“Anastasiadis’in görüşmelerinde ekonomi ve Kıbrıs sorunu”

“Bugün Limasol’da gerçekleştirilecek ELK’in Olağanüstü Zirve Toplantısına katılacak partiler ve ülkelerin Avrupalı liderleri ile gerçekleştireceği özel görüşmelerde, DİSİ Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Nikos Anastasiadis, hem Kıbrıs sorunu hem de ekonomi konusunda dayanışmalarını sağlamaya çalışacak

(Pampos Mitidis- Alithia gazetesi)

“Bugün Limasol’da gerçekleştirilecek ELK’in Olağanüstü Zirve Toplantısına katılacak partiler ve ülkelerin Avrupalı liderleri ile gerçekleştireceği özel görüşmelerde, DİSİ Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Nikos Anastasiadis, hem Kıbrıs sorunu hem de ekonomi konusunda dayanışmalarını sağlamaya çalışacak.Toplantı, çok yıllı mali çerçeve ve 2014 Avrupa Parlamentosu seçimleriyle ilgili hazırlıklar ile meşgul olacak. Anastasiadis bugünkü toplantıya atıfta bulunarak, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Finlandiya Başbakanı Jyrki Katainen, Komisyon Başkanı Jose Barosso ve diğer konuklar ile özel görüşmeler gerçekleştireceğini söyledi.

DAYANIŞMA
‘Avrupa’daki ortaklarımızın, özellikle de ELK ailesine ait olan kardeş partilerin liderleri tarafından dayanışmayı başarmamız için, en önemli şeyleri açıklıyorum. Kıbrıs sorunu, ekonomi ve manastırla ilgili planları değiştirme tehlikesiyle sadece Kıbrıslı Türkler tarafından üstlenilen girişimlerin üstesinden gelinmesi için nasıl yardım edebileceğimizi görmemizle ilgili Apostolos Andreas Manastırı konusundan söz edeceğim’ dedi.Ekonomi konusuna ilişkin olarak Anastasiadis, gerekli dayanışma üzerinde durulacağını vurguladı. Aynı zamanda, hem Kıbrıs’ta sözde kara para aklamaya ilişkin yayınlanan hem de alınan yanlış görüntülerin çürütülmesinin de olacağını belirtti.Anastasiadis, yarı devlet kuruluşlarının özelleştirilmesi konusunu Merkel’in ortaya koyduğunu, anlaşmayı imzalamadan çok uzak olduklarını ve Almanya Başbakanının sorumlu olmadığını söyledi. Kıbrıs’a kredi verilmesi sadece Almanya Başbakanının değil, aynı zamanda bütün müdahil olanların saptaması olduğunu kaydetti. Özelleştirme konusunun rahatlıkla önlenebileceğini ve borcun kalıcı olması halinde Merkel’in ısrar etmeyeceğinden emin olduğunu söyledi. Kalıcı olmaması halinde, bunun, halihazırda mevcut hükümetin, müzakere konusunu oluşturacak konulardan birinin hisselendirme konusu olacağı yönünde taahhüt verdiği bir şey olduğunu belirtti.Anastasiadis, benzer bir şeyin önlenmesi için bu değerli önerileri biçimlendirme konusunda her şekilde özen göstereceklerini fakat aynı zamanda, memorandum sözleşmesinin imzalanmasını ne zaman yapacaklarına ve borçlarının ne kadar kalıcı olacağına bağlı olduğunu söyledi.

SERMAYELENDIRME
Avrupa tarafından gerçek bir dayanışmanın olması için bankaların sermeyelendirilmesi konusunun konulup konulmayacağına ilişkin olarak, Başkan adayı, bunun, daha sonra yapılabileceğini söyledi. ‘Fakat, şu andan itibaren de bankacılık sisteminde var olan olumsuz etkilerin ve Yunan borcunun traş edilmesine ilişkin AB’nin mevcut siyasi kararında ısrar edeceğiz. Gerçekçi olmamız için, nihayetinde ciddiyetle diyaloğa ilerlememiz konusunda güvenilirliğimize ve istekliliğimize ikna etmememiz halinde, bize ödün verilebilmesini beklemeyiniz’ dedi.Bu arada Anastasiadis Toplantı çalışmalarının ardından akşam saat 8’de konuklara resmi konuşmaların da yapılacağı bir akşam yemeği verecek.

ÇIKARLAR
DİSİ Başkan Yardımcısı Averof Neofitu, Malas ve Lillikas’ın küçük parti çıkarlarıyla ilgili Almanya Başbakanı ve ELK’e ilişkin eleştirilerde söz etti. İfade ettiği üzere, ‘Avrupa alanında tepkiler yoğunlaşırken, Anastasiadis, kredi anlaşmasına ve ülkemizin kara para aklayan bir ülke olmadığına, fakat katı bir şekilde Avrupa kanunlarını koruyan ve bunlara saygı gösteren bir ülke olduğumuza ikna etme çabamıza yönelik, önümüzdeki saatlerde ELK’in olağanüstü toplantısı için AB’nin en önemli liderlerinin gelmelerini belirledi’ dedi.
Ayrıca DİSİ Başkan Yardımcısı, EDEK Başkanının önemli ülkelerdeki partiler arası misyonlara ilişkin önerisini, Kıbrıs’a ilişkin kredi anlaşmasının desteklenmesi konusunda yabancı milletvekillerinin ikna edilmesi için, ‘çok doğru olarak’ nitelendirdi.

MILLI ÇABA
DİKO Basın Sözcüsü Fotis Fotiu, özellikle Almanya ve AB’nin diğer üye ülkelerinde ekonomisinin desteklenmesine ilişkin Kıbrıs’ın çabasına yapılan çeşitli tepkilerin üstesinden gelinmesi gerekliliğinin, Kıbrıs’ın siyasi güçlerinin toplu faaliyetini esas kıldığını söyledi. AB içerisinde her yöne doğru milli bir çabanın üstlenilmesinin dayatıldığını belirtti.Fotiu, DİKO’nun Kıbrıs tezlerini Avrupa Parlamentosu, Sosyalistler ve Demokratların İlerici İttifak grubu ve AB’nin diğer kurumları huzuruna sunma girişimlerini üstlendiğini söyledi.

MERKEL ‘TAHLIYE EDIYOR’
Stavros Malas’ın Basın Sözcüsü Takis Hacıgeorgiu’ya göre, katı kemer sıkma politikası ve özelleştirmeler sağcıların temel politikasını oluşturuyor. Hacıgeorgiu, Merkel’in açıklamalarının, DİSİ Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Nikos Anastasiadis’i tahliye ettiği yönündeki düşüncesini ifade etti.Hacıgeorgiu, ELK’in liderlerinin Kıbrıs’a gelmeden önce, Anastasiadis’in bu liderlerin mesajlarını aldığını söyledi.

LILLIKAS ENDIŞELI

Başkan adayı Lillikas, Kıbrıs Cumhuriyetinin 2009 yılında tek taraflı dondurduğu Türkiye’nin katılım müzakerelerindeki başlıklarının açılmasına ilişkin İrlanda AB Dönem Başkanlığının, rakibi Anastasiadis’e yönelik baskıları konusunda endişesini ifade etti.”



************************************************************



“Başpiskopos: Apostolos Andreas Manastırının yıkıldığını görmeyi tercih ederim!”

(Niki Kulermu- Haravgi Gazetesi)

“Başpiskopos II. Hrisostomos dün yaptığı açıklamada, Kültürel Miras Teknik Komitesini suçlayarak, Kilisenin, Apostolos Andreas Manastırında sahip olduğu mülkiyet hakkını istimlak ettiğini ve onu UNDP ve BM karşısında savunmadığını söyledi! Teknik Komite Başkanı Takis Hacıdimitriu bu iddiayı reddederek, ‘ihalenin açılması için mal sahibinin imzasının gerekli olduğunu’ söyledi!Takis Hacıdimitriu, Başpiskopos’un hem radyoda hem de RİK televizyonunda dile getirdiği iddiaları yalanlayarak, Başpiskopos’u zor durumda bıraktı.Tüm çabalara rağmen Manastırın çökme tehlikesi ile karşı karşıya olması konusundaki sorumluluk kiliseye yükleniyor.Takis Hacıdimitriu ‘eğer Kilise yetkilileri güven ve işbirliği ruhu gösterseydi, Manastırın korunmasına ilişkin çalışmalar bugün çok ileri bir safhada olacaktı’ diyerek, UNDP-PFF’nin BM kararları zemininde izlediği süreçlerin hem bağışçı hem de mal sahipliği konusunda açık olduğunu, UNDP-PFF’nin benzer belgeleri uluslar arası alanda binlerce kez imzaladığını ve Apostolos Andreas için bunları değiştiremeyeceğini ifade etti.

‘MANASTIRIN YIKILDIĞINI GÖRMEYI TERCIH EDERIM’
Başpiskopos yeni çabanın tarihinden söz ederek, kendisinin ve UNDP Temsilcisini, Karpaz Piskoposu’nun ofisinde çağırdıklarını ve belgenin kendilerini bağışçı olarak değil, mal sahibi olarak göstermesi halinde işbirliği yapmaya hazır olduklarını ifade ettiklerini belirtti.Başpiskopos ‘Kiliseyi bağışçı olarak gösteren belgeyi asla kabul etmeyeceğim. Manastırın yıkıldığını görmeyi tercih ederim’ dedi!Başpiskopos aynı zamanda Teknik Komite’ye de kılıç çekerek, bu komitenin bir sonraki hükümette yeniden atanmayacağı kehanetinde bulundu! Başka bir deyişle kendisinin de söylediği gibi, DİSİ Başkanı ile irtibata geçerek, Türklerin davranışını Merkel’e şikayet etmesini istedi.

KILISE IMZAYI REDDETTI!
Elde ettiğimiz bilgilere göre Karpaz Piskoposunun mektubunda bahsedilenler doğrudur ancak yaşanan son gelişme eksiktir. UNDP’nin Sözcüsü kendilerine geri döndü, sözleşmeyi imzalamak için söz konusu süreci önerdi ancak Kilise temsilcileri bunu reddetti!Aynı kaynaklara göre Kilisenin mal sahipliği hakkının zarar görme konusu hiçbir zaman gündeme gelmedi. Hem Kilise’den hem de BM’den istenen, Manastırın korunmasına ilişkin bütçenin yönetilmesinde en iyi kontrolü yapması için donnor olarak imza atmalarıdır. Diğer yandan aynı kaynaklar gazetemize yaptıkları açıklamada, konunun Kıbrıs Türk tarafınca istismar edilmeye çalışıldığını ifade ettiler. Ancak yine de Hükümet samimi bir şekilde engelleri aşmaya çalıştı.”


*****************************************************************



“Kararla niyetlerin göstergesi”

(Kostas Venizelos- Fileleftheros gazetesi)

“BM Güvenlik Konseyi’nin UNFICYP’in görev süresinin uzatılmasına ilişkin onaylayacağı karar aracılığıyla Aleksander Downer’i önümüzdeki Mart ayından itibaren Kıbrıs sorununa ilişkin sürecin yeniden başlamasına teşvik etmesi beklenmektedir. Bu, Başkanlık seçimlerinden sonraki döneme ilişkin kurulan sahneye yönelik hem ilk göstergeler hem de ilk mesaj olacak.Taslak üzerinde değişiklikler yapılmadan UNFICYP’e ilişkin rapor konusu BM merkezinde ‘kilitlendi’. Sonraki adım, BM’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Lisa Buttenheim’ın önümüzdeki Salı günü Güvenlik Konseyi’ni bilgilendirmesiyle olacak.Kararın içeriğini yazacak İngilizler rahatlatıcılar olarak sunuluyorlar ve onlar da Mart ayına hazırlanıyorlar.
Aleksander Downer bugün, Şubat sonunda görevinden ayrılacak Cumhurbaşkanı Hristofyas ile son görüşmesini gerçekleştirmek üzere Başkanlık Sarayının merdivenlerini çıkacak.
Bu görüşme, Kıbrıs sorununa ilişkin beş yıllık sürecin bir envanterinin yapılacak olmasından dolayı değil, fakat Lefkoşa’nın, Genel Sekreterin Mart ayında sunulacak iyi niyet raporu aracılığıyla sözde yakınlaşmaların geçmesine yönelik Aleksander Downer’in niyetleri konusunda bilgilendirmede bulunmasından dolayı özel ilgi görüyor.Elde ettiğimiz bilgilere göre, bu konunun, manzaranın netleşmesi için Hristofyas-Downer görüşmesinde görüşülmesi bekleniyor. BM’nin Avustralyalı yetkilisi adada birkaç gün kalma ve niyetleri kaydetmek ve planlarına ilişkin müdahil tarafların nabzını yoklamak için bir dizi temaslar gerçekleştirme niyetindedir.Bu arada İşgal lideri Derviş Eroğlu, dün, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin müzakerelerin Başkanlık seçimlerinden sonra yeniden başlayacağına yönelik tezi ifade etti.
İşgal rejimi lideri, Kıbrıs Rum tarafının seçimlerden sonra ekonomik sorunlarını gözden geçireceklerini ve Kıbrıs sorununa ilişkin müzakerelerin muhtemelen Nisan veya Mayıs ayında yeniden başlayacağını kaydetti.Eroğlu, Kıbrıs sorunundaki anlaşmanın kalıcı olması gerektiğini ve bunun da al-ver yöntemiyle sağlanacağını söyledi.”

Bu haber 447 defa okunmuştur

:

:

:

: