Mensubu olmakla onur duyduğumuz Türk Milletinin binlerce yıllık geçmişi zorlu mücadelelerle doludur. Milletimiz, tarihi süreç içerisinde cereyan eden savaşlara tehdit edilen taraf olarak, müdahil olmuştur...
Tarihi süreçte ortaya çıkmış ve Milletimizin taraf olduğu savaşların hiçbirinde Türkler, canımız sıkıldı hadi gidip şu ülkeye, şu millete saldıralım dememiştir. Hangi savaşa bakarsanız bakın, ya milletimizin hayatla bağını kesmek isteyenlere karşı hayatta kalma mücadelesi veya evinde, tarlasında çalışırken, ekip biçerken köylerini yakanlara, çoluk çocuk demeden öldürenlere, tecavüze edenlere karşı kendilerini koruma şeklinde olmuştur...
Ancak 30 Ağustos’a getiren süreç çok daha vahim ve çok daha komplikedir. Bu nedenle 30 Ağustos Başkomutanlık Meydan Muharebesi, Türk Milletinin hayata tutunmak için verdiği binlerce yıllık mücadelesinin özeti gibidir...
Bu destansı muharebede, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün komutanlığında kazanılan zafer, sadece Yunan Ordularına karşı kazanılmış bir başarı değildir. Yunan’ın Ankara-Polatlı sınırlarına gelecek kadar gözünü karartan, baştan çıkaran ülkelere karşı kazanılmış bir başarıdır. “7 düvel” olarak dilimize yerleşen, Anadolu’yu paramparça etme haritası ve hayaliyle yanıp tutuşan 1. Dünya Savaşı’nın kendisini yenilmez zanneden mağrur ülkelerinin gururlarının ayaklar altına alınması, hayallerinin ellerindeki Kürdistan ve Ermenistan kukla devletlerinin haritalarıyla birlikte Ege’nin ılık sularına gömülmesidir...
Bu savaşın sonunda Yunanistan’da darbe olmuş, Albaylar Cuntası yönetime el koymuş, Anadolu topraklarına saldırmak gibi bir maceraya girerek o meşhur Yunan Onuru (!)nu kırdıkları için dönemin idarecileri kurşuna dizilmiştir...
Sevre giden yolu trafiğe kapatan, Batılı devletlerin Kürdistan ve Ermenistan kukla devleti kurma hayaline son veren ve Lozan’ın bileti anlamına gelen bu zaferin sonrasında istifa eden dönemin İngiltere Başbakanı LIoyd George parlamentoda “…Yüzyıllar nadiren dahi yetiştirirler. Şu talihsizliğimize bakın ki 20'nci yüzyılda bu dahi Türkiye'den çıktı. Mustafa Kemal'i yenemedik…” diyecektir...
Mustafa Kemal'in önderliğinde kazanılan bu zafer lokmasını, çorabını, ayakkabısını, öküzünü ordusuna seve seve veren, yavrusunu vatan uğruna gözünü kırpmadan cepheye gönderen Müslüman Türk Milletinin tarihte bir kez daha şahlanmasıdır...
Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı bu savaşta canını veren, bizlere daha güvenli bir dünya bırakarak şehit olan, bu dünyadan ayrılanları minnetle anıyor, Allah’tan rahmet diliyoruz.
Bugün Zafer Bayramı. Bu bayram hepimizin kutlu ve mutlu olsun...