Alışılmışın dışına çıkmak kaçınılmazdır

Hükümet, icraat ve partisel olarak tıkanma sorunu yaşarken ve aşamazken gündeme yeniden “Erken seçim” düşüncesi geldi. Erken seçimi konuşmaya başlarken ilk önce şu soruya cevap verilmeli; Neden erken seçim?

Hükümet, icraat ve partisel olarak tıkanma sorunu yaşarken ve aşamazken gündeme yeniden “Erken seçim” düşüncesi geldi.
Erken seçimi konuşmaya başlarken ilk önce şu soruya cevap verilmeli;
Neden erken seçim?

Veya daha genel sorayım;
Siyasi yönetimler için seçim neden yapılır?
Elbette halkın güvenine ve onayına başvurmak için.
Halka kendi iradesini ortaya koyma hakkını vermek için.
Bugün için birçok sorun yanında ortada daha belirgin duran iki sorun var.
KKTC’nin şuanda genelde hükümeti özelde başbakanı yoktur.
Lefkoşa Türk Belediyesinin genelde yönetimi özelde belediye başkanı yoktur.
“Lefkoşa Türk belediyesi ülkenin aynasıdır” diye boşuna söylenmiyor.
Ulusal Birlik partisi hem hükümet anlamında tek başına iktidar erkini hem de LTB’ deki iktidarını çoktan kaybetti.

Bu kaybediş sadece bugüne yönelik değildir.
Mutlaka ki takdir toplumundur.
Toplumun iradesine karışmak veya yönlendirmek gibi bir düşüncem asla olamaz.
Fakat görünen kılavuz istemez mantığından yola çıkarsak UBP önümüzdeki ilk seçimlerde ki bu seçimin adı ne olursa olsun büyük yaralar alarak çıkacak.
İşin dramatik tarafı UBP kendi sonunu kendisi hazırlıyor.
İş artık “Güven” kaybetme noktasını çoktan aştı.
Şimdi alınan mesafe “Saygı” denen unsurun kaybedilmesidir.
Hükümete, siyasete, yöneticilere, devlete gün ve gün büyüyen öfke var.
LTB’nin bu noktaya gelmesinde ilk sorumlu; belediyeyi bu noktalara taşıyan başkan Cemal Bulutoğluları’dır.

Bu sorumluluk belediye meclisiyle devam ediyor.
Bu sorumluluk bakanlar kurulu kararı ile borçlanmalara izin verenlere kadar yayılıyor.
Bu satırların yazarı olarak LTB konusunda en başta hükümeti sorumlu tutmamın başka sebepleri de var.

Konu ilk gündeme geldiğinde yanlışların devamına izin verdiler.
Sessiz kaldılar.
Denetlemediler.
Aksine nemalandılar.
Cesaretlendirdiler.
Belediye ile ilgili verilen önergeyi Mecliste reddettiler.
Yani belediyedeki sıkıntıları belediye yönetiminden çok hükümet olarak bizzat üstlendiler.
Çözümü kendi iç seçimleri uğruna ötelediler.
Cemal Bulutoğluları’nın kurultaydaki desteğini kaybetmeyeyim düşüncesiyle aslında LTB’yi ve Lefkoşalının güvenini ve saygısını kaybettiler.
Ülkeye dönersek kurultay hesaplarıyla yıllara yayılan bir zaman geçirme politikası güdüldü.
Sonuç ortada.
Tüm ülke kilitlenmiş, başıboşluk, vurdumduymazlık, çöken onca sektör, tek icraatsa kurultay sürecini uzatmak.

Bu inadın kimseye faydası yok.
Sayın başbakan en başından yanlış yönlendirmelerle, yanlış hesap ve yanlış politikalarla hiçte iyi anılmayacak bir yolda hızla ilerliyor.
Bu saatten sonra geri dönüşü de zor görünüyor.
En başından yapılması gereken bu saatten sonra yapılır mı?
Yani bu hırs, istek ve arzu yerini daha akılcı ve uzlaşıcı bir yol haritasına bırakır mı?
Elbette zor.

Bu kırılmışlık ve ayrılık bir daha düzelmez.
Bana göre düzelmesi de istenmiyor.
İkiye ayrılan UBP bir daha birleşmez.
Birleştirilmez.
Amaç; en yıpranmış dönemlerinde bile en kötü sonuç olarak ana muhalefet olan bu partinin bu etkinliğini bitirmek.
İşin düşündürücü tarafı;
Bu duruma bizzat parti içi hırslar sebep oldu.
Hani bir söylemimiz var ya “kendi kendini yemek” diye.
Aynen “UBP de kendi kendini” yiyor.
Şimdi bu tabloya bir başka taraftan bakalım.
Hem genel olarak ülke ve de LTB için erken seçim yapılsa sonuç ne olacak?
İlk akla gelen Ulusal Birlik Partisinin bu badireleri yara almadan atlatamayacağı.
Bunu bizzat partinin önde gelenleri söylüyor.
Özellikle LTB ve yönetiminin yarattığı tahribat ve hala daha çözüm bulunmaması da UBP’ ye çok ağır bir faturayı getirecek.
Bu düşüncede bizzat Ulusal Birlik partisine yıllarını vermiş insanlara ait.
Tüm bu satırları harmanladığımızda ortaya şu çıkıyor;
Erken veya gününde yapılacak ilk seçimde UBP dışındaki diğer siyasi partilerin başarılı olması yüksek olasılık.

Bu süreçte UBP’yi daha da yıpratmak için birçok girişim yapıldı.
Başarıldı da.
Peki, icraatta öyle olacak mı?
Yani UBP’yi aratmayacak bir yönetim oluşabilecek mi?
LTB gündem de, çözüm önerileri nedir?
Mesela; Personel azaltmak mı?
En çok merak edilen konu bu.
Ülke geneli için cek-cak dışında sağlam ve profesyonelce hazırlanılacak çözümler var mı?
Muhalefette iken sendikalarla yan yana diğer sivil toplum örgütleri ile kol kola yaşanan birliktelikler, iktidar olunca ters dönecek mi?
Ya da en başta sormam gerekeni ilk başta sorayım;
Bu halka gerçek iradesi geri verilecek mi?
Seçimlere müdahale yapılıyor diye sessiz çoğunluğun seslendirdiği fakat UBP kurultayında birden fazla tarafın yarıştığı göz önüne alınırsa Kıbrıs Türk demokrasisine sürülen leke temizlenecek mi?
Yoksa yine başka merkezlerin kimi daha çok sevdiği, kimin istikrarına önem verdiği mi ön plana çıkacak?

Kısacası alışılmışın dışına çıkılması kaçınılmazdır.
Bu gerçeği UBP ile tecrübe ettik ve bunun bedeli ağır oldu.
Ve bu bedel daha da ağırlaşacak.
Toplum alternatif arıyor.
Ve bu noktada elbette güvenilir olanı arıyor.
Bu saatten sonra Kıbrıs Türkü ne yapacak?
Mutlaka sütten dili yandığı için yoğurdu üfleyecek.
Bu haber 839 defa okunmuştur
  • yaw omorfolu Londra   - 21.11.2012 Ercin objektif yani tarafsiz bir yazi yazmis, sen da ona ''kimi destekledigini anlamadik!!'' diye soran. :))
  • ltb den   - 21.11.2012 GREV ALANINDA GÖREMEMİŞ OMORFOLU ANLAŞILAN BİR LTB ÇALIŞANI ONUN İÇİN ADINI YAZAMIYOR BELKİ DE YAZARIN DA ARKADAŞIDIR HA
  • çetin ertürk   - 21.11.2012 sendikacılar konuşur, biz çalışanlar konuşuyoruz, sokaktakiler konuşuyor televizyondakiler konuşuyor aylardır herkes yazıyor gözüne batan bir tek bu yazımı adını yazamayan omorfolu erçin şahmaran belediyede çalıştığını aylar önce yazdı oda bir emekçi çalışanın hakkını savunması suç mu
  • çalışan   - 21.11.2012 sayın omorfolu artık ltb de ne kaldı ki sonra şahmaran her eylemde var. bu ses birçok insanın ortak sesi ltb de etik kural mı bıraktılar. böyle manalı yorumları diğer sorunlarla ilgili yazıların yazıldığı zamanlarda da yapsanız ya. bel altı vurmak çamur atmak ne kadar da kolay.
  • nasıl yani? omorfolu  omorfo - 21.11.2012 Erçin Bey, bildiğim kadarı ile Lefkoşa Belediyesi'nde işçi olarak çalışıyorsunuz. Belediye yönetimi hakkında bu şekilde yazılar yazmak, kendi işyerinizle ilgili etik kuralları ortadan kaldıran bir sonuç yaratmadı mı? Kaldı ki grev alanlarında sizi pek göremedik. Bunun gerçek sebebini merak ediyoruz. Tam olarak kimi ve neyi desteklediğinizi bizimle paylaştığınız bir yazı yazsanız da okusak... Görüşlerinizi açıkça ifade edemiyorsunuz veya okuyanların anlamlandıramayacağı bir karartma yapıyor gibisiniz. Başarılar.

:

:

:

: