“İnsan hayatı” üzerinde uzlaşmak

Trafikte sözün bittiği yer var mı? Ya da bu sorun da “sözün bittiği yerdeyiz” deme lüksümüz olabilir mi? Asla, trafikte sözü bitirmeyeceğiz.


Trafikte sözün bittiği yer var mı?
Ya da bu sorun da “sözün bittiği yerdeyiz” deme lüksümüz olabilir mi?
Asla, trafikte sözü bitirmeyeceğiz.
Tartışacağız, tüm paydaşlar ortak noktada, çıkarları bir kenara bırakıp “insan hayatı” üzerinde uzlaşmalıyız.
Memlekette sorun çok.
Artık sözün ötesi gerekli, ağlayarak, sızlayarak, suçlu arayarak, saklanarak gelinen nokta ortada.
Daha öncede söylediğim gibi gelinen nokta da devlet ve yöneticileri, yönetilenlerden daha çaresiz.
Arsız bir çocuk gibi büyüttüler devleti.
Büyüyenin, kendileri olduğunu zannettiler.
Ama devlet büyüdükçe, onu besleyenler küçüldü.
Şimdi tamamen kontrolden çıktı.
Nereyi tutsanız elinizde kalıyor.
İnsanı ilgilendiren, gıdadan, güvenliğe, havadan, eğitime ne varsa yarım yamalak.
Devlet artık;
Adeta ayakların altından kayan bir zemin, elden sıyrılan bir sabun gibi tutulması zor.
Ya da obez bir insan bedeni gibi çoğunluk üzerinde oturarak beslenen bir hale geldi.
İlk yapılması gereken sorunların adını koymak.
Ya da sorun olduğunu kabul etmekle mi başlamalıyız acaba?
Evet, sorun var, üstelik ciddi anlamda ve de gittikçe büyüyerek var.
Bunu ben kendi adıma kabul ediyorum, ya sorun çözme erki elinde olanlar, bu işin ciddiyetini farkında mı?
Pek sanmıyorum, konuşmalar “cek-cak” havasından öte gitmiyor.
Trafikte sözü bitirmeyeceğiz.
Çünkü öyle bir yer yok.
Bu defa sineye çekmeyeceğiz.
Her fırsatı, her ortamı, her cümleyi kullanacağız.
Soru şu;
Ne yapılabilir?
Yapılabilecekler mutlaka ki çok, ama önce niyet gerekli.
En başta devleti yönetenler ciddi ve radikal adımlar atmalı.
Bir sallanmalı, kendine gelmeli, ayakları yere basmalı.
Çaresiz değil, çare olmalı.
Devlet yönetmenin ciddiyetini, sorumluluğun ağırlığını, omuzlarına almalı.
Olduğu yerin, önemini farkına varmalı.
Devlet olmak kolay değil, devlet olmak en başta ciddiyet ister.
Devlet olmak otorite gerektirir, devlet ahbap- çavuş ilişkisiyle değil, ciddi ve otoriter yönetim mekanizmasının eksiksiz çalışmasıyla başarılır.
Devlet öncelikle insanını korur, üstelik her türlü tehlikeye karşı.
Devlet otoritesi vatandaşının yediğinden, içtiğinden, yürüdüğü yoldan, yaşadığı evden, soluduğu havaya kadar birinci derecede sorumludur.
Devlet taraf tutmaz, devlet sadece kazançlı olanları düşünmez.
Trafikte sözü bitirmeyeceğiz.
Trafikteki tüm söz sahibi kesimleri bir noktada toplayıp, bilimsel, tecrübe, iyi niyet ve ön yargısız bir şekilde, faydalanılabilecek ne varsa toparlanmalı.
Ve en başta devlet;
Şimdilik, kısa vadede, araçlardan ve genel olarak bu alandan kazandığı kaynaktan, fedakârlık etsin.
Toplu taşımacılığı, özendirecek, teşvik edecek adımları hayata geçirsin.
Uzun vade de eğitime ağırlık versin.
Üstelik daha da geç kalmadan.
Akacak olan su ve zamansa, engel ne olursa olsun durmazmış.
Bu defa öyle olmamalı.
Boş yere yitirdiğimiz insanlarımızın acısını zamana gömmeyelim.
Bu konuyu da unutulanlar listesine eklemeyelim.
Trafikte sözü bitirmeyelim.

Bu haber 649 defa okunmuştur

:

:

:

: