‘SEVİYEYİ DÜŞÜRÜYORLAR’

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Hüseyin Güven, yayıncılık etiğine uymayan medya kuruluşlarına zehir zemberek açıklamalarda bulundu

Nupelda KARABUĞDAY

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Hüseyin Güven, yayıncılık etiğine uymayan medya kuruluşlarına zehir zemberek açıklamalarda bulundu

Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Hüseyin Güven, KKTC’de medya etiğini değerlendirdi. Sansasyonel yayınlar yaparak reytinglerini yükseltmeye çalışan ve “reklamın iyisi kötüsü olmaz” mentalitesini taşıyan yayın organlarına sert eleştirilerde bulunan Güven, halkın bu yayın kuruluşlarına hiç taviz vermediğini savundu. Yaşanan yanlış olayların Kıbrıs Türk Medyasına yıkılmaması gerektiğini söyleyen Güven, ülkemizde hala haberlerini doğru, tarafsız bir şekilde emek vererek yapan birçok gazeteci olduğunu aktardı. Genelde medyada reyting peşinde koşan kişilerin ismimin ön plana çıktığını da belirten Birlik Başkanı, bu şekilde hakkıyla işini yapan gazetecilerin isminin altlarda kalarak, harcandığını ifade etti. ADA TV’de Mert Özdeş’in sorularını yanıtlayan Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği Başkanı Hüseyin Güven, haberlerde emek hırsızlığına ve medya kuruluşlarının künyesiz yayın yapmasına da karşı duruş sergilediklerini anlattı. Yanlış ve yayıncılık etiğine uymayan programların, Kıbrıs Türk Medyasının seviyesini aşağıya çekmeye yönelik olduğunu kaydeden Güven, Kıbrıs sorununa yönelik müzakereler devam ederken, dünyanın gözünün Kıbrıs adasının üzerinde olduğunu ve asıl bu dönemde medya mensuplarına büyük işler düştüğünü açıkladı.

‘DÜNYANIN GÖZÜ KIBRIS’TA’
Reyting uğruna ya da herhangi bir nedenle yapılan yayınların gerçek yayıncılığı yansıtmadığını söyleyen Güven, dünyanın hiçbir ülkesinde bu programları yapanların yayın hayatına devam edemeyeceğini savundu. Güven sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı: “Bunları yapan insanların yayıncılık adına ekranlarda olması kabul edilemez. Halkın gerçek haber alma hakkını sağlamak için medya çalışanları görev yapıyor. Yeniden görüşme sürecine girildiği, dünyanın gözünün Kıbrıs’ta olduğu bir dönemde, herkes adada bir şeyler mi oluyor derken, komik olayların olması hoş değil. Magazin, komedi programlarında insanları güldürmek için yapılabilir ancak adına haber kuşak programı denilen programlarda ciddi yayıncılık yapılmalı. Bu elbette bizim düzeyimizi aşağılara çekiyor. Gerek Türkiye’de gerek Güney Kıbrıs’ta bunların görülmesi imajımızı bozuyor. Bundan gerek örgüt olarak, gerekse de mesleğini etik kuralları çerçevesinde yapan biri olarak ben rahatsız olurum. 

‘PRİM VERİLMEMELİ’
İnsanlara doğru haberleri yansıtan çok iyi gazeteci arkadaşlarımız var. Onları tenzih ederim. Ancak daha çok ismi duyulan, bu işi sansasyonel şekilde yapanlar. Bu bizi çok üzüyor. Son birkaç günde medyada yaşanan olaylar var. Bunlara prim verilir ve hiçbir şey yapılmazsa, ülkemiz medyasının saygın bir yere taşınması kolay olmayacak. Gazeteciler Birliği ve Medya Etik Kurulu olarak doğruları göstermeye, gerek medya kesimine gerekse de halkımıza anlatıyoruz.

‘GÜCÜMÜZÜ SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNDEN ALIYORUZ’
Gücümüzü herhangi bir yasadan almıyoruz. Medya Etik Kurulu, yasa ile kurulmamıştır. Gücümüzü sivil toplum örgütleri ve medya kuruluşlarından alıyoruz. KKTC’de yayın yapan tüm televizyon ve gazetelerden yüzde 99 oranında destek aldık. Elbette caydırıcı olması gerekiyor uyarılarımızın. Başladığımız noktadan daha iyi bir yerde olduğumuza inanıyorum. Pek çok toparlanma var. Künyesiz haber sitesi olmasın dedik. Buna özen gösterilmeye başlandı. Emek hırsızlığı yapılmasın, kaynak gösterilsin dedik. Bunlara uyulmaya başlandı. Kurulun varlığı bile medyamıza toparlanma getirdi. Burada sadece Gazeteciler Birliği ve Etik Kurulu’na görev düşmüyor. Medya patronlarına, televizyona çıkan kişilere de görev düşüyor. Dün başka bir iş yapan bir insanı, bugün televizyonda programcı yapayım derlerse biz ne kadar açıklama yaparsak yapalım sonuç alamayız. Kendi kuruluşunun saygınlığının artmasını isteyen medya sahibi, çalıştırdığı insanın bu meslek hakkında bilgi sahibi olması gerektiğini anlamalı. Herkes sizin televizyon ve gazetenizi konuşabilir ancak sağlıklı bir reyting olmayabilir. Sağlıklı olan haberlerin ciddiliği ve doğruluğu ile gündemde olmaktır. 

‘MEDYANIN DÜZEYİ AŞAĞILARA ÇEKİLİYOR’
Bizim halkımızın sansasyonel olaylara prim verdiğine inanmıyorum. Bu tür şeylere halkımız prim vermez, birçok da tepki var. Televizyonculuğumuzun, medyamızın düzeyi aşağıya çekiliyor diye şikayet var. Belli kişiler, reklamın iyisi kötüsü olmaz düşüncesinde olabiliyor. Şunu bilmeleri gerekiyor bu insanların ki uzun vadede kazanan değil kaybeden olurlar. Bir televizyon kanalı ya da gazete sürekli skandallarla gündemde olursa, belli bir süre sonra ne o gazetenin okuyucusu olur ne de televizyonun izleyicisi. Vatandaşa da görev düşüyor burada. Çağrı da yapmak istiyorum vatandaşımız ciddi yayıncılık görmek istiyorsa tepki göstermesi gerekiyor. Ki gösterdiklerini de biliyorum. Bu da bir yöntemdir eğer sen ülkemin ulusal alanında ve uygu yayını yapan program yapıyorsan onun ciddiyetini bilmen gerekir.”

Bu haber 354 defa okunmuştur
  • Ayhan Avsüzen  Girne - 24.04.2014 Sadece yayıncılıkta mı.? Bir dikkat edin genelde Toplumun bütün kesimlerinde argoya dönüş var. Reklamlara bakın, Kaba kanba söz ler amiyane konuşmalart.. Güya reklam güya program. Halk kibar olmayı unuttu, mapğra devrine dönüyor.( Be ,re, körmüsün, gözünçıksın, Belanı versin..) bol bol kullanılan tabirlerden.Bu da saygıyı unutuğumuzu ve kelime haznemizin daraldığını gösterir..

:

:

:

:

DİĞER HABERLER