Müşavir israfı ve anıt mezar

“Müşavirler devlete ayda bir milyona mal olmaktadırlar. Yani yılda on iki milyon TL bu insanlar için bütçede kaynağa ihtiyacınız var


“Müşavirler devlete ayda bir milyona mal olmaktadırlar. Yani yılda on iki milyon TL bu insanlar için bütçede kaynağa ihtiyacınız var. 120 müşavir arkadaşın görevlendirilmesi düşüncesi tabi ki güzel. Bu uygulama sanırım dünyanın hiçbir yerinde yok. 53/77 sayılı üst kademe yöneticiliği yapan kamu görevlilerinin atanması yasasında ki haklara istinaden ödenir müşavirler. Fakat hiçbir şekilde görev yapmama noktasında sıkıntı yaşamaktadırlar. Bu ayni zamanda bu devletin sıkıntısıdır.

Bir insanın yetişmesi kolay değil. Bu şekilde çalışıp daha sonra müşavir adı altında kızağa çekilen arkadaşlar kendi alanlarında teknik açıdan uzmanlaşmış arkadaşlardır. En azından bunu maliye bakanlığı için söyleyebilirim. Başka yerlerde de böyledir mutlaka. Tasarruftan bahsedilirken yüz yirmi bürokrata bu ölçekte bir bütçe ayrılıp, hiçbir şekilde görev vermemek sürdürülebilir bir durum değildir. Okullarda öğretmen yokken, ilaç sıkıntısı yaşarken, devletin yetiştirdiği en üst seviyedeki insanlara bu kadar para ödenip karşılık alınmaması kabul edilemez. Hangi dönemde hangi siyasi görüşten olursa olsun. Bir dur demek lazım artık. Çünkü bu kanayan bir yaradır ve gittikçe de büyüyor. Sırf siyasi görüşe göre insanların bir köşeye atılmasını kimsenin kabul edebileceğine inanmıyorum. Ben evde oturup para almayı kabul edemiyorum. Bu konuda bir kamuoyu oluşturulmalı. Ben çalışmak istiyorum. Başımı yastığa koyduğum zaman rahat olmak istiyorum.

Artık bunu konuşmalı ve tartışmalıyız. İlla ki bu yapılmalı.

Meclis Başkanı yardımcısı Sayın Üstel ile görüştüm. Mecliste oluşturulacak bir alt yapı ile çalışmaya başlamaya hazırım diye talep ettim. Ama mümkün olmadı. Gerçekten ağrıma gitti. Bilgi birikimi olduğumuz alanlarda ve kurumlarda çalışmamız hem o kurum, hem de bizim için daha verimli olacaktır.”

Sevgili Olgun Amcaoğlu böyle söylüyor.
Olgun Amcaoğlu Maliye bakanlığı eski müdürü.

Şuan ise “Müşavir”.

Birçok arkadaşının “evinde otur maaşını al” söylemlerine ciddi şekilde darılmış.

“Ağrıma gitti” diyor.

Evet, bu konu konuşulmalı, tartışılmalı, kamuoyunda oluşturulacak, baskı ve farkındalık
ile artık bir çözüme kavuşmalı.

Bu devletin bu lüksü yok.

Siyasi yönetimler bir noktada kaygıları bir kenara atıp, hem insani hem de maddi israfa sebep olan bu uygulamaları bir düzen, bir sistem içerisine çekip artık sonlandırmalı.

Siyasi amaçlar, hedefler, kaygılar ve laf salatası ile devlet yönetilmez.

Devlet ciddiyet ister.

Sistem ister, düzen ister, en başta ise niyet ister.

Düşünün ki devlet ayda bir milyon TL yani eski para ile bir trilyon bu insanlar için kaynak ayırıyor.

Yine düşünün ki bu para ile neler yapılmaz.
Seversiniz veya sevmezsiniz, beğenir veya beğenmezsiniz ki kişisel olarak bende birçok görüşüne katılmadım hiç.

Ama mücadelesini sahiplenmesine saygı duydum birçok insan gibi.

KKTC kurucu Cumhurbaşkanı merhum Denktaş’ın anıt mezarı için kaynak bulamıyor kurduğu devletin imkânlarını siyasetleri için kullananlar.
Böyle bir durum kabul edilemez.
Ben bunu kabul etmiyorum.

Yılda on iki milyonu siyasi çöplüğe atan, donanımlı insan kaynağını harcayan, devleti ve bu insanları mağdur eden bir anlayışla hiçbir yere gidemeyiz.

ADA TV de “Gündeme Bakış” isimli programımda sürpriz bir telefon bağlantısı oldu.

Türkiye de CHP Şişli belediye başkanı Sayın Mustafa Sarıgül idi telefonun ucundaki ses.

Önce anıt mezar ile ilgili haberleri gördükten sonra duyduğu üzüntüyü aktardı.

Ve anıt mezarın yapımına talip olduklarını açıkladı.

Kusura bakmayın ama ben buna sevinemiyorum.
Kıbrıs Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanı yardımcısı ve Kıbrıs Türkleri için önemli bir isim olan Dr. Küçük’ün anıt mezarının durumunu düşündükçe bu yaşananlara şaşırdığımı da söyleyemem.

İktidar kavgalarının adeta bağladığı gözler ne zaman açılacak?

Adı, görüşü, duruşu ne olursa olsun bu ülkeye değer katmış, hizmet etmiş herkes baş tacı olmalı.

Bunlar için kaynak yoktur diye bir mazeret kabul edilemez.

Öyleyse kapatın dükkânı, kapatın ışıkları ve
çekin kapıyı.

Nerden, nereye geldik.

Müşavirler dedik, boşa giden milyonlar dedik.
Bu konuda Sayın Olgun Amcaoğlu’nun düşüncelerini aktardım.

Şimdi hepsini harmanlayın ve vermek istediğim mesajı önce siz alın.

Para yok, kaynak yok diye bir durum yoktur.
İşin esası niyet yoktur niyet!
Bu haber 858 defa okunmuştur
  • eline sağlık   - 05.12.2013 Eline sağlık üstad hatta yüreğine doğru tektir lütfen sizin gibi yürekli insanlara bu ülkenin ihtiyacı var
  • kalemtraşına sağlık    - 05.12.2013 Düşünün ki devlet ayda bir milyon TL yani eski para ile bir trilyon bu insanlar için kaynak ayırıyor.
  • KALEMINIZE SAĞLIK; VATANDAŞ   - 05.12.2013 DOĞRUYA DOĞRU..ASIL SORUN NE BİLİYORMUSUNUZ? BU ÜLKEDE SİZİN GİBİ KRAL ÇIPLAK DEMEYE CESARETİ OLAN İNSANLARA İHTİYAÇ VAR...BU KADAR BÜYÜK BİR İSRAF, KEYFİYET, ORTADA DAĞ GİBİ DURURKEN BİR ALLAHIN KULU ÇIKIPTA BUNU NE HABER YAPIYOR NEDE YAZISINDA YER VERİYOR.. HERGÜN BİRİLERİ HAVADAN SUDAN SEBEPLERDEN KAVŞAKLARDA PANKART AÇIYOR FAKAT BU KADAR ÖNEMLİ KONUYU KİMSE GÖRMÜYOR. 12 MİLYON TL YILDA...HOŞ KAVŞAKLARDA PANKART AÇANLARIN BİR SUÇU YOK ONLAR YÖVMİYECİ 50 VEYA 100 DOLAR ÜCRET KARŞILIĞINDA ÇALIŞAN GARİBANLAR..O NEDENLE ONLARA KIZAMIYORUM.ODA EKMEK PARASI İÇİN ÇALIŞIYOR. ONLARI ORAYA 100 DOLAR CEPLERİNE KOYUP DİKENLER MIŞIL MIŞIL SICAK YATAĞINDA UYUYOR O SAATTE..

:

:

:

: