Ülke üretiminin kalbi, Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi’nin bitmek bilmeyen çilesi, başta bölge üreticisi olmak üzere, neredeyse tüm ülkenin derdi olmaya, ısrarla devam ediyor. Özellikle kış aylarında bir başka olan sanayi bölgesi, yaşanılan yetki karmaşası (Topu birbirine atma) sebebi ile derin bir yara halinde kanamayı sürdürüyor.

Atatürk Spor Salonu ışıklarından girdiğinizde, sizleri karşılayan naçizane çukurlar, yer yer asfaltın dahi olmadığı yollar, kış aylarında oluşan ve yaydığı koku ile içinizi açan yapay gölet, her köşe başında birikmiş çöp yığınları ve hurdalar, bir kere girdikten sonra kaybolmanızı sağlayan karmaşık yol düzeni, yine biriken çöpler nedeni ile düzenli yangınların yaşandığı sözde çöp aktarma noktası, sağanak yağışlarda tamamı ile girilemez bir hal yaratan alt yapısı ve bu alt yapı sayesinde sürekli taşan lağımlar…

İşte Lefkoşa Organize Sanayi Bölgesi denilince akla ilk gelenler bunlar...
Çok merak ediyoruz dünyanın kaç tane sanayi bölgesi, bu tür özellikler ile anılıyor? Hele de 2015 yılında! Veya dünyanın kaç tane ülkesinde, uzun yıllar yerli üretim yapan bir firma, ekonomik nedenlerden değil de, alt yapı kaynaklı su baskınlarından, kapanma noktasına geliyor?

Dedik ya; yetki karmaşası (Topu birbirine atma)! Yıllardır Sanayi Odası ve Lefkoşa Türk Belediyesi arasında paslaşılan sanayi bölgesi, ilgisizliğin kurbanı olmuş durumda. Ve bu nedenle bu gün olduğu gibi, lağımın, düzensizliğin, çevre kirliliğinin haberleri yapılmakta…

Bu kadar mı zor, bu düzeni oturtmak yoksa düzensizliğin oluşturduğu düzen mi, kendini korumakta?