DPÖ.
Devlet Planlama Örgütü.
“Örgüt” denince bir irkilme oluyor bende.

Anavatanda en çok seslendirilen kelime, ondan dolayı herhalde.

Devlet planlama örgütümüz beş aylık hayat pahalılığı oranını açıkladı.

%1.69 ilginç.

Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi değil bu açıklamayı yapan. Yani uzayda olmakla ilgisi yok.

Burası KKTC ve bu hayat pahalılığı oranını bizim DPÖ açıkladı.

İnandırıcı mı?

Değil tabi ki.

Birkaç gün önce, bir ortamda Maliye Bakanımız Sayın Ersin Tatar’a sormuştum “Temmuz ayında hayat pahalılığı ödeneğini söylediğiniz gibi verecek misiniz?”.

“Elbette vereceğiz. Devlet Planlama Örgütümüz ne diyorsa o. Benim beklentim en fazla %3”.

DPÖ, Maliye Bakanımız bile şaşırttı. Helal olsun.

Yani bizim şaşırmamız gayet doğal.

Güvenilir mi?

Hayır.

Neden her kurum güvenini yitiriyor?

Çünkü tamamen siyasi, tamamen gerçek dışı, tamamen hayali yaklaşımlar var ortada.

Gerçekten merak ediyorum. Bu rakamların belirlenme yöntemi nedir?

Neden şeffaf ve bilimsel şekilde yapılmış araştırmalar her şeyi ile kamuoyu ile paylaşılmıyor.

Yani aynen sözüne mi, cebime mi durumu.

Yada daha önce yazdığım gibi “Yemek kalmadı kralım. Siz hikâye anlatmaya devam edin”.

Fiyatları araştırmak için küçük bir niyet sahibi olduk.

Marketçi konuşmuyor.

Toptancı konuşmuyor.

Vatandaş konuşmuyor.

“Akaryakıt zamları sizi nasıl etkiledi?” Diye soruyorum.

Ekmeğini direksiyon sallayarak kazanan insanlar konuşmuyor.

Buda araştırılması gereken bir nokta. Tam bilimsel bir vakayız.

O zaman ne yapacağız?

Temizlik ürünleri zamlanmış.

Temizlik yapmayın.

Patlıcan pahalı mı?

Almayın. Kabak alın.

Domates daha mı pahalı?

Yemeyin. Hıyar daha ucuz onunla yapın salatayı.

Süt içemiyorsan, Bira iç.

Akaryakıt %60 zamlandı mı?

Bisiklet kullanın. Yada yürümeyi dene. Hem de sağlıklı.

Tüp gaza % 80 eklendi mi?

Yemeklerinizi mangalda yapın. Daha keyifli oluyor.

Elektrik %36 daha kazık artık.

Söndürün lambaları, klimaları, eskisi gibi yazın serin, kışın sıcak kerpiç evler yapın. Sokak lambalarını kapatın. Lamba suyuyla çalışan lambaları çıkarın ambarlardan.

Eğitim, sağlık, devlet harçları zamlandı malum.

Hasta olmayın, sakın ha ölmeyin, çocuklarınızı okula göndermeyin. Çalıştırın bir sanat sahibi olsunlar. Hem Memlekete asgari ücretle çalışacak fedakâr işçiler lazım.

Hem çocuklara kitap almak, okullarına bağış yapmak zorunda kalmazsınız.

O paraya tuvalet kâğıdı alırsınız. Ev ekonomisine katkı olur.

Ve konuşmayan yurdum insanı; Ya konuşacaksınız yada bu önerilerimi uygulayacaksınız.

Ve Devlet Planlama Örgütü; Çok olmadı açıklanalı. Mahkeme davaları 1980’den 2011’e %811 artış göstermiş. Evlenenlerden çok boşananlar varmış. Çocuklar taciz ediliyor, dövülüyor, öldürülüyor. Sokaklarda çete savaşları var. Herkes kendi adaletini uyguluyor. İşyerleri, evler, soyuluyor, güpegündüz kurşunlanıyor. Bunları da araştırın yüzdelik olarak açıklayın. Açıklayın ama artışlı olarak geri dönmesin.