Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) faaliyetlerini Kıbrıs'ta da yaymaya çalıştığı iddia edildi.
Rum Politis gazetesi, konuyla ilgili haberi, “Cihatçılar Kıbrıs’a Doğru... Bilgiler, Lübnan Hizbullahı'ndan Sonra Rakip Terör Örgütü IŞİD’in de Yasadışı Tesis Kurmak İçin Kıbrıs’a Sıcak Baktığı Yolunda” başlık ve spotlarıyla aktardı.
Yine aynı gazete “Pravda” isimli Rus gazetesinin, IŞİD’in Türkiye, Azerbaycan ve Kıbrıs’ta üsler kurmayı planladığını yazdığını; ancak IŞİD’in Kıbrıs’ın kuzeyinde mi yoksa güneyinde mi üs kuracağını netleştirmediğini belirtti.
Gazete, adı geçen örgütün ilişkileri ve faaliyetleriyle ilgili genel bilgilere yer veren “Al Rai” isimli Kuveyt gazetesinin ise Batılı istihbarat teşkilatlarından kaynaklara işaret ettiğini aktardı. Kıbrıs’ın, Hizbullah’ın İsrail hedeflerini vurmak için üs kurmayı hedef aldığı ülkeler arasında bulunduğunu öne süren gazete, “Gün yüzüne çıkan yeni bilgilere göre IŞİD’in yayılmaya çalıştığı ülkeler olan Kıbrıs, Türkiye ve Azerbaycan’daki diplomatik misyonlar Hizbullah’ın olası hedefleridir” ifadesine yer verdi.
Basına yansıyan bu haber çok ilgi çekti…
Şimdiye kadar hiçbir terör örgütünün Kuzey Kıbrıs’ta faaliyetgöstermesine izin verilmedi.
Bunda güvenlik güçlerinin büyük etkisi olduğunu söyleyebiliriz.
Ancak Güney Kıbrıs Rum kesimi bu konuda sabıkalı.
Tarih yapraklarını isterseniz biraz çevirelim.
Yunanistan’da ve Güney Kıbrıs’ta tam sayısı bilinmeyen, ancak yüzlerle tahmin edilen yerli ve yabancı turistin pasaportu çalınmış ve daha sonra dünyanın çeşitli yerlerinde meydana gelen terörist eylemlerin ardından zanlıların üzerinden çıkmıştı.
Kenya’daki Yunanistan Büyükelçiliği’nde kıstırılan Abdullah Öcalan’ın üzerinden de Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne ait bir pasaport çıkmıştı.
Öcalan’ın yakalandığında üzerinden Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne ait pasaport çıkması, Rum Yönetimi’nin PKK ile işbirliği yaptığının bir kanıtı olmuştu.
Daha önce de Ermeni terör örgütü Asala ile de işbirliği yapmıştı Rum Yönetimi.
Güney Kıbrıs sadece terör örgütlerine kucak açmadı.
Kara para aklama cenneti oldu adeta Güney Kıbrıs…
Miloseviç’in kara paraları aklandı.
Rus mafyası Güney Kıbrıs’a konuşlandı.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi tüm bu terör ve kara para aklama bağlantılarını saklama gayretine girişti.
Ancak ne yaparsa yapsın bunda başarılı olamadı.
Son olarak, Avrupa Parlamentosu için Güney Kıbrıs’ta yapılan seçimlerde de, Irkçı faşist ELAM yüzde 2,7 oranında oy aldı.
Kimdi bu ELAM örgütü.
Yunanistan'da meclise girmeyi başaran aşırı sağcı Altın Şafak örgütünün uzantısı.
Kıbrıs'ta Helenizmi savunan ELAM, daha önce de Larnaka kentindeki iki toplumlu bir etkinlikte Kıbrıslı Türklere saldırmış, olayda yararlanan Türkler olmuştu.
Son olarak da İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın Limasol’daki konferansta yaptığı saldırıyı gerçekleştirmişti.
İşte bu saldırıları gerçekleştiren ELAM, Kilise ve Rum Yönetimi tarafından da destekleniyor.
Rum polisi tarafından kollanıyor.
Hatta RMMO’ya ait askeri tesislerde eğitiliyor.
Kapıların açıldığından bugüne kadar KKTC’de Rumlara yönelik tek bir saldırı gerçekleşti mi, gerçekleşmedi mi?
Bu soruyu soralım kendi kendimize..
Tabii ki, gerçekleşmedi.
Ancak Güney Kıbrıs Rum kesiminde Kıbrıslı Türklere yapılan saldırıların sayısını bilemezsiniz.
Ve kendi kendinize bir sorun;
Kapıların açıldığı günden bugüne, Kuzey’de Rumlara yönelik bir tek saldırı gerçekleşti mi?
Elbette ki hayır.
Ama, Güney’de Türklere yapılan saldırıları saymakla bitiremezsiniz.
Geçmişi hatırlatmakta yarar var..
Bu gibi tehlikelere dikkat çekmek istedik.
Özellikle Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) faaliyetlerini Kıbrıs'ta da yaymaya çalıştığı haberlerinden sonra…