Özgürgün, müzakerelerin 46 yıldır aynı düzeyde devam ettiğini söyledi

Ana muhalefet Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün, Rumların “tüm adanın tek hakimi ve sahibi benim” zihniyeti değişmedikçe çözümün imkansız olduğunu belirtti.UBP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre Özgürgün, katıldığı televizyon programında müzakere sürecini ve hükümet icraatlarını değerlendirdi.
Kıbrıs sorunu ve müzakere sürecine ilişkin görüşlerini paylaşan Özgürgün, Kıbrıs konusunun yaklaşık 50 yıldır sürdüğüne işaret ederek, “1968’de başlayan görüşmeler bugün hâlâ aynı seyirde devam ediyor. Sayın Denktaş ve Sayın Klerides arasında Beyrut’ta nasıl başlamışsa 46 yıl geçtikten sonra aynı şekilde devam ediyor” şeklinde konuştu.

“BİR YERE VARACAĞI PEK MÜMKÜN GÖRÜLMEYEN 46 YIL”
“Bir yere varacağı pek mümkün görülmeyen bir 46 yıl” diyen Hüseyin Özgürgün, gelinen noktanın masallarda söylenen ‘Az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik. Bir de baktık ki bir arpa boyu yol gittik’ tekerlemesine tam uyan bir süreç olduğunu savundu.Sürecin ilerlememesinin iki temel nedeni olduğunu ifade eden Özgürgün, şöyle konuştu:

“TÜRK TARAFININ ELİ HEP HAVADA KALDI”
“Rum tarafı kesinlikle adanın tümüne sahip olmak istiyor. Bunu çok basitçe ifade etmek gerek. İşin detayları içerisinde boğulanları görüyorum, hepsini bir tarafa bırakın. Rum tarafı diyor ki, ‘bu adanın sahibi benim, Kıbrıs bir Elen adasıdır, bu benim 500 yıllık mücadelemdir. Girit ve Rodos’un ardından sıra Kıbrıs’tadır, bundan vazgeçmem’. Sorunun temelinde yatan olay budur. Detaylarda boğulmadan, Kıbrıs konusunun özüne baktığım zaman Kıbrıs meselesinin bir Elenleşme ve Elenleşmeme meselesi olduğunu görmekteyim.”Kıbrıs’ta anlaşma isteyen Türk tarafının elinin her zaman havada kaldığını vurgulayan Özgürgün, esas meselenin Rum tarafının bir anlaşma niyetinde olmaması olduğunu kaydetti.

RUM TARAFININ ZİHNİYETİNİ DEĞİŞTİRMESİ GEREK
Daha önce ortaya koyduğu “2020’den önce çözüm olmaz” düşüncesini hâlâ taşıdığını ifade eden Hüseyin Özgürgün, 2025 yılı sonrasına belki bir çözüm umudu olduğunu, ama önce Rum tarafının zihniyetini değişmesi gerektiğini vurguladı.
“Rumların ‘ben bir anlaşmayı ve Kıbrıslı Türkleri eşit ortağım olarak, ada üzerinde siyasi eşit olarak kabul ediyorum’ fikrini önce kafalarına koymaları lazım” diyen Özgürgün, ondan sonra zaten çözüm kolay olduğunu, çünkü parametreler ve şeklin belli olduğunu kaydetti.
“Ben hakimim, sen azınlıksın” zihniyetinin değişmesinde aktörlerin önemli olduğunu vurgulayan Hüseyin Özgürgün, bu aktörlerin de Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere olduğuna dikkat çekti.

HÜKÜMET İCRAATLARI… “DEĞERLENDİRECEK BİRŞEY YOK”
Hükümet icraatlarını değerlendirmesi istenen Özgürgün, “Değerlendiremiyorum çünkü yaptıkları bir şey yok ki, neyini değerlendireyim” dedi.
Özgürgün şöyle devam etti:
“Bir hükümet düşünün ki göreve geleli daha bir yıl olmuş ve sadece iki şey yapmış: İşten adam atmış, zam üstüne zam yapmış. Bunların dışında da aklıma gelen bir şey yok. Yolsuzluklara kapı açacak ihalelerden tutun da her türlü söylenti, dedikodu, problem, anlaşmazlık, çelişki, didişme... Başka bir şey varsa, değerlendirecek bir şey bulsam zaten söyleyeceğim. Değerlendirecek bir şey bulamıyorum. İcraatı olmayan bir hükümetin değerlendirmesini nasıl yapabiliriz ki?”
Hükümetin önceden söylediklerinin tam tersini yaptığını ileri süren Özgürgün, ekonomik programı “yıkım paketidir” diye savunan Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun, öte yandan aynı programı uyguladığını söyledi.
Özgürgün, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nu muhalefetteyken ilahiyat koleji ve Türkiye’den gelecek su konusundaki söylem ve eylemleri nedeniyle eleştirdi ve bugün bu eserlerle övündüğünü öne sürdü.