin bu noktada vereceğim bilgiler ULUSAL KONSEY kararlarının dışına çıkmadığımdır,tüm konularda anlaşma olmadıkça anlaşılmış sayılmaz KC den de hiçbir şekilde feragat etmiyoruz görüşmeler de bulunacak bir anlaşmanın temeli KC çerçevesin de olacaktır ayni zamanda da KC AB nin üye devletidir.

Özeti değerli okurlar RUM siyasiler ne kadar da kavga etse ulusal davalarında “KIBRIS CUMHURİYETİ” çözüm modelinde uzlaşıyorlar esas uzlaşma ve haklarını teslim etmeme bu noktada tektir ve tartışmasızdır, HRİSTOFYAS da bunu savunuyor . şu ayrıntıyı da kaçırmamak gerekir tüm siyasi tartışmalar 2013 RUM CUMHURBAŞKANLIĞI seçimleri gölgesinde gerçekleşiyor.

KKTC de neler oluyor diye özet ile tek bir ulusal davayı savunan bir politika yok bu beni gerçekten üzüyor, çünkü niye bu şekilde bir çalışmayı başaramıyoruz. Birinin ak dediğine diğeri kara diyor. Peki gerçekten niye böyle oluyor tek taraflı kimseyi suçlamak istemiyorum ancak hem muhalefet kusurlu davranıyor hem de hükümet tarafı ve KKTC CB lığı bir şeyleri istenilen noktada paylaşmıyor mu ki bu şekilde tepki doğuyor.

Geçen hafta bir UMURUNDA MI sloganı ortaya çıktı evet ona karşı da UMURUMDA cevabı gecikmedi bizler ne anladık BİR BÜYÜK HİÇ savunulacak o kadar argüman varken böyle anlamsız basit şeyler ile birileri gündem yapmaya çalışıyor. Biz tek ayaklı silah zoru ile gasp edilmiş KC nin AB dönem başkanlığın da bile bizi temsil edemeyeceğini tarihi gerçekler ile doğru bir şekilde anlatacağımıza bakın neler ile kavga ediyoruz.

Doğru bir politikayı oluşturmak için bana göre zamanımız kısalıyor eğer RUM tarafı bu şekilde uzlaşmazlık tavırları ile devam edecekse alternatif siyasetin zamanı gelmiştir ve farklı politikaların sesi KKTC den çıkmalıdır emin olunuz ki şüphesiz daha etkili olacaktır.