Batıştan, büyümeye Koop-Süt

Hayvancı kesimi ve onlara destek veren üreticilerin, son eyleminden buyana yaklaşık bir ay geçti.

Hayvancı kesimi ve onlara destek veren üreticilerin, son eyleminden buyana yaklaşık bir ay geçti.

Bir aylık sürede değişen bir şey var mı?

Bakanlık ve üreticiler üç toplantı gerçekleştirdi.

Bazı konularda uzlaşı sağlandı, mesela “üreticinin tanımlanması” konusu, artık kamuda çalışan ve aynı zamanda tarım alanında üretim yapanlara teşvik verilmeyecek.

Bu konu üç bölüme ayrılacak, sıfır, yarı ve tam teşvik, düzenleme ile sağlanacak kaynak yine tarım üretimine ayrılacak.

Ayın 5 ve 20’sinde diye anlaşılan ödemeler konusuna şimdilik düzen geldi.

En önemli konu ki bu sadece hayvancılar ve üreticiler için geçerli değil, tüm toplum için geçerli bir konu “ithal ürünlere fon” konusu.

Yani yerli üretimin korunması meselesi.

Konu hassas, üreticiler koruma istiyor, ithalatçılar buna karşı çıkıyor.

Hükümet, deyim yerindeyse arada kaldı, ortak nokta bulunması şart, bu ülkede üretilmeyen ürünlerin gelmesine kimsenin karşı çıktığı yok fakat bu ülkede üretilen ürünlerin korunması da bir gereklilik.

Yerli ürünlerin, otellerde, restoranlarda, üniversitelerde kullanılması, başka ülkelerde olduğu gibi belli oranda mecbur tutulması zor değil.

Turizm ve üniversite sektörü büyürken, ya da böyle olduğu iddia edilirken, özellikle tarımsal üretimin, hayvancılık ve narenciyenin gerilemesi izah edilemez.

Bu ülkeye 2013 yılında 37, 2014 yılında ise 40 milyonluk ithal ürün gelmiş.

Başka ülkeler, çeşitli yöntemlerle, katı fonlarla yerli üreticisini, ithal ürünlerden korurken bizde tam tersi yapılıyor.

Ciddi anlamda bir denetleme, laboratuvar ortamında araştırma eksikliği var, bu hem yerli üretim, hem de ithal ürünlerin denetlenmesinde önemli bir eksiklik.

Üretim alanında ve bilhassa üreten kurumlarda, siyasetin etkisi azaltılırsa ve biraz da cesaretle irade olursa pek çok başarı elde edilebilir.

Bunun örneği var.

Koop-Süt birkaç yıl önce batmanın eşiğinde olan, üretemeyen, satamayan, elden çıkarılması düşünülen bir kurumdu.

Sahip çıkıldı, siyaset uzaklaştırıldı, üretiyor, büyüyor, yatırım yapıyor, ürün ağını ve çeşitliliğini artırıyor.

Önümüzdeki hafta altı yeni ürününün tanıtımı yapılacak, kırmızı peynir, dondurma, keçi sütü, çikolatalı süt ve başka çeşitler vatandaşa sunulacak.

Yeni ve donanımlı bir laboratuvar çalışması var, Koop-levazım, Koop-gaz ve yem fabrikası için girişim başlatıldı.

Bu kurumlarında alınması ve çalıştırılması için.

Elbette bunlarla kalmamalı, yerli üretimin en başta haksız rekabetten korunması sağlanmalı.

İthalatçıların vergi rekortmeni olduğu bir ülkede hangi üretim, hangi ekonomi, hangi dış ticaretten söz edilebilir.

Ona dokunmayalım, buna ilişmeyelim, kimseyi küstürmeyelim diye diye bu hallere geldik.

Bu halimizle, çözümden, üretmekten, dışa açılmaktan, Türkiye pazarına girememekten şikâyet ediyoruz.

En başta biz ne üretebiliriz, nerede ne kullanabiliriz, bu işi kimler yapacak ona karar verelim.

Yani ilk günden söylendiği gibi, bunlarla ilgili bütünlüklü bir politika üretelim.

Zaten gerisi kendiliğinden gelecek, gerisi geldikçe kazanan ülkenin her sektörü olacak.
Bu haber 567 defa okunmuştur

:

:

:

: