İslamköy’den Çankaya’ya

Bu haftaki yazımı vefaya adıyorum. Hep derler ya “Vefa İstanbul’da bir semt değil sadece...”

Bu haftaki yazımı vefaya adıyorum. Hep derler ya “Vefa İstanbul’da bir semt değil sadece...”
Öyle mi hayatta? Arada sırada olabiliyor ama siyasette vefa çok az karşılaşılabilen bir olgu...
Dış politikada da “akde vefa” diye bahsedilen, çoğu zaman “ahdi vefa” diye de söylenen geçmiş antlaşmalara, anlaşmalara, sözleşmelere, mükellefiyetlere ve vaatlerin yeni gelen veya yeni durumu da bağlamaya devam etmesi değil mi?
Var mı son zamanlarda geçerliliği?
Siyasette vefanın en güzel örneklerini Dokuzuncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel verdi belki de... Çoğu zaman ekibini muhafaza etmesi, hatalarına rağmen çoğunlukla çalışma arkadaşlarına sahip çıkması, devletin en üst makamlarında iken de, yasaklı iken de ve kendi deyişiyle cumhurbaşkanlığı sonrası “siyaset üstü” döneminde de hep arayıp sormadı mı?
Demirel için çok önemli bir gündü Pazar günü ve ben de vefa örneği göstererek bu haftaki yazımı ona adıyorum. Kaç siyaset adamına halkı “Baba” unvanını layık görmüştür acaba? Türk siyasetinin “Baba”sı Demirel’e saygı duymamak herhalde ancak nankörlükte uzmanlaşmış uzun adamların mahareti olabilir.
Allah uzun ömür versin, Demirel “Dün dündür” derken sadece zamanın değiştiğini değil, “bugün yeni bir gün” tamlamasıyla da “hayatın devamlılığını vurguluyordu hep...
“Yollar yürümekle aşınmaz” derken kastedilenin “demokrasilerde gösteri hakkı kutsaldır, saygı gösterilmelidir” anlamının kastedildiğini anlayabilmek için yılların geçmesi gerekmedi mi? Taa ki gösteri ve yürüyüş hakkının serbest gaz, cop ve her türlü kuvvet ile engellenmesi rejiminin gelişiyle ancak ne demek olduğu anlaşılmadı mı o veciz sözün?
Türk siyasetinin bir anıt müzesi olacağına inandığım İslâmköy’de kurulan Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi Pazar günü törenle açıldı.
Demirel’in Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlığı, mimarî bir yorumla Müze’nin kubbelerine yansıtılmış...
Demirel’in adına, Isparta’nın İslâmköy’ünde kurulan Demokrasi ve Kalkınma Müzesi ile Külliyesi Selçuklu ve Osmanlı mimarisi tarzında kubbeli olarak inşa edilmiş ve 1500 m2’lik bir alanı kaplamakta.
Süleyman Demirel Külliyesi’nin içinde yer alan müzede, özellikle Cumhuriyet tarihimizin son 50 yıllık dönemine ait demokrasi ve kalkınma dönüşümünün belge, bilgi ve fotoğrafları sergileniyor.
Müze’de, “Parasız Yatılı” okuyan bir köy çocuğunun Cumhurbaşkanlığına kadar yükselişi anlatılıyor...
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, kendi adını taşıyan Müze konusunda şu değerlendirmeyi yapıyor: “Bu Müze; bir şahsın, hayatı boyunca kullandığı, bu arada kendisine hediye edilen objelerin toplanarak, teşhir edildiği bir müze değildir. Bu Müze, Türk demokrasisi ile birlikte büyüyen ve gelişen bir çocuğun, Cumhuriyetin imkân ve faziletinden faydalanarak, ülkenin kalkınması için sarf ettiği çabanın sergilendiği bir müzedir. Müze’de; kerpiç bir köy evinden, devletin en onurlu görevi olan Cumhurbaşkanlığı makamına çıkan çocuğun hayatı sergileniyor.”
Demirel’in Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlıkları, Müze kubbelerinin mimarisinde gizli
İslâmköy’de, 16 bin m2’lik bir alanı kaplayan Süleyman Demirel Külliyesi’nde, Müze’nin yanı sıra, 9. Cumhurbaşkanı’nın doğup büyüdüğü, 1920 yapımı, ahşap ve kerpiçten inşa edilmiş, baba Hacı Yahya Demirel’in adını taşıyan ev de yer alıyor. Külliye’nin diğer bölümleri ise, şu yapılardan oluşuyor:
Demirel Ailesi’nin nineleri Şehriban Hatun adına yapılmış cami, Süleyman Demirel Özel Arşivi, Süleyman Demirel Kütüphanesi, Süleyman Demirel Üniversitesi Liderlik Araştırma ve Uygulama Merkezi, Köy Çeşmesi, İslâmköy’ün hemen yanı başındaki Çalcatepe’de oluşturulan orman alanı, helikopter pisti ve otopark...
Süleyman Demirel Külliyesi’nin bulunduğu geniş alanda yer alan Müze binası, 8 kubbeden oluşmakta. Bu kubbelerden en büyüğü, Demirel’in Cumhurbaşkanlığının simgesi. Biraz daha küçük olan 7 kubbe ise, Süleyman Demirel’in 7 defa başbakanlık yapmış olmasının mimarî yorumu...
Süleyman Demirel Müzesi’nde, yakın tarihimizin hâfızasını bulabilirsiniz
Müze’de sergilenen yaklaşık 90 yıllık belge, bilgi, eşya ve giysileri günümüze taşıyan objeler şunlar:
* 126 bin fotoğraf;
* 46 bin kitap;
* Diploma, berat, nişan, plâket, maket, heykel ve halıdan oluşan binlerce obje;
* 10 bin klasör içinde korunan 6 milyon doküman;
* Özenle biriktirilmiş, 32 bin nüsha yerli ve yabancı gazete-dergi koleksiyonu;
* 6 bin kasetlik ses ve görüntü materyali;
* 5 kıtadan 500 parça giysi.
Şevket Demirel: “Müze’de, dünün fakir Anadolu’su ile bugünün kalkınan Türkiye’sinin mukayesesi var”
Süleyman Demirel Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nin 25 yılda kuruluşunu gerçekleştiren Şevket Demirel, “Bu müzeyi niçin İstanbul veya Ankara’da kurmayı düşünmediniz?” sorusuna şu cevabı veriyor:
“Ağabeyim Süleyman Demirel’in hizmet alanı, dünün fakir Anadolu’sudur. Bu köy müzesinde, dünle bugünün mukayesesini yaptırıp, demokrasinin kıymetini anlatmak istedik. Çünkü bu büyük dönüşüm, ülkede Cumhuriyet ve Demokrasi sayesinde oldu. Kısacası, bu Müze’de, dünün fakir Anadolu’su ile bugünün kalkınan Türkiye’sinin mukayesesi var.”
Demirel’e saygı ve sevgilerimle...

Bu haber 1758 defa okunmuştur

:

:

:

: