Kıbrıs Türk Edebiyatından…

2000li yıllarda, Kıbrıs Türk şiirini geleceğe taşımaya hazırlanan genç isimlerden biri olarak Şirin Zaferyıldızı’nın adını görüyoruz. Kendisi ilkokul öğretmenidir. Yaşamını öğrencilerine adamış bir öğretmen… Her konu şiirine girer. İlle de kadın yüreğini gösterir.


ŞİRİN ZAFERYILDIZI

Harid FEDAİ
Özker YAŞIN
Fikret DEMİRAĞ
Osman TÜRKAY
Mehmet Tahir DOLUNER
Süleyman ULUÇAMGİL
Mehmet KANSU
Neriman CAHİT
Ali NESİM
Özden SELENGE
Mustafa GÖKÇEOĞLU
Feriha ALTIOK
Ayşe DAĞLI
Şirin ZAFERYILDIZI


2000li yıllarda, Kıbrıs Türk şiirini geleceğe taşımaya hazırlanan genç isimlerden biri olarak Şirin Zaferyıldızı’nın adını görüyoruz. Kendisi ilkokul öğretmenidir. Yaşamını öğrencilerine adamış bir öğretmen… Her konu şiirine girer. İlle de kadın yüreğini gösterir.
KADINLIK ÜŞÜYEREK UYANIR
Dağınık bir evin duvarındaki
“ Resmin”
hüzün dolu gözleri
Kadınlık senfonisinin
yarım kalmış parçasıdır
çığlık çığlıkken
“ Elleri ”
yüreğindeki çocuğu
doğurdu doğuracak
depremler vardır dokunuşlarında
gülüşleri özgürlük kadar sıcaktır
kadın düşlerinin finalinde “
yalnızlığı”
umut dilenen
Akdenizli avuçlarına
D
Ü
Ş
E
R
apansız üşür gözleri…

(Tutsak Gelin Telleri, 2000)
1968 yılında Lefkoşa’da doğar. Şiirle kucaklaşması ise daha okul yıllarında başlamış. Şirin Zaferyıldızı, çocuk yaşta babasını kaybeder. 1974 Barış Harekatı sırasında babası şehit olur. Savaşın acımasızlığını daha o yaşta küçücük yüreğinde hisseder. Annesiyle birlikte Gaziköy’e anneannesinin yanına taşınırlar. Belki de bu olaylar onu daha duygusal, daha duyarlı ama daha güçlü kılar. Yüreğindeki şiiri babasına ve Lefkoşa’ya duyduğu özlemle, annesiyle verdiği zorlu yaşam mücadelesiyle besler.
Şiirle kucaklaşması, okul yıllarında başlar. Öyle ki lise yıllarında ilk kitabı “ İÇİMDEKİ RÜYA” 1988’de yayınlanır. Ardından” VATAN İÇİN HER ŞEY” 1989 da gelir.
1990 yılında Öğretmen Kolejinden mezun olur. Bugün yüzlercesini bağrına bastığı, binlerce öğrenci okutur. Onlara hem öğretmenlik hem de annelik yapar. Onun için yaşam şiiri ve çocuğu sevmek; onları büyütmek için emek vermek, bir bakıma sancı çekmektir. İki erkek çocuk annesidir. Mücadeleci ruhunu öğrencilerine her fırsatta aşılamaya çalışır.
Üçüncü şiir kitabı neredeyse on yıla yakın demlenir. “ DUVARDAKİ RESİM ” basılır, yıl 1997…
UMUTLARIMA CEMRE DÜŞTÜ
Umutlarıma cemre düştü
Duvardaki resme bakarken
Yıktım yüreğimdeki
yatağı olmayan ırmak gibi
sevdayı.
Aklıma düştü annemin
“ kara gözlü kızım” deyişi
ellerimden havalanıverdi
geçmiş zamanlarda
kalan hüzün kuşları
Duvarlarını yıktım gözlerinin
ayak basmadığım şehirlerin
olmasın istedim duvarları
Cemre düştü umutlarıma
“ Duvardaki resim” karşımda
(Duvardaki Resim, 1997)


Şiir söz konusu olduğunda o, herkes gibi gençler, gençler demek yerine çocuklar, der. Şiir adına, gelecek adına, öğretmenlere büyük görevler düştüğüne inanır. Elbette sadece inanmakla kalmaz, görev yaptığı her okulda, her fırsatta yarışmalar düzenler, şair ve yazarları davet eder, çocuklarına tanıtır. Ben de yıllardır her davetine seve seve katılanlardanım. Büyük bir özveriyle inanılmaz güzel projeleri hayata geçirir. Çocuklar için yapmayacağı şey yoktur. Büyük bir hırsla, taze fidanlarını yarışmalara sokar; radyo ve tv. programlarıyla tanışmalarını sağlar.
Şirin’le tanışmamız 15 yıl öncesine dayanır. İkinci oğlu henüz doğmamıştı.
OĞLUMUN GÜNLÜĞÜNDEN
Kan kırmızısı geceler sızar
zamanın uçuklayan dudaklarından
nasıl uzatmışsa tenha ellerini
uzatmış kalmış tenimde
sessizlik kavgaya mı düşmüş
acele et “ Hürriyete Doğru”
adımların boğar karanlığı
acıların dallarında
çocukların bükük boyunları
gelir bir bir aklıma
içinde kuş cıvıltıları
zamanın uçuklayan dudakları
seni hiçbir zaman
öpmesin e mi?
( Tutsak Gelin Telleri, 2000)

Her zaman gülen yüzü, sıcacık sohbeti ile yanınızdadır. Bu nedenle olmalı evinde rahatça yatıya da kalmışımdır. Paylaşımcı, içten ve dürüst duruşu sizi kendisine çeker. Her fırsatta öğretmen olmanın avantajlarını dile getirir. Çocuklarla olmanın, onların ruhlarını yakından tanımanın bir ayrıcalık olduğunu vurgular. Gerçekten de öyledir. Aynı duygu ve düşünceleri ben de taşırım.
Elbette edebiyat ve sanat, daha çocuk yaşlardan aşılanırsa; doğal olarak, taze fidanlar boy attıkça, sanat da gelişip güzelleşecektir. Zaferyıldızı, kendi kültürümüzün çocuklarımıza küçük yaşlardan tanıtılmasını, öğretilmesini ısrarla vurgular. Önce kendimizi tanıyalım, sonra da çocuklarımıza doğru ve eksiksiz olarak tanıtalım, düşüncesindedir. “ ŞİİRLERLE BÜYÜSÜN ÇOCUKLAR” eseri de bu düşünceden hareketle ortaya çıkmıştır. İçinde büyümek bilmeyen, aslında büyümek istemeyen çocuk yüreğinden çocuk şiirleriyle…
GÜLÜMSEYEN YÜREĞİNLE
DEFALARCA DOKUN…

Dokun bana
nihavend
şarkılar dilinde
dokun
ellerime
yüreğime
bedenime
O ilk dünyaya açılan
Çığlık dilinde
eser yel
Kasırgalara çalar vurur,
yıkar maviyi
deli deli taşmak
coşmak
yaşamak
yeşile yakın
dokunmalısın
insanlığıma
hele ki duygularıma
bırakırsan
ıslak
yasemen kokulu
bahar heyecanlarında
hiç öğrenemem
dokunmayı
şiirin mısralarına.

Şiir konusunda Zaferyıldızı, şöyle der: “ Şiir bana göre çoğalmaktır, aynı zamanda. Bunu gelecek nesillere ulaştırmak gerekir. Ulaştıramazsak, bir yerlerde biter. Bu nedenle şiire ta ilkokuldan, ana sınıftan hatta kreşten başlamak gerekir. Evrensellik, kültür, iyi niyet, güzel olan her şeyin tohumu çocuk yaşlardan atılmalı… ”
Yaşadığı her yeri, köyü, kenti, sokağı, kuşu böceği çok sever şair… İlle de Lefkoşa’yı… Bir kadın olarak bakar Lefkoşa’ya…
KADIN LEFKOŞAM
Getirir mi
Lefkoşa’nın dar sokakları
ayak seslerini?
o zaman son bulur mu
yalnızlıklarımız
duyulur mu
arka sokaklarından Lefkoşa’nın
çocukların bayram sevinci çığlıkları?
o an bitebilir mi özlemlerimiz
verir misin Lefkoşa
hurma ağaçlarında
takılı kalan Temmuz gözyaşlarımızı
yağmalanan insan yüreğimizi
geri verir misin Lefkoşa?
kopardılar yaseminleri
kokularını yollara saçtılar mersin dallarının
feslikan dolu saksıların açıldığı pencereleri
arar olduk Lefkoşa…


TUTSAK GELİN TELLERİ:
200o yılında yayınlanır. Bu kitabını oğulları Mustafa ve İsmet’e ithaf eder. Kitaptaki şiirlerinin yarıya yakını Romen rakamı ile numaralanmış, YAĞMUR DAMLALARI adını verdiği 19 kısa şiirden oluşur.
İnsana HAİKUları hatırlatır.
1.
Nadasa bıraktım
yüreğimi
yağmur
yağmasa da olur!
2.
Bohçalara
doldurulmuş kadınlığımı
nereye götürecekler
vermemek üzere?

Barışın sonsuza dek sürmesini isteyen yüreği, her şiirde, her dizede haykırır. Çocuk yüreğinin boynu büküklüğü her adımda peşinden gelir. Babasızlığının nedenidir savaş…

SINIRLAR KALKMALI
1.
Sürgün vermiyor dostluklar
açamıyor yeşillenmek isteyen tohumlar
barış adına kaç bahar veririz
kaç kez yakalanırız tipilere
doğurgan bedenimizden sevgilerimizi
söküp almak isteyen kaç insan kılıklı
ruhsuzla yürek yüreğe savaşmak zorunda
bırakılırız.

Savaşın çocuk belleğinde kalan izleri silinmez bir türlü… Anne olur, kadın olur, öğretmen olur… Tıkasa da kulaklarını, duyarlı yürek duyar gümbürtüsünü geçmişin yolundaki ayakizlerinde…
3.
Çocuk çığlıkları toplamıştık
savaş naralarını sustursun diye
Akdenizli ellerine bırakıvermiştik
sakındığımız kadınlığımızı dört
iklim boyu salıvermiştik üçüncü
büyük ADAya…


Şair yürek bir başladı mı dur durak bilmez. İpekböceği misali şiiri sarar sarmalar. İpeğin en hası ile dokur, aşkı da , özlemleri de yaşamı da…
Kıbrıs- Balkanlar- Avrasya Türk Edebiyatları Kurumu üyesidir, benim gibi… Şiirleri çeşitli dillere çevrilmiştir.
ŞİİR GİBİ KANARIM
Kadınlığıma
Uzanan ellerin(iz)de
Mecazi sesler yükselir
Bilemedin(iz) ki çevirisi yapılmaz
AŞKLARIN

Canım acır
İsmimin vurgusunda
Kanar kanar akarım
Şiir gibi
Kadınlığın haritasında

Bir başka şiiri de (Bulgarcaya Şaban Kalkan tarafından çevrilmiş)

GEL
Sen bedenimde koca bir VOLKAN ama yetmiyorsun ısıtmaya.
Buz gibiyim, üşüyorum.
Isıt ellerimi, tut biraz daha!
Yüreğimde tortop bir
HEYECANSIN
Bu bile kafi değil
Yaşamama!
Ölüyorum gözlerim açık.
Nefes ver,
Ümit ver, sev daha çok!
Sen, bir yerlerde olmuşsun,
Ben başka yerlerde
Zamanı yok et,
Gel artık.
GEL!

Zaferyıldızı, son çalışmalarında çok sevdiği öğrencileri için eğitici kitaplara yönelmiş, onlara anadillerini tanıtma ve sevdirme, oyunla derslerinde daha başarılı olma yolunu gösteren, yardımcı kitaplar hazırlamıştır.
Bu haber 2835 defa okunmuştur

:

:

:

: