Kur'an-ı Kerimi okuyup yaşamak

Her şeyi yoktan var eden Yaratıcı, hayatın nasıl yaşanacağını nizami da açıkça beyan etmiş bildirmiştir. İnsanların hayatlarını sürdürebilmesi için kendine göre kanunları şartları da vardır.

Her şeyi yoktan var eden Yaratıcı, hayatın nasıl yaşanacağını nizami da açıkça beyan etmiş bildirmiştir. İnsanların hayatlarını sürdürebilmesi için kendine göre kanunları şartları da vardır. Allah (cc) İnananların iyi şekilde nasıl bir hayat yaşayacağını Kur'an-ı Kerim de bunu açıkça belirtmiştir.
Kutsal kitabımız Kur'an-ı Kerim, bir hayat rehberi, bir ahlak kaideleri manzumesidir. Her sahada yol gösterici olarak, dünya ve ahiretimizin huzurlu geçmesinin anahtarını veren eşsiz bir kitaptır. Bu sebeple Kur'an-ı Kerimi okuyup, onun muhtevasını öğrenmek, her Müslüman için gereklidir. Kur'an-ı okumak bir ibadet. Çünkü Kur'an içinde bulunan emirlere ve yasaklara uymaları ve Müslümanların hayatlarını, ona göre tanzim etmeleri için gönderilmiştir. Cenab-ı Hak Bakara suresinin ikinci ayetinde, Kur'an-ı Kerimin, sakınanlar için bir hidayet rehberi olduğunu bildirmiştir. Hz. Peygamber de, Kur'an-ı Kerimden bir şeyler olsun öğrenmemiş olanları harap bir binaya benzetmiştir. Şimdi hatıra gelebilir ki, Kur'an-ı Kerim Arapça, okusak da anlamıyoruz. Hemen söyleyelim, dilimizde tercümeleri ve tefsirleri bulunmaktadır. Bunların sağlıklı yapılanlarını okuyarak, onun içindekileri rahatlıkla ve kolayca öğrenebiliriz.
Kur'an-ı Kerim, yüce semâdan Hz. Muhammed (S.A.V.) in kalbine muska yapılmak için, sadece kabirlerde, matemlerde okunmak için, satırlara yazılıp ezberlenmek için, kâğıtlarını yüklenip, ahlâkî yönünü ihmal etmek için, sözlerini ezber edip hükümlerini terk etmek için inmemiştir.
Kur'an-ı Kerimi okuyup anlamalıyız. Ayrıca, insanları kâinatın gerçek ve tek yaratıcısı yüce Allah'a kul olarak ibadet etme şuur ve şerefine kavuşturmuştur. Kutsal kitabımız, her asrın kitabı olarak gönderildiğinden, içindeki bilgilerde her sahayı kuşatacak vasıftadır. O en iptidai insandan en kültürlü fikir adamlarına, en dindar kimseden, dini hayattan uzak olanlara, zenginler kadar fakirlere de hitap ettiğinden, her kesimden insanları ilgilendiren esasları içinde bulundurmaktadır.
Allah'ın kitabı ile yaşamayan bugünkü Müslümanlar, şu misallerde zikredilen kimselere benzemektedirler: -i
a) Elindeki lâmbayı söndürüp körden imdat bekleyen adama: Ey Müslümanlar! Allahü Teâlâ'nın kitabını bırakıp bu hâle geldikten sonra elinde lâmba bulunduğu halde onu söndürüp körlerden kılavuzluk bekleyen adam gibi olmak
b) Lâmbanın düğmesine basmayıp karanlıkta körü körüne dolaşan adam: Bugün Allah'ın kitabını bırakan Müslümanlar, önündeki lâmbanın düğmesine basıp her tarafı aydınlatmayan, kendisini kuşatan karanlık içinde sağa-sola çarpan, şuursuzca hareket eden bir topluluk gibidirler.
c) Dalgalara tutulan bir geminin yolcularına: Günümüzde bütün âlemi, materyalizm akımı kaplamıştır. Maddecilik, insanları, dalgalar içinde sağa-sola sallanan bir geminin yolcuları haline getirmiştir. Bugün insanlık ızdırap içindedir. Acı çekmektedir. Şahsî çıkarların ve açgözlülüğün ateşinde yanıp kavrulmaktadır. İnsanlık Kur'an-ı Kerimin hidayetinden alınan tatlı sulara muhtaçtır. Bu ilâhî menba ile ızdırabının yaralarını yıkasın. Huzur ve saadete ersin.
Kur'an-ı Kerim okununca görülecektir ki, o, yalnız inanç ve ibadetlere ait bir kitap değildir. O, dünya hayatımızın da her sahasında bize yol göstericidir. O bütün muhataplarına hitap bir kitaptır. 'Kur'an-ı Kerime sarılınız ve ayrılığa düşmeyiniz' (Al-i İmran-5)Çalışkanlığı methedip tembelliği yeren, zulmü kaldırıp, merhameti teşvik eden, büyüklere hürmeti, küçüklere şefkati vazife, yapan, düşüncesizliği hiçe sayıp, akla gerekli mertebeyi veren, yine Kur'an-ı Kerimdir. 'Sana bu kitabı her şeyin apaçık bir beyanı, bir hidayet, bir rahmet ve Müslümanlar için bir müjde olmak üzere peyderpey indirdik.' (Nahl-89)
O, ruhlara şifa verendir, 'Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt, gönüllerde olan dertlere bir şifa, mü'minler için bir hidayet ve rahmet gelmiştir.' (Yunus-51) bunalan insanları sıkıntılardan kurtarandır. Onunla fertler ve toplumların huzur ve güven bulmuş, onun getirdiği prensiplerle medeniyetler kurulmuş, onunla karanlıklar aydınlığa kavuşmuştur. 'Gerçekten bu Kur'an insanları öyle bir yola doğrultup götürür ki, o en adil ve en doğru yoldur.' (İsra Süresi-9)
Onun içindir ki Kur'an-ı Kerim okunmalı ve anlaşılmalıdır. Onu tam ve doğru olarak anlamaya çalışmak her Müslüman için önde gelen bir görev olmalıdır.
Son söz kainat Peygamberi Sallallahu Aleyhi ve Sellem :
'Kur'an okuyunuz. Zira o, kıyamet gününde, okuyucularına şefaat edece

Bu haber 194 defa okunmuştur

:

:

:

: