Bir sene daha geçti bu kısa ömrümüzden…
Göz açıp kapatıncaya kadar geçiyor zaman. He yenilendiğinde bizi eskiten bir yıla girdik.
Yeni yıldan belli başlı ortak istediklerimiz var. Sağlık, mutluluk, huzur hiç başımızdan eksik olmasın istiyoruz. Halbuki insan hatırlanmaya değecek anılar da yaşamak ister yeni yılda. Çünkü bir sonraki yıla girildiğinde elde kalanlar anıdan başka bir şey olmuyor.
Yeni yılın hafızanıza unutulmayacak güzel anılar bırakmasını temenni ediyorum.
Bu sabah uyandığınızda, pencerenizi açın. Hava nasıl olursa olsun, mavi gökyüzü sizi selamlıyor olacak. Gülümseyin. Şükredin. Dua edin.
2014 yılı ölüm, hastalık, mutsuzluk gördü. Bütün bu kelimeleri dahi 2015’te lugatınızdan çıkarın. Anmayın. Güzellikleri anın, güzellikleri yaşayın.
Çocukları sevindirin. Küçük bir çocukla, çocuk olun. Bir sokak köpeğinin gözlerine
bakın, O’nu anlayın. Şayet hala yanınızdaysa anneniz, babanız kocaman bir öpücük kondurun mis kokulu yanaklarına. Uzakta olanları arayın. Onlara, kendilerini ne kadar çok sevdiğinizi söyleyin.
Belki gökyüzüne uğurlamışsınızdır en sevdiklerinizi, kuşlarla selam gönderin onlara. Unutulmadıklarını hatırlatın.
Yeni gelen yılı, kalbinizin kapısını açarak karşılayın. Kini, öfkeyi, kırgınlığı bir kenara bırakın. Sizi yürekten üzen insanları affedin. Affetmek yürekteki ağırlığı alır. Yüreğinizi hafifletin.
Çok şey değil bunlar. Sihirli bir değneğe de ihtiyaç duymuyoruz. Her şey kendimizde başlıyor dostlar. Biz kendimizi değiştirmeye karar verdiğimiz gün, aslında dünyayı değiştirebilecek bir güce sahip oluyoruz.
Kalbimizin kapısının önündeki kötü niyetli pislikleri süpürüp, masumiyet çiçeklerinin
tohumlarının serpildiği bir yıl olsun. Tohumlar köklensin, çiçek versin masumiyet tüm dünyada…
Hadi silkelenelim, ağır bir halı gibi çırpalım üzerimizden kötülüğü, mutsuzluğu, hastalığı, umutsuzluğu…
Son bir şey daha... Bu yazının sonunda bir şey daha rica ediyorum sizden. Bir kez benim için gülümseyin… Yüzünüzdeki o gülümsemeyi, hissediyor olacağım…
Mutlu seneler…