Müzakereler üç ay değil, üç yılda bitmez

'Minaresi gözüken köy kılavuz istemez' demiş atalar. Bende müzakerelerle ilgili olarak 'Ön hazırlıkta anlaşamayan, müzakerelerde hiç anlaşamaz' diyorum.

'Minaresi gözüken köy kılavuz istemez' demiş atalar. Bende müzakerelerle ilgili olarak 'Ön hazırlıkta anlaşamayan, müzakerelerde hiç anlaşamaz' diyorum.
Şubat ayında koltuğa oturan Rum lider NikosAnastasiades müzakereleri başlatmamak için sudan bahaneler üretmeyi tercih ederek, süreci 8 ay geciktirmeyi başardı. Bunun için ilk yaptığı iş içinde bulundukları ekonomik çıkmazı bahane edip, 'kafam bulanık, müzakere ile uğraşamam' diyerek masadan kaçmak oldu.
BM bir kaç ay sonra 'Hadi bakalım kafandaki bulanıklığı dağıt artık' diye uyarınca bu defa da müzakerecisini atamamak için Rum Ulusal Konseyine topu attı. Konsey aylar süren derin bir çalışmadan sonra Anastasiadis'e, Annan Planı döneminde 'Referandumda Hayır' kampanyasının baş mimarı olan AndreasMavroyannis'i tavsiye etti.
Niye mi etti? DIKO kökenli Mavroyannis, EOKA'nın katliam plancısı, Akritas Planının mimarı ve 'Türkiye Kıbrıs'a çıkartma yapmaya teşebbüs ederse Kıbrıslı Türkleri 45 dakikada temizleriz' diye ABD Lefkoşa Büyükelçisine telgraf çeken TasosPapadopulos'un has adamı.
Rum lider NikosAnastasiadis, daha kendisini müzakereci olarak atamadan evvel misyonunu da belirledi ve kulağına 'Müzakereleri elinden geldiğince geciktir' diye fısıldadı.
Kıbrıs Türk ve Rum müzakereciler bugüne değin 4 kez buluştular. Tartıştıkları konu da Kıbrıs sorununa kalıcı ve sürekli bir çözüm bulmak amacıyla Cumhurbaşkanı Eroğlu ile Anastasiadis arasında başlayacak olan müzakerelerin 'Ön Hazırlığı.'
Yanlış anlaşılmasın; konuştukları, tartıştıkları ve bir türlü üzerinde anlaşmaya varamadıkları 'Kıbrıs Sorunu' değil, müzakerelerin 'ön hazırlığı', yani suyunun suyu.
Kıbrıslı Rumlardaki bu mantaliteylemüzakerelerin daha başlamadan veya en kötü olasılıkla başladıktan hemen sonra çıkmaza gireceğini öngörmek hiçte iddialı bir yaklaşım olmayacak.
Şimdiye kadar Rum tarafının mimiklerinden okuduğumuz kadarıyla, “üç ayda Kıbrıs sorunu çözülür” ifadesi çocukların dahi inanacağı bir lakırdı değil.
Tarih daha çok tekerrür edecek gibi görünüyor.

Bu haber 9223 defa okunmuştur
  • kıbrıslı   - 10.10.2013 konunun çözümlenmesini en fala türk tarafı ister.ambargolar altında olan sıpor müsabakalarına katılamayan kendii gösterme imkanı bulmayan kıbrıs türklerinin isteğidir çözüm ama nedense dünya kamuoyunu türkler istemez yalanına inandırdılar. egemenliği verirsek anlaşmaya belki yanaşır rumlar.onun dıişında boşa kürek çekeriz. adam ab vatandaşı tanınmış. niye bozsun rahatını. 74.den beri bu konunun ekmeğini yer. istemez çözüm olsun.o istesede işbirliği yaptığı ülkeler istemez.

:

:

:

: