Yeni Anayasa KKTC’yi bitirir mi?

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, “Anayasa Değişikliğine İlişkin Yasa Önerisi”ni görüşmek üzere dün yapacağı olağanüstü toplantısına, toplantı yeter sayısına ulaşamadığı için başlayamadı.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, “Anayasa Değişikliğine İlişkin Yasa Önerisi”ni görüşmek üzere dün yapacağı olağanüstü toplantısına, toplantı yeter sayısına ulaşamadığı için başlayamadı. Bunun anlamı, 32 vekilli koalisyon hükümetinin, Anayasa değişikliği konusunda hemfikir olmadığı. Zira UBP’li milletvekillerinin salona girmediği, TDP’den sadece Mehmet Çakıcı’nın yer aldığı oturumda DP-UG’den de birkaç vekil hazır bulundu.
Zaten DP-UG Genel sekreteri Hasan Taçoy, parmağının arkasın saklanmadan “aceleye getirildi” diyor. Anayasa’nın değiştirilmesine karşı olmadıklarını ancak aceleyle ve hiç kimsenin anlamadığı bir ortamda, seçimlerle birlikte bu Anayasa değişikliklerinin halkın önüne gitmesinin doğru olmayacağını söylüyor Taçoy.
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun, “yarın toplanacağız” sözlerine karşın, Pazartesiyi bekleme niyetinde olduklarını kaydeden Taçoy,ek zaman istediklerini vurgulayarak, konuyu yetkili kurullarda görüşüp halka bilgi vereceklerini belirtiyor.

‘Evet’ diyeceklerse bunu halkın anlayacağı şekilde anlatmaları gerektiğini kaydeden Taçoy, yerden göğe kadar haklı. Öncelikle yeni anayasayı, değişikliklerin hangi konularda olduğunu halka açıkça anlatmak gerek. Bir partinin görüşleri doğrultusunda değil, halkın ortak çıkarları düşünülerek hazırlanan bir anayasa tüm kesimlerin onayını alacağı gibi, Kıbrıs Türk halkının kazanımı olacak ve hükümetin kâr hanesine yazılacak.
Ne var ki, yeni anayasa pek güven telkin etmiş değil. Sayıştay ve ombudsmanın bir konu ile ilgili olarak karar alıp, dava açma ve ceza verme yetkisiyle donatılması, AB normlarının tümden kabulü ve AİHM kararlarının uygulanması gibi unsurların KKTC’yi yok edeceğine dair görüşler mevcut. Biraz daha açacak olursak, AB içtihatı ve yasaları geçerli olursa KKTC yasaları yok olacak görüşü hakim birçoklarınca… Çünkü AB’ye göre KKTC yok. Mülkiyetle ilgili yasalar geçersiz olacak, Cumhurbaşkanlığından itfaiyeye kadar tüm kamu kurumları geçersiz olacak.
Sayıştay ve ombudsmana ceza verme yetkisi verilmesi de bir başka sorun. Zira Ombudsman da, Sayıştay da sorunu araştırıp savcıya aktarmakla, yani yargıya devretmekle görevli kurumlar. Bu kurumların yetkilendirilmesi siyasi anlamda kararların alınmasına zemin hazırlayacak haliyle.
Nitekim, Anayasa değişikliğiyle ilgili alınacak çok yol var. Örnek gösterilen Türkiye’de, Anayasa değişikliği yapılacağı zaman Anayasa uzmanlarından oluşan bir komisyon kuruluyor. Bu komisyon günlerce çalışıp, ücretini alıyor. Uzun süren çalışma dönemini tamamlayınca rapor hazırlıyor ve hazırladığı raporu Meclis Anayasa Komisyonu’na sunuyor. Meclis Anayasa Komisyonu bunun üzerinde karar alıyor. Bizde ise bu işlemlerin hiç yapılmadığı, sadece vekillerin ve birkaç yandaş hukukçunun görüşünün alındığı, haklar ve özgürlükler adı altında KKTC’nin yok edilmeye çalışıldığı ifade ediliyor.
Herkesin ortak dileği Anayasanın, siyasi çıkarların dışında tutulması ve KKTC insanının beklentilerine cevap vermesi. Yapılması gereken ise Anayasa Mahkemesi’nin eski/ yeni üyelerinden, barodan ve üniversitelerden oluşturulacak bir komisyonun değişiklikleri yapması, bu değişikliklerin Meclis Komisyonu’na sunulması.

Bu haber 9149 defa okunmuştur
  • Mükemmel Bir Yorum Hasan Vargen   Girne - 28.05.2014 Doğruların karşısında şapka çıkarılır sadece. Bravo Star Gazetesi.

:

:

:

: