Değerli okuyucular, bu bir veda yazısı değildir. AB Burs Programı’ndan yararlanarak, 3 ay Belçika’da “AB’nin Enerji Arzı Güvenliği ve AB Ekonomilerinde Doğalgazın Fiyatlanması” konusunda EuropaCollege’de araştırmalar yapacağım. Bu vesileyle, aylar önce Pegasus Havayolları’ndan almış olduğum biletimle Cumartesi sabahı kayınpederim ile birlikte sabahın erken saatlerinde Ercan Havalimanı’na geldim.
*****
Kısa bir sohbet sonrası check-in işlemine başladık. Kayınpederin ve benim valizi kantarın üzerine koydum. İki kişilik bilet ile valiz başına 20 kilo hakkımız olduğu söylendi. Valizleri eşim hazırlamıştı. Birinde 18, diğerinde de 27 kilo yükümüz vardı. Ağır olan valizde benim konferans makaleleri, kağıtlar ve üç dört tane kitap vardı. Banko’daki Pegasus havayolları personeli, 7 kilo fazlalığımız olduğunu söyleyerek 49 Euro ödememi istedi. Bilgisayarım el bagajı olarak yanımdaydı. 8 kilo kabin bagaj hakkımız olduğunu, bunun için ikimizin kabin bagaj yükünün topu topu 5 kilo ettiğini söyledim. Yani iki valizin ortalama yükü zaten 45 kilo ediyordu. El bagajı hakkımızı kullanmamayı teklif ettim. Pegasus görevlileri sabahın erken saatinde işe başlamanın somurtganlığından mıdır, yoksa Pegasus Yönetimi’nin yönetim anlayışından mıdır, bize zerre kadar anlayışlı davranmayıp, illa valizleri açıp yük aktarımı yapmamızda ısrar ettiler. Bu teklifi makul görmeyip, ısrar edilen 49 Euro’yu ödedim. Pegasus Havayolları’nın Brüksel Charleroi Havalimanı’na uçuşları henüz yeni. Yabancılar, bu türden davranışı pek samimi bulmaz. Onların RyanAir ile uçuş imkanları zaten vardır. Pegasus, ne üzücüdür ki, KKTC’de ucuz koltuk uçuşlarında tekel olmanın hakimiyetini tüketici üzerinde acımasızca hissettiriyor. Kar etmek için acımasızca davranıyor. Tekel sermaye olarak, etik iş anlayışından uzaklaşıyor. İyi ki işini dört dörtlük yapan Türk Hava Yolları var da, en azından ikinci bir seçenek şansımız bulunuyor. Aksi halde Allah halimizi acısın diyecektik.
*****
Bu konuda fazla yorum yapmak istemiyorum. Ama bilinmesinde yarar görürüm ki, tolerans çizgisinden müşteriye zerre kadar ödün vermeyen bu anlayışa, zamanı geldiğinde başkaları da Pegasus şirketine aynı yaklaşımı gösterdiğinde sakın gocunulmasın. İlelebet KKTC tanınmamış bir Devlet kalacak değildir. Tanınma gerçekleştikten sonra, KKTC’ye uçmak isteyen her yabancı şirkete, bu ülkenin kapıları sonuna kadar açılacak, rekabet ortamı yaratılacak, tekelci şirket hegomonyası bir biçimde sona erecektir. Pegasus’ason bir şeyi daha hatırlatmayı kendimegörev sayarım. Unutulmasın ki, “Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner”!!!
*****

İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’nda Avrupastandartlarında hizmet devam ediyor. Üç ay önce içerisinde 250 Euro nakit para ve kıymetli takılar ile kimlik belgelerinin unutulduğu kayıp çantayı, noter onaylı belge ile teslim almak için elektronik postayla müracaat etmiştik. Kayıp eşyanın bulunduğunu ve 6 ay içerisinde aranabileceğini aynı posta ile bildirmişlerdi. Transit salonuna alınmadan, Kayıp Eşya Bankosuna uğradım. Sabiha Gökçen Havalimanı’nda üç olaya tanık oldum. Benden önce kayıp cüzdanını almak için bekleyen Arap olduğunu düşündüğüm bir beyefendi önümde duruyordu. Bu esnada temizlik işçilerinden birisi Banko’ya yaklaşarak, yerde bulduğunu söylediği 150 TL nakit parayı kayıp eşya bankosuna teslim etti. Hemen anons yapıldı. 15 dakika sonra 13 yaşlarında bir kız çocuğu Babası ile birlikte bankoya gelerek nakit paranın türünü ve tutarını teyit ederek parasını teslim aldı. Ardından Arap yolcunun cüzdanı geldi. Adam cüzdanı açtı, kredi kartları ve kimliklerini teyit etti. Ardından eline şeffaf bir naylon içerisinde yaklaşık 3-4 bin ABD Doları olduğunu düşündüğüm nakit parayı teslim ettiler. Adam çok mutluydu. Teslim alıp teşekkür etti ve hemen ayrıldı. 15 dakika sonra bizim çanta geldi. İçerisinde herşey bir tamam duruyordu. Ardından şeffaf naylon içerinde 250 Euro nakit ve üç beş Euro bozuk metal para tarafıma teslim edildi. Doğrusu içimde nakit parayı teslim alacağıma dair hiçbir ümit yoktu. Kaybolan çanta kayınvalidemin çantasıydı. Çok üzülmüştü. Bulunup bir tamam herşeyin teslim edildiğini bildirince, dünyalar onun oldu. Evet, Sabiha Gökçen Havalimanı İşletmesine ve Yönetimine teşekkür ederiz. Bunun Ercan Havalimanı için de, örnek alınmasını temenni ederim. Dünyada dürüst insanlar da varmış demek.
*****
Artık Belçika’dayım. Uydukça, yazılarımı yazıp sizlerle buluşturmayadevam edeceğim. Ancak, üç ay boyunca alışılageldiği gibi yazılarım düzenli bir şekilde size ulaşamayacaktır. Bunun için özrümü kabul görmenizi rica ederim. Belçika’dan tekrar selamlar.