Dün Çalışma Bakanlığı önünde toplanan kuaförler arasında sözlü tartışma yaşanmış.
Yeni çalışma saatlerinden memnun olanlarla olmayanlar birbirine girmiş.
“124 berber salonunun temsilcisi” yaptığı açıklamada yeni çalışma saatlerine karşı olduklarını, otellerdeki ve üniversitedeki erkek kuaför salonlarının ve güzellik merkezlerinin Pazar gün açık olduğunu anımsatarak “Eşitlik istiyoruz” demiş.
Temsilci “Cumartesi günü bana gelen ve ‘yarın akşam nişanım var’ diyen müşteriye ne diyeceğim, nasıl hizmet vereceğim. Dairler hafta sonu kapalı. Nasıl gelip özel izin alacağım? Hükümet vergi borçlarını taksitlendirmeye giderken Çalışma Bakanlığı Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Başkanı ile Erkek Kuaförler Birliği Başkanına uyarak dükkanımızı kapatıyor. Çalışmadan borcumuzu nasıl ödeyeceğiz…” diye sormuş.
Çok değil, bundan 20 gün önce “İsteyen açsın, isteyen kapatsın” başlıklı yazımızda bu konuyu gündeme getirmiş, birçok kuaförün, “çalışmazsam, aldığım krediyi geri nasıl öderim” diye kara kara düşündüğünü dile getirmiştik. Tam tamına şu ifadeleri kullanmıştık yazıda: “Geçtiğimiz gün gittiğim kuaför yasanın geçecek olmasından duyduğu rahatsızlığı şu sözlerle ifade ediyor: ‘Ben ev kredisi aldım, borç ödüyorum. Zaten eskisi gibi iş yok. O günlerde gelecek birkaç kişiye de engel olacaklar. Ben dinlenmek için özel bir gün istemiyorum zaten müşterisizlikten bütün gün dükkanda dinleniyoruz! Kimilerinin tuzu kuru, açmayalım diyebiliyor. Ben zar zor idare ediyorum. Dükkanımı açmazsam batarım.’ Dükkanların kapalı olmasının, müşterilerde de sıkıntı yaratacağı kesin. Çalışan insan kuaför, alışveriş vb. gibi işlerini mesai saati dışında hallettiğinden, herkesin aynı anda dinleniyor olması, bu kesimin işlerini halledememesi anlamına geliyor. Ayrıca düğün, nişan, doğumgünü gibi özel günlerin, kuaförün kapalı olduğu günlere denk gelme ihtimali de büyük olduğundan, bu sektörü, ‘şu gün çalış, bu gün çalışma’ diyerek sınırlandırmak akıl işi değil. Daha önce de büyük marketlerin Pazar günleri kapatılması şeklinde karşımıza çıkan akıllara ziyan durum, bugün küçük, hem de küçücük esnafı bunaltacak şekliyle yeniden sunuluyor. O gün de karşıydık, bugün de karşıyız. Bırakın çalışmak isteyen, istediği saate kadar açık tutsun dükkanını. Çalışmak istemeyen de gitsin evinde keyfini, kebabını yapsın.”
Görüldüğü üzere aklın yolunun bir olduğu gibi,Erkek Kuaförler Birliği Başkanı’nın üyelerin yüzde 99’unun bu uygulamadan memnun olduğu yöndeki açıklamaların gerçeği yansıtmadığı açık.
Dolayısıyla ekmekleriyle oynandığını savunan kuaförler, “Bu Pazar ve bundan sonraki Pazarlarda tam gün açığız” diyerek, her ne pahasına olursa olsun çalışmak istediklerini kaydediyorlar. Borç harç içinde kıvranan bu insanlara da “illaki evinde dinleneceksin” demeninpsikolojik baskı, hatta eziyet olduğunu söylemeye gerek yok.