Türkiye'de 2002 sonrasında Arap Dünyasında olduğu gibi bir değişim rüzgarı esmektedir. Bu rüzgarın içinde olduğumuzdan arap dünyasında yaşanan değişimleri biz ''kansız'' olarak atlatıyoruz. Bu noktada arap dünyasından daha şanslıyız. Türkiye de bu devimin arap dünyasına kıyasen daha kansız geçmektedir. Fakat Türkiye'de sorunların çözüme ulaşması noktasında büyük karın ağrıları toplumda bazı kesimlerde rahatsızlık yaratmıştır.
İktidar partisinin bu ağrıyı gidermesi için yazdığı reçetelerden biriside Akil İnsan Kavramının ortaya konulmasıdır. Nedir ve Kimlerden oluşmuştur diye kendimize sorarsak? Akil insanlar toplumun hassasiyetlerine kulak asan ve sorunun çözüm noktasında duyarlı olan insanların bulunduğu bir grup olarak adlandırırsak yeridir. Bu grubun içinde sanat dünyasından tutun iş dünyasında yer alan kişilerden oluşmaktadır. Bu kişiler sadece görüşleri itibariyle Ak Parti yakın kimseler olmayıp güney doğu ‘dan tutalım ege bölgesinden insanların yüreğine seslenebilecek, toplumda yer edinmiş grup üyelerinden oluşmuştur.Türkiye’nin 7 bölgesinden 9 ‘ar kişiden oluşan toplamda 63 kişiden oluşan bir grup göz önüne gelmektedir. Bu grupta yer alan isimler grubun ismi kadar dikkat çeken ve toplumda ses getiren kişilerdir.
Terörün sona erdirilmesi için devam eden süreçte akil insanlardan oluşan bu gruba anamuhalefet ve muhalefetten son zamanlarda sert ama bir o kadar tartışmalara neden olacak çıkışlar gelmektedir. Kimi kesimden gelen bu tepkiler toplumda bazen şu algıyı oluşturmuyor değil! Anamuhalefet ve muhalefet partileri çözümü istemiyor mu? Bunun cevabını ileriki günlerde sürecin derinleşip iyileştiği dönemde anlayacağız. Eğer süreç böle devam eder olumlu sonuçlanmaya giderse, bu sürecin devamında destek gelirse o zaman bu süreçte muhalif olanların gerçekçi olmadıklarını anlayacağız. Akil İnsanların görevlerini yerine getirmelerinde ki sorumlulukları ile getirilen eleştirilerin yersiz olduğu deklare etmemizde fayda vardır. Bu kişilerin bir sorumluluk altına girip ellerini barış noktasında taşın altına koyduklarını belirtmekte fayda vardır.
Barış sürecinde destek noktasında muhalif tarafların iktidar partisine destek vermeyişi iktidar partisinin oy kaybedeceğinin izlemini getirse de sürecin sonunda 2011 seçimlerinin ötesinde ak parti oylarını %7 kadar arttıracağı araştırmalarla sabitlenmiştir. Bu noktada belirtmek gerekir ki ana muhalefet partisinin bu kaygıdan kendisini ileri ki zamanlardan alamayıp sürece (olumlu devam ederse) destek vereceği toplumda hissedilmektedir. Aksi taktirde gelecek seçimler de oy oranlarında değişikler kendisini belli edecektir.Toplumu temsil edenlerin halkın iradesinin karşısında duracakları beraberinde bu olguyuda getirecektir. Akil İnsanların görevleri sürecinde aklı salim davranıp eleştiriler noktasında sürece zarar verecek açıklamalarda bulunmaması gerekmektedir.
Yaklaşık 3-4 yıldır devam eden süreçte yazın sonuna doğru filizlenmeler kendisini gösterecektir. Kimi çevreler PKK’nın çekilmesinin toplumda büyük gelişmeleri de beraberinde getireceği savını da desteklemektedir.Ak Parti’nin yeni bir anayasa hazırlama isteği de yeni bir dönem ile beraber yürütülmek istenen bir gerçektir.Akil İnsanların üstlerine düşen sorumluluklarını yerine getirmeleri noktasında toplumda herhangi bir şüphe yoktur.
Esen Kalın
