Seçimler demokrasinin gereği, buna kimsenin itirazı yok ancak her seçim sonrası oluşacak meclis aritmetiğinin ülkeyi daha da ileri götürecek açılımları sağlaması gerekir. Bu seçimler sağlar mı? İnşallah maşallah demek gerekir çünkü normal de alınmış bir seçim kararı yok hırs ve duygusallığın getirdiği bir sonuç. Demokrasi çalışsın diyoruz ancak yıllar akıp gidiyor da değişmesi gereken yasalar değişmiyor, bu seçim kararı çöküşlüğün önünü açmak için mi yoksa iktidar olalım da!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Gerisi tufan, göreceğiz ancak gerçekten zamanımız yok.
Son yazımda UBP kendi içinde barışmalı diye yazmıştım meğer kavga o kadar büyükmüş ki tavanda bölünme gerçekleşti, peki taban ne düşünüyor daha bir hareket yok. Hareket derken örgütlerin istifa edip 8 lerin yanında saf tutması diye değerlendiriyorum, şu ana kadar olmadı. İlk 24 ve 48 saat çok önemli bu psikolojik harp taktiği tutmadı demek için daha erken ancak tuttuğuna yönelik yorum yapacak hareketlenmede olmadı.
UBP, CTP, DP veya TDP dört siyasi partimiz de halkımıza hizmet vermek için siyaset yapıyor etik değerler içerisinde olmalılar. Ancak gelinen bu son gelişmelerde daha çok kişisel tartışmalar ve hesaplaşmalar gündemi meşgul ediyor, beklide sandığa halkımızın önem göstermemesin altında ki esas nedende budur.
Evet değerli okurlar kişisel hesaplaşmalar ülkedeki vizyon beklentisini yine ayaklar altına aldı ve iç hesaplaşma ön plana alındı. Ben yine umutlu olmaya çalışacağım ancak bu kadar yoğun iç kavga hangi vizyonu yaşatacak bilemiyorum.
Ancak UBP için de bir hesap da şu olabilir seçim ile her şey netleştikten sonra seçime yakın toplu kopmalar ve istifalar ile partiye ciddi bir darbe vurmak ve moralleri sıfıra indirmek gibi bir hesap da olabilir. Bu parti içinde yaşanan ancak topluma faydası olmayan hele siyasi etik dışı bir davranış, ancak partiler ve yönetimler de çok dikkatli olmak zorunda, illaki paylaşım felsefesinden de uzaklaşmamalılar.
Siyaset dünya görüşü ile özdeş olmalı değişim yaşanırken insanlar gibi ülkeler de değişimi yakalayabilmeli, bunun temelinde siyaset yapabilsek halkımızın umut ve ümitleri daha yüksek olacak. Şimdiden halkımızın söylediklerine bakıyorum da sandığa gitmeme söylemi çok yoğun, özellikle ana muhalefet parti yetkilileri halkı şimdiden sandığa gitmesi için TV de ikna etmeye çalışıyorlar, demek ki katılım için ciddi endişe var, insanımız katılmak istemiyor, benim düşüncem tabiî ki seçime katılmak yönündedir.
KKTC ne kadar tam teşekkül bir devlet oldu kurumlarımız ile tabiî ki öğüneceğiz, ancak bizi tek tanıyan ve bizlere bu ada da ikinci devleti kurma imkanını sağlayan anavatanımız TÜRKİYE’YE bazı zamanlar da gerçekleştirilen saldırılara da duyarsız kalamam. TÜRKİYE bize devlet kurup idare etmemiz için her fedakarlığı sağladı ancak bizler bazı zamanlarda yüzümüze gözümüze benzetmedik mi? Doğruyu da söylemekten çekinmemeliyiz.
TÜRKİYE dünyada artık oyun kurucu bir devlet konumunda doğu Akdeniz, Ortadoğu ve ASYA, AVRUPA arasındaki jeostratejik konumu ile dengeleri kuran bir ülke oldu ve büyüyen ekonomisi ile de yatırımcıya güven veriyor. En önemlisi de siyasi istikrarın olduğu bir yapı var, siyasi istikrar beklide her şeyin başlangıç noktası.
KKTC de kim ne derse desin bizler şu anda hem istikrarı hem güveni kaybettik, yeni seçilecek meclis sağlar mı? Sağlamsı için biz üstüme düşen görevi yerine getirmekten geri kalmayacağım, bu bir sorumluluktur. Hem içimizde hem de dışımızda bu günümüzü ve de geleceğimizi ilgilendiren o kadar çok hızlı gelişmeler var ki duyarsız kalamayız.
