1-7 Nisan Kanser Haftası.

Kanser varlığı insanlık tarihi kadar eski olan ve sinsice bireylerin yaşamını tehdit eden, her yıl milyonlarca kişinin ölümünden sorumlu tutulan bir hastalık.
Bütün teknolojik gelişmelere, tıpta devrim niteliğindeki buluşlara rağmen sebebi henüz kesin olarak belirlenemeyen kanserin adını duymak bile insanları ürkütmeye, ürpertmeye yetiyor.
Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) verilerine göre her dört insandan biri günün birinde kanser türlerine yakalanıyor. Bu hastalık nedeniyle meydana gelen ölüm vakalarınının başında erkeklerde akciğer kanseri, kadınlarda meme kanseri geliyor.

Kas ve sinir hücreleri dışında kalan insan hücreleride tıpkı insan gibi doğuyor, büyüyor ve ölüyor. Yani bir hayat sürüyor hücreler. Yaşam süreleri içerisinde önceden belirlenmiş belli bir bölünme sayısı vardır her hücrenin. Bölünme işlemi insan hayatı boyunca sessiz sedasız devam eder. Bu döngünün her hangi bir yerinde aksaklık olduğunda sorunlar başlar. Hasta olmayan bir hücre gerektiği sayıda, zamanda ve yerde bölünmeye programlıdır. Bu programda aksaklık meydana geldiğinde hücreler kontrolden çıkar, hızla çoğalır ve birikerek kitleleri (Tümör) oluşturur. Bu durum dokularda bozulmalara neden olur. Bazen kitleden ayrılarak vücudun diğer bölgelerine kan ve lenf yoluyla taşınır. Gittikleri yerlerde yeni koloniler oluşturarak çoğalmaya, büyümeye ve yoluna ilerlemeye devam eder. Bu bir anlamda, düşman askerlerinin bir ülkeye girerek ilerlemelerine, arkalarında bıraktıkları enkaza, sonunda o ülkeyi işgal etmelerine benzetilebilir.

Teşhis ve tedavi giderlerinin oldukça yüksek olduğu Kanser hastalığının tüm yönleriyle aydınlatılması, tedavisinin mümkün hale gelmesi, sıradan bir hastalık düzeyine indirgenmesi için dünya çapında bilimsel çalışmalar hızla devam ediyor.
Bir gün kanser hastalığına yakalanma ihtimalinin varolması nedeniyle Kanser denildiğinde her insanın içinde tuhaf bir korku, kaygı oluşuyor.Bu kaygı ve korkular elbette haklı nedenlere dayanmaktadır. Korkulan ve kaygı duyulan kanser hastalığından korunmak için sigara ve alkol kullanımına son vermek, aşırı dozda ve uzun süreli röntgen ışınlarına maruz kalmamak, güneş ışınlarının dünyaya dik açıyla geldiği saatlerde güneş altında uzun süre kalmamak ve iyi beslenme alışkanlığı ilk etapta alınacak önlemlerdir.

Şühesiz her hastalıkta olduğu gibi kanser içinde en iyi tedavi erken teşhistir. Her insanın mutlaka yılda bir kez tam teşekküllü bir sağlık kurumunda genel sağlık taramasından geçmesinin erken teşhis açısından önemli olduğu, kanserin zamanında müdahale ile tedavi edilebilir bir hastalık olduğu, kanser’in iyileşme olasılığının erken teşhisle doğru orantılı olduğu unutulmamalıdır.