Af; bir suçu, kusuru veya hatayı bağışlama anlamını taşımaktadır (TDK). Mali af ise; vergi kanunları karşısında aykırı hareket eden kimselere uygulanan yaptırımların ortadan kaldırılması olarak geniş manada ifade edilebilir ve devlet sisteminde af yetkisinin kullanılması yolu ile devletin kendi koymuş olduğu kuralların bozulması karşısında yaptırım olarak cezalandırma hakkından vazgeçmesi anlamını taşımaktadır. (Yalçın ve Başer,1996; Şeren ve Dedebek, 2013)
Vergi afları bir takım gerekçelere dayanılarak çıkartılır. Bu bağlamda söz konusu gerekçeleri ekonomik, siyasi ve idari-teknik gerekçeler şeklinde gruplandırmak mümkündür.Ülkeler zaman zaman ekonomik buhranlarla karşı karşıya kalmaktadır. Ülke ekonomisinin zayıflaması işletmelere sirayet ederek onları mali bakımdan güç duruma sokmakta ve borçlarını ödeyememelerine yol açmaktadır. Bu durum vergi affı için bir gerekliliktir. Diğer gereklilikler ise piyasanın canlandırılmak istenmesi ya da kara paranın kayıt altına alınmak istenmesidir. İşte bu gereklilikler ekonomik gerekçeleri oluşturur. Siyasi gerekçeler ise siyasi ve ekonomik krizlerin atlatılmasında vergi aflarının kullanımını ifade eder. İdari ve teknik gerekçeler ise vergi sistemindeki karmaşık yapıyı düzelterek köklü değişimler yapmayı ifade eder (Çetin, 2007, s.173; Şeren ve Dedebek, 2013).
Affın faydaları ve maliyetleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir (Savaşan, 2006; Leonard, Zeckhouser, 1987, 60-62):
AFFIN FAYDALARI:
• Geçmişte tahsil edilemeyen borçların bir kısmının toplanmasına imkan tanır;
• Vergi gelirlerinde ani yükseliş;
• Vergiye uyuma teşvik eder;
• Yönetim maliyetlerinde ve yargı yükünde azalma;
• Toplumun geleceğini daha iyi kontrol edebilmesini sağlama; (Örneğin zehirli atıkların çevreye salınması ile ilgili çıkarılan bir af, ilgililerin filtre kullanımı hususunda bilgilenmesine olanak verebilir)
• Geçmişte yapılan dürüst olmayan davranışların gizlenmesi ihtiyacını ortadan kaldırarak gelecekteki vergi kanunlarına uyumu arttırma;
• Gelecekte iyi davranma maliyetini düşürme;
• Dürüst davranmayan mükellefe hatasını telafi etme imkanı sunma;
• Yeni bir uygulama rejimine geçiş için adil bir yol olması;
• Af sonrası güçlendirilmiş vergi uygulamaları ile gönüllü vergi uyumunda olası artış; ve
• Güçlendirilmiş vergi uygulamaları, makul ceza sistemi, daha iyi bir vergi idaresini içeren kapsamlı bir vergi reformunun parçası olduğu takdirde yeni sisteme geçişte yumuşaklık sağlama.
VERGİ AFFININ MALİYETLERİ:
• Vergi gelirlerinde sadece kısa dönemde küçük (ve abartılı) artış, uzun dönemde ise azalmaya neden olması;
• Yasaların uygulanmasında sistematik olarak uzun süre başarısız olunduğunda bu vergi kaçakçılığı suçunun önemli olmadığına dair bir varsayım oluşmasına sebebiyet vermesi; ( Bu da toplumda dürüst davranan kimseleri kanunlar karşısında uyumsuz davranmaya teşvik eder. )
• Vergi sonrası gönüllü uyumda oluşturacağı azalma; (Bu olası azalma yeni af beklentisi, affın dürüst mükelleflerde yarattığı adaletsizlik duygusu ve affın idarenin vergi uygulamalarında zafiyeti olduğu algısına yol açması gibi etmenlerin sonucudur.)
• Affın tekrarlanacağı algısının yerleşmesi mükellefi vergi kaçırmaya teşvik etmesi; (Daha sonradan nasıl olsa bir af olacağını düşünen birisini park cezasını veyahut trafik cezasını ödememeye teşvik etmesi gibi)
• Bahsi geçen teşvik edici etkileri minimuma indirmek adına yetkililer af ilanını genelde bir defaya mahsus olarak ilan ederler ki bu durumda af yalnız geçmişteki eylemleri etkiler, gelecekteki kararlar üzerinde bir etkisi olmaz. Bununla beraber bir daha af olmayacağına dair taahhütte bulunmak da zor olabilir.
• Vergi aflarının sakıncalarından bir diğeri ise vergi kaçırma eyleminin taşıdığı ‘suç’ vurgusunda oluşturacağı gevşemedir.
Vergi aflarının, hükümetlere düşük maliyetle acil gelir sağlayabilmesinin ötesinde vergi uyumuna ilişkin olarak daha fazla mükellefin kayıt altına alınması ve daha sıkı uygulamaları içeren yeni bir vergi rejimine geçilmesini kolaylaştırması gibi bazı yararları da vardır. Vergi afları; uygulamadan önce ve sonra gerekli önlemlerin alınmaması veya alınsa bile bunların başarılı olmaması ve mükellefe sık sık vergi affı uygulamasına başvurulabileceği şeklinde izlenim verilmesi durumunda, mükelleflerin adalet düşüncelerinin zedelenmesinden uzun dönemde vergi uyumunun azalmasına kadar bir dizi olumsuzluğa neden olacaktır. Buna göre, hükümetler vergi affı uygulamasına gitmeden önce uygulanacak olan vergi affı programının, kısa ve uzun dönemde ortaya çıkarabileceği etkileri kazanç ve kayıplarıyla bir bütün olarak hesaplamalı ve yapılacak değerlendirmelerin sonuçlarına göre vergi affı programının uygulanıp-uygulanmayacağına karar vermesi gerekmektedir ( http://iktisat.uludag.edu.tr/dergi/9/11-mehmet/mehmet.htm).
Yukarıdaki olgulara paralel (Edizdoğan ve Gümüş, 2013: 109-11) çalışmasında vergi affının başarılı olabilmesi için gerekli koşulları sıralamaktadır. Bunlar aşağıdaki gibidir:
• Vergi Affının Bir Kereye Özgü Olması: Vergi aflarına ilişkin genel kanı, bir defaya mahsus olarak çıkarılan af ve sonrasında alınan sistemi sağlamlaştırıcı önlemler mükelleflerin vergiye ilişkin görevlerini eksiksiz yapmaları yönünde teşvik edeceği şeklindedir.
• Vergi Affının Vergi Sistemini Güçlendirici Önlemlerle Eş Zamanlı Yürütülmesi: Vergi affı uygulamasının başarılı olabilmesi, af kanunu uygulanırken affa neden olan faktörlerin kaldırılmasını sağlayacak ek önlemlerin alınması ile mümkündür. Eğer vergi affından yararlanan bir mükellef af sonrasında hiçbir şeyin değişmediğini, vergi suçu işlemeyi teşvik eden faktörlerin de hâlâ varlığını sürdürdüğünü görecek olursa davranışlarını değiştirmek için bir neden göremeyecektir. Bu düşünce, af uygulamalarının vergi suçu işleyenlerin yakalanma ihtimallerini artıracak şekilde idarî ve hukukî reformlarla yürütülmesini zorunlu kılmaktadır.
• Vergi Affı ile Sağlanacak Avantajların Affa Katılımı Teşvik Edici Olması
• Vergi Affı Döneminin Yeterli Uzunlukta Olması
• Affın İçeriği İyi Tanıtılmalı ve
• Vergi Affından Yararlananların Gizlenmesi: Vergi aflarının başarılı olabilmesi için yapılacak diğer bir uygulama da, affa katılan mükelleflerin gizleneceği şeklindeki bir uygulamanın af kanunundan önce kamuoyuna açıklanması hatta böyle bir uygulamanın af kanunuyla düzenlenmesidir.
SON SÖZ OLARAK ÜLKEMİZDEKİ AFLARIN BAŞARILI OLMASI İÇİN GEREKLİ ŞARTLARIN YERİNE GETİRİLMESİNDE HÜKÜMETLERİN MUKTEDİR OLUP OLMADIĞINI OKUYUCULARIN TAKDİRİNE BIRAKIYORUM.