Kur'an-ı Kerim'den öğütler

'Elif. Lam. Mîm.

'Elif. Lam. Mîm.
-O kitap Kur'an; onda asla şüphe yoktur. O, muttakiler sakınanlar ve arınmak isteyenler için bir yol göstericidir.
Onlar gayba inanırlar, namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar.
-Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesinkes inanırlar.
-İşte onlar, Rablerinden gelen bir hidayet üzeredirler ve kurtuluşa erenler de ancak onlardır.
-Gerçek şu ki, kafir olanları azap ile korkutsan da korkutmasan da onlar için birdir; iman etmezler.
-Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Onların gözlerine de bir çeşit perde gerilmiştir ve onlar için dünya ve ahirette büyük bir azap vardır.
-İnsanlardan bazıları da vardır ki, inanmadıkları halde 'Allah'a ve ahiret gününe inandık' derler.
-Onlar kendi akıllarınca güya Allah'ı ve mü'minleri aldatırlar. Halbuki onlar ancak kendilerini aldatırlar ve bunun farkında değillerdir.
-Onların kalplerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır. Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elîm bir azap vardır.
-Onlara; Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, 'Biz ancak ıslah edicileriz.' derler.
-Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lakin anlamazlar.
-Onlara: insanların iman ettiği gibi siz de iman edin, denildiği vakit 'Biz hiç, sefihlerin akılsız ve ahmak kişilerin iman ettikleri gibi iman eder miyiz' derler. Biliniz ki, sefihler ancak kendileridir, fakat bunu bilmezler veya bilmezlikten gelirler,
-Bu münafıklar mü'minlerle karşılaştıkları vakit 'Biz de iman ettik' derler. Kendilerini saptıran şeytanları ila baş başa kaldıklarında ise: Biz sizinle beraberiz, biz onlarla mü'minlerle sadece alay ediyoruz, derler.
-Gerçekte, Allah onlarla istihza alay eder de azgınlıklarında onlara fırsat verir, bu yüzden onlar bir müddet başıboş dolaşırlar.
-İşte onlar, hidayete karşılık dalaleti satın alanlardır. Ancak onların bu ticareti kazançlı olmamış ve kendileri de doğru yola girememişlerdir. (Bakara Suresi Ayet. 1-16)
'İçlerinden zulmedenleri bir yana, ehl-i kitapla ancak en güzel yoldan mücadele edin ve deyin ki: Bize indirilene de, size indirilene de iman ettik. Bizim ilahımız da sizin ilahınız da birdir ve biz O'na teslim olmuşuzdur.
Resulüm! İşte böylece sana önceki kitapları tasdik eden bu Kitab'ı indirdik. Onun için, kendilerine kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. Diğerlerinden de ona iman eden nice kimseler vardır. Ayetlerimizi, ancak kafirler bile bile inkar eder.
Sen bundan önce ne bir yazı okur, ne de elinle onu yazardın. Öyle olsaydı, batıla uyanlar kuşku duyarlardı.
Hayır, o Kur'an, kendilerine ilim verilenlerin sînelerinde yer eden apaçık ayetlerdir. Ayetlerimizi, ancak zalimler bile bile inkar eder.
'Ona Rabbinden başkaca mucizeler indirilmeli değil miydi?' derler. Mucizeler ancak Allah'ın katındadır. Ben ise sadece apaçık bir uyarıcıyım.
Kendilerine okunmakta olan Kitab'ı sana indirmemiz onlara yetmemiş mi? Elbette iman eden bir kavim için onda rahmet ve ibret vardır.
De ki: Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O, göklerde ve yerde ne varsa bilir. Batıla inanıp Allah'ı inkar edenler var ya, işte ziyana uğrayacaklar onlardır.
Senden, azabı çarçabuk getirmeni istiyorlar. Eğer önceden tayin edilmiş bir vade olmasaydı, azap elbette onlara gelip çatmıştı. Fakat onlar farkında değilken, o ansızın kendilerine geliverecektir.
Evet senden azabı çarçabuk getirmeni istiyorlar. Hiç şüpheleri olmasın, cehennem kafirleri çepeçevre kuşatacaktır.
O günde azap, onları hem üstlerinden hem ayaklarının altından saracak ve Allah onlara:
'Yaptıklarınızın cezasını tadın!' diyecektir.
Ey iman eden kullarım! Şüphesiz, benim arzım geniştir. O halde nerede güven içinde olacaksanız orada yalnız bana kulluk edin.'
(Ankebüt Süresi Ayet 46, 56)

Bu haber 174 defa okunmuştur
  • rahman ve rahim guven   sakarya - 11.04.2014 sonsuz güç kuvvet kudret hükümranlık elinde olan rabbime hamd olsun onun şanı pek yücedir o her türlü övgüye layıktır süphan allahu ve bihamdik

:

:

:

: