Cinayetlere bir günlük dikkat yetmez

3 yıl önce BRT de konuk olarak katıldığım programda hükümete yeni katılan eski milletvekili yeri göğü vadederek herşeyi düzeltebileceklerini anlatırken , ‘gece kulübü’ gibi bana göre yanlış ve kamufle edici bir isimle çalıştırılan merkezlerin, insan ticareti ve seks köleliğini yöneten merkezler olduğunun polis baskınları ile defalarca onaylanmasına rağmen, niye bir tedbir alınmadığını, ne zaman alınacağını sorduğum zaman ‘’KAPATALIM DA BİZİ Mİ YAPSINLAR’’ gibi seviyesiz bir cevap vermişti.
Benim o programdaki ve arkasından EKOPOLİTİK VİZYON programındaki ve köşemdeki tepkim pek ses getirmemişti.
Ne ala ki, aynı zat sağlık bakanı olur ve bir yıl kadar sonra bizim elit kadın yöneticilerimiz önünde aynı münasebetsizliği yineler.
Eee memleketi yönetenler hep bu elitler ya iyi ki biraz kıyamet koparırlar.
Ama her felaket 3 gün sürer sözüne onay bu olayın üzerinden yeni kabineler, yeni hükümetler değişse de bu suç merkezleri devam ediyor.
Kadın hakları, insan hakları, çiğnenerek, beyaz kadın ticareti, seks köleliği, yasalara aykırı fuhuş, kayıt dışı ticaret, izinsiz pansiyonculuk, izinsiz silah bulundurma, izinsiz özel evrakları alıkoyma ve kimbilir daha ne kadar maddi ve mali suçu işledikleri sabitken bu suç şatolarının kılına dokunan yok!
Kadın Başbakan, Kadın Meclis Başkanı, Kadın Milletvekilleri iki kelime eleştiriden öte gidemediler.
Kadın haklarını savunanlar, insan haklarını savunanlar cılız kaldılar.
Açıklık, şeffaflık diye diye iktidar olanlar olayın üstünü kararttılar.
Kayıt dışı ekonomiye sözde savaş ilan edecek olan Maliye , Emniyet, Adalet, kayıtdışı izine çıkardı kendini bu konuda.
Taa ki iki el tabanca sesi ve parlaması olayı yeniden su yüzüne çıkarsın!
Bu iki el parlamada bu suç şatolarının tüm karanlıkları aydınlandı.
Bu iki mermi sözde hükümet olanları tam isabet vurdu.
Bu iki atış hükümetlerin suç örgütlerine olan tahamüllerini beyinlere çaktı!
Ne yazık ki bu iki el kuru sıkı değildi bizim siyasilerin, derneklerin attığı gibi.
İki de can aldı bu iki çekirdek.
Bir yabancı kadın, ölümü önemsizleştirilecek, bu yolun yolcusuydu, ne işi vardı fuhuş ile denilecek.
Bir koruma mı, bekçi mi, nezaretçi mi, görev tanımı belli olmayan çalışan erkek, yazık oldu, ne işi vardı oralarda başka iş mi yoktu diye es geçilecek.
Suç şatoları iş kazası diyecek, biz vergimizi ödüyoruz ya diyecekler.
Yetkililer ki, ara bulasın, cinnet geçiren silahlı kuvvetler mensubu beylik silahı ile adam öldürdü ve yakalandı diyerek dosyasını başarı ile kapatacak.
Tüm sorumluları göreve davet ediyorum bu yazı ile!
Yüz karası bu suç şatolarına çözüm bulsunlar.
Çözümü bimezlerse sorsunlar, öğrensinler.
Ugulamaya güçleri yetmezse, engeller örülürse önlerine, açıklasınlar ve istifa edip gitsinler.
Nasıl mı kapatılacak bu suç şatoları.?
Suç işleyen işletmelerdirler, izinlerine aykırı fuhuş ve pansiyonculuk yapıyorlar.
Ayrıca her birinde de defalarca değişik diğer suçlar ve kanuna aykırı uygulamalar görüldü.
İzne tabi işletmelerdir, izin süreleri yarattıkları sosyal ve insanlık sorunlarından dolayı uzatılmayacak.
Zaten eğlence yeri izni ile kurulmuşlardı örgütlü fuhuş ve diğer suçlar için değil bu binalar!
Peki ne olacak, tarihin en eski mesleği fahişeliği yasaklayacak mı bu uygulamalar?
Hayır, tam tersi.
Seks ticareti yaparak, fahişe olarak çalışan insanlar kendi hesaplarına hizmet verecekleri fiziki ve yasal ortamlarda çalışacaklar.
Yerli olsunlar, yabancı olsunlar, kimse onların patron ve veya sahibi olamayacak.
Çalıştıkları yerlerde değil gözaltında tutulmak, ikamet bile edemeyecekler.
Bu mekanlar öyle gözlerden uzak Çin Seddi gibi duvarlarla örtülü suç şatoları olmayacak.
Şehirlerin belirli bölgelerinde, sokaklarında, belli koşullara sahip mekanlarda mesleklerini yürütüp, sağlık köntröllerini güncel ve açık şekilde beyan ederek, kazanç-vergi şeffaflığı ile bu ihtiyaca cevap verecekler. Seks hizmeti vermek isteyen yabancılar, kimseye senet sepet imzalamadan, tedarik edecekleri izin ile ve bu izin süresi içinde bu ‘kırmızı ışıklı’ özel mekanlarda köleleştirilmeden çalışabilecekler.
Kontrolü kolay, izne tabi bu uygun mekanların sahipleri ve veya yöneticileri seks ticareti yapanlardan sadece mekan kullanım bedeli alacaklar!
Çok mu garip geldi bu uygulama?
Böyle şey olurmu ya, nasıl olur diyen ilgili ve yetkililer ister Melbourne, ister Madrid, isterse de Marsilya ya gitsinler , öğrensinler.
Zaten bu devlet kendi içindeki bilgiye ve bilgiliye değer vermez, hatta KKTC bilginin sahibine zarar verdiği tek ülkedir tanıdığım, daha fazla anlatmayım!
Sahi, görev dışında ateşli silah taşıma yetkisi var mı bu adadaki her özel veya resmi güvenlik görevlisinin?