Kıbrıs eskisi gibi olmayacaktır

Değerli okurlarım başlıktan da belli ki çok iddialı bir öngörü, belki de benim tarzım diyebilirim.

Değerli okurlarım başlıktan da belli ki çok iddialı bir öngörü, belki de benim tarzım diyebilirim. Bir yazımda ARAP baharı ARAP savaşına dönmesin diye bir iddia ortaya atmıştım, ki savaşın hüküm sürdüğü bir değişim rüzgarı var ARAP baharında. Yaşanan değişimlerin bir savaş ortamı yaratacağı belli idi ve aşiretler çatışmaları yaşanıyor.
KIBRIS artık eskisi gibi olmayacak yıllardır devam eden müzakereler RUM tarafı 40 yıl daha devam etsin mantığında yeter ki HELENİZM zarar görmesin onlara göre ada HELENLERE aittir, mantık bu. Biz Kıbrıs TÜRKLERİ RUM anlayışına göre azınlık haklarımız ile ancak bir anlaşmaya varabiliriz, RUM siyasileri gasp ettikleri cumhuriyeti bizim ile paylaşmak istemiyorlar esas sorun burada. Ancak 1 temmuz tarihi milat olma yolunda MARAŞ ile ilgili haber bu uygulanır ise HRİSTOFYAS sıkıntıya girer çünkü Maraş’a TÜRK yönetimi altında olsa bile gidecek RUM halkı var.

Ercan hava limanı ihalesi ve büyütülmesi yeni bir başlangıcın hazırlığı diye düşünüyorum. Büyütülecek hava limanı uluslar arası bir uçuş stratejisini çağrıştırıyor. Bunu biz değil RUMLAR düşünsün yarın bu gün gibi olmamak zorunda.

TÜRKİYE çok büyük bir güç en nihayet HRİSTOFYAS bu gün 1 nisan EOKA kutlamaların da kabul edip dile getirdi, şöyle dedi “TÜRKİYE’NİN büyük güç olduğunu biliyoruz ancak KIBRIS ta anlaşma olabilmesi için BM TÜRKİYE’YE baskı yapmalıdır” dedi.
Burada KKTC halkı üzerinde ki eksikliği görüyorum bizler güçlü bir şekilde RUM tarafına siz bizi silah zoru ile yönetimden kovdunuz diyemiyoruz tek ses olarak da siz bizi temsil edemiyorsunuz diyemiyoruz. Birileri bunları söylerken bir başkaları da Brüksel de RUM siyasiler ile ortak fikir savunuyorlar, bu şekil ortak yürütülen bağımsızlık kavgasında olmaz.
RUM tarafının bulduğu doğal gaz ve petrol yalınızca onların değildir onlara hatırlatılmalı bu da şahin bir dış politika istemektedir kimseyi de rahatsız etmez çünkü kendi hakkımıza sahip çıkıyoruz. Bizler bu konuyu basit birkaç açıklama ile geçiştiriyoruz gibi geliyor. Bu konuda çok daha güçlü sesler çıkartmalıyız, unutmayalım ki bize hakkımız tepside sunulmayacaktır.
Herhangi bir anlaşmaya RUM tarafında imza koyacak bir lider yok şu anda süreçte çalışıyor önümüzdeki haftalarda BM ve GS bir rapor sunacak. Eğer yakınlaştırabilecek sunulmuyor ise çünkü HRİSTOFYAS peşinen BAN Kİ MOON çoklu konferans çağıramaz demişti.
Mal tazmin işlerine de yürütülen çalışmalara çok dikkatli bakmak gerek çünkü mal bizim adımıza geçiyor işte o zaman KKTC ayrı bir varlık olarak samimi bir tanınma isteyebilir. Bundan dolayı tüm gözlerimizi mal tazmin yasasına ve uygulamalarına çevirmeliyiz,KKTC yasal zemine o zaman geçebilir.

TÜRKİYE, ABD ve İSRAİL çıkarları orta doğuda çakışır ondan dolayı bu üç güç kavga edemez nasıl çözüm olacaksa bu üçlünün etkisi çok büyük olacak. Kıbrıs da İNGİLTERE’NİN etkisi de göz ardı edilemez.
Masada görüşülen ortak federasyon biraz zor kurulur ancak bir şeyler mutlaka olacak. Kıbrıs böyle kalamaz.doğal gaz çalışmalarında TÜRKİYE kararlı durmak zorundadır çünkü gasp edilen hakkımızı arıyoruz. KKTC halkı meclisi ve tüm kesimler olmak üzere kendi geleceğimizi belirlemek için birlik olalım.
Bu haber 953 defa okunmuştur

:

:

:

: