Kurban Bayramı yaklışırken.

Önümüzdeki hafta sonu Kurban bayramı olması dolayısıyla kurbanla ilgili bazı bilgileri paylaşmakta fayda gördüğümden bu günkü yazımızı bu konuya ayırdım.

Önümüzdeki hafta sonu Kurban bayramı olması dolayısıyla kurbanla ilgili bazı bilgileri paylaşmakta fayda gördüğümden bu günkü yazımızı bu konuya ayırdım.
Kurban Nedir
Kurban, ibadet niyeti ile belirli vakitte, belirli nitelikleri taşıyan hayvanı kesmektir. Buna 'Udhiyye' denir.
Kurban, malî ibadetlerden birisidir. Bu, cenab-ı Hakk'ın ihsan buyurduğu varlığa bir şükran borcudur.
Kurban ibâdetinin tarihi oldukça eskidir. Bugünkü şekliyle İbrahim Aley-hi's-Selâm'a dayanır.
Hz. İbrahim, bir oğlu olursa Allah yolunda onu kurban edeceğini adamıştı. Aradan uzun bir zaman geçtikten sonra oğullan olmuş. Ama o, adağını unutmuştu. Rüyada, kendisini, oğlunu kurban ediyor görünce, adağını hatırlamıştı. Konuyu oğlu İsmail Aleyhi's-Selâm'a açmış, oğlu büyük teslimiyet göstermişti. Bunun üzerine adağını yerine getirmek için onu kesmeye teşebbüs etmiş, ancak Allah Teâlâ, onun bu bağlılığına karşılık Hz. İsmail yerine bir koyunun kurban edileceğini Cebrail Aleyhi's-Selâm vasıtasıyla kendisine bildirmiştir.
Konu ile ilgili olarak Kur’an-ı Kerim'de şöyle buyurulmuştur:
'(Hz. ismail) babası (ibrahim Aleyhi's-Selâm) ile beraber yürüyüp gezecek çağa gelince:
Yavrucuğum, rüyada seni boğazladığımı görüyorum; bir düşün, ne dersin? dedi. (Hz. İsmail de):
Babacığım, emrolunduğun şeyi yap, insaallah beni sabredenlerden bulursun, dedi.
Her ikisi de teslim olup (babası oğlunu) alnı üzerine yatırınca:
—Ey İbrahim, rüyayı doğruladın. Biz muhsinleri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü bu, gerçekten çok açık bir imtihandır, dedik.
Biz, oğlunun yerine ona büyük bir kurbanlık fidye verdik. Geride gelecekler arasında ona iyi bir ün bıraktık. 'İbrahim'e selâm' dedik. Biz, müh-sinleri böyle mükâfatlandırırız. Çünkü o, bizim mü'min kularımızdandır.' 1
Hz. İsmail'in yerine bir koyunun kurban edilmesinin emredilmiş olması, Cenab-ı Hakk'ın insanlığa büyük bir lütfudur. Allah, insanları Hz. İbrahim gibi ulu'1-azm bir Peygamber aracılığıyla insan kurban etmekten kurtarmış olmasaydı, muhtemelen insanlar 'İnsan kurban etme' gibi korkunç bir geleneğe sahip olabilir ve onları o korkunç gelenekten kimse kurtaramazdı.
İşte kurban, Hz. İbrahim'den sünnet olarak bize intikal etmiştir.
Kurban, insanın Allah'a yaklaşmasına vesile olan bir ibadettir. Kurban kelimesinde bu mana vardır. İnsan bu görevi yerine getirmekle, yani kurban kesmekle Hz. İbrahim gibi Allah'a ve O'nun emirlerine olan bağlılığını, gerektiğinde O'nun rızasını kazanmak için her fedakârlığa hazır olduğunu göstermiş olur. Bu itibarla bütün ibadetlerde olduğu gibi, kurbanda da iyi niyet ve ihlâs esastır. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de:
'Onların ne etleri ne de kanlan Allah'a ulaşır. Fakat O'na sadece sizin takvanız ulaşır.' 2
buyurulmuştur. Esasen Allah Teâlâ ancak takva sahiplerinin yapmış oldukları ibadetleri kabul eder.
Peygamber Efendimiz de, amellerin kıymetinin ancak niyete göre olacağını, kim neye niyet ederek bir işi yapmışsa, eline niyet ettiği şeyden başka bir şeyin geçmeyeceğini bildirmişlerdir.
Kurban, aynı zamanda İslâm'daki sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın bir başka örneğidir. Her gün yeryüzünde binlerce hayvan kesilir ve bundan çoğunlukla varlıklı kimseler yararlanır. Halbuki Kurban Bayramı'nda, bir dinî görevi yerine getirmek niyetiyle kesilen kurbanlardan, daha çok yoksullar ve hayır kurumlan istifade eder.
Ayrıca, bunda önemli bir geçim kaynağı olan hayvancılığı teşvik de vardır.
Kurbanın Hükmü
Kurban, İmam-ı Azam Ebû Hanife'ye göre vaciptir. Delili de:
“Rabbın için namaz kıl ve kurban kes.' 3
ayet-i celilesinin delaletiyle, Peygamber Efendimizin:
'Kimin hali vakti yerinde olur da kurban kesmezse namazgahımıza yaklaşmasın.' hadisindeki ağır uyarıdır.
Böyle bir uyarı, ancak vacip olan bir ibadetin terki için yapılır. Yani kurban vacip olmasaydı, onu terkeden için Peygamberimiz böyle buyurmazdı. ^
Kurban Kesmekle Yükümlü Olanlar
Aşağıdaki şartlan taşıyan kimselerin kurban kesmeleri vaciptir:
Müslüman olmak.
Akıllı olmak.
Ergenlik çağına gelmiş bulunmak.
Hür olmak
Mukim olmak. (Yani misafir olmamak.)
Nisab miktarı mal veya paraya sahip olmak.
Fakire yani nisap miktarı mal veya parası olmayana kurban kesmek vacip olmadığı gibi misafire (yolculuk halinde bulunan kimseye) de vacip değildir. Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer misafir olduklarında kurban kesmemişler; Hz. Ali de: 'Misafire cuma namazı ile kurban borç değildir.' demiştir. Şayet seferi olan kimse nafile olarak kurban keserse caizdir, kesmediği takdirde sorumlu olmaz.

Kurban Nisabı
Nisab, dinen zenginlik ölçüsü demektir.
Kurban nisabı; kişinin temel ihtiyaçlarından (yani oturacak evi, evinin yeter derecede eşyası, binek için olan vasıtası, kullanacağı silahı, üç kat elbisesi, kendisinin ve geçimi üzerine borç olanların bir yıllık nafakaları) ve borcundan başka 20 miskal (yani 80.18 gr.) altın veya bunun değerinde para veya eşyaya sahip olmaktır. Bu nisaba sahip olan kimseye Kurban Bayramı'nda kurban kesmek vacip olur.
Zekât nisabı ile kurban nisabı aynı olmakla beraber, zekât nisabında olduğu gibi kurban nisabında, malın artıcı olması şart olmadığı gibi, üzerinden bir yıl geçmiş olması da aranmaz. Daha önce fakir iken, kurban kesme günlerinde zengin olan kimseye kurban kesmek vacip olur.
Kurban Edilecek Hayvanlar
Kurban; koyun, keçi, sığır, manda ve deveden olur.
Bu hayvanların erkekleri kurban edilebileceği gibi, dişileri de kurban edilir.
Bunlardan devenin 5, sığır ile manda'nın 2 ve koyun ile keçinin bir yaşını doldurmuş olmaları gerekir. Ancak koyun 6 ayı tamamladığı halde, bir yaşını doldurmuş gibi gösterişli olursa bu da kurban edilebilir. Keçi olmaz, onun mutlaka yaşını doldurması lâzımdır.
Bu hayvanların dışında hiçbir hayvanın kurban edilmesi sahih olmaz.
Bir koyun veya keçiyi ancak bir kişi kurban edebilir. Fakat sığır, manda ve deve, yedi kişiye kadar ortaklaşa kurban edilebilir. Yedi kişiyi geçmemek şartıyla ortakların tek veya çift olmalarında bir fark yoktur..
Kurbana Mani Olan ve Olmayan Haller
Kurban, bir ibadet olduğu için, kurbanlık hayvanların kusursuz olmaları gerekir. Bazı kusurlar vardır ki bunlar, hayvanın kurban olmasına engeldir.
Bu kusurlar şunlardır:
İki veya bir gözü kör olan,
Kemiklerinde ilik kalmayacak derecede zayıflamış olan,
Kesim yerine yürüyüp gidemeyecek kadar topal olan,
Kulağının ve kuyruğunun üçte birinden fazlası kopmuş olan,
Dişlerinin yandan fazlası dökülmüş olan,
Doğuştan kulağı bulunmayan,
Memesinin ucu kesilmiş olan,
Koyun ve keçide bir, sığırda iki memesi kurumuş olan,
Boynuzların biri veya ikisi kökünden kırılmış olun,
ilâçla sütü kesilmiş olan,
Pislik yiyip de bir süre hapsedilip temiz yiyeceklerle beslememiş olan,
Burnu kesilmiş olan,
Dilinin çoğu kesilmiş olan,
Ölüm derecesinde hasta olan,
Hayvanlar kurban edilmezler,
Boynuzsuz veya boynuzu biraz kırılmış, dişlerinden biraz dökülmüş olan ile, burulmuş hayvanların kurban edilmesi caizdir. Yaşlılığı sebebiyle sütten ve dölden kesilmiş olan, kulağı yarılmış,delinmiş,kırılmış ve buzağılı olan hayvanları kurban etmek sahih ise de mekruhtur.
Rabbim tüm ibadetlerimiz kabul eylesin,günlerimizi bayram neşesinde yaşamayı nasip etsin.Gerçek bayram olan mağfiretine ermiş olmayı cümlemize lütfeylesin.

Bu yazımız,Diyanet İslam İlmihalinden kısaltarak alınmıştır.
Bu haber 185 defa okunmuştur

:

:

:

: