Bir Nisan sabahı ne kadar da farklı başladı her günümden!
Hatta ömrümdeki en değişik ve hiç tekrarlanmamış bir gün.
4. kattaki yatılı hasta servis birimindeki odama geldiler, güler yüzlü ama ciddi, ne yaptıklarını bilen ama yine de detayları defalarca gözden geçiren bir ekip izlenimini hemen yaydılar etrafa.
Üroloji cerrahları, profesör ve doçentler, anestezi doktoru ve uzman doktorlar!
Teknisyenler, Başhemşire ve hastabakıcılar ve porterler!,
Hasta psikolojisine destek verecek ve kimbilir daha ne konularda deneyimli, uzman, donanımlı bir ekip.
Az sonra bu ekip ve ben, özel sedyede ruhum ve bedenimle birlikte bir yolculuğa çıkıyoruz!

BENİM İÇİN BİR İLK, ONLAR İÇİN GÜNLÜK HAYAT!

Cerrah neşterinden, o güne kadar, tamamı ile bakir kalmış bir bedenim ile, endişeli, korkulu ama iyimser ve ümitli bir ruh hali ile ben, çok daha endişeli sevgili kızım ve eşi, bu gelen ekibin beni götürecekleri yolculuğun hem risklerini biliyoruz, hem de getireceği faydaları da kazanmak istiyoruz!
Etrafımızdaki bu ekip, sözle değil, bilgi ve davranışları ile bize huzur veriyor, ve ben de kendimi onlara rahatlıkla emanet ediyorum!
‘’Aynı KKTC’de sıkıntılı vatandaşa sahip çıkan ve bilgi ve becerileri ile onları sıkıntılarını aşmaya yöneten sistem gibi değil mi?’’
Sedyede, hem de süratle ama telaşsız bir şekilde ekiple birlikte asansördeyiz. Birileri ellerinde vücuduma bağlanmış sistemlerden sıvılar veren serumları, başkaları bana bağlanmış ama taşınabilir cihazlar ile, nabzımı, tansiyonumu ve diğer verileri takip ediyor!
Anesteloji doktoru benimle ilgileniyor, ömrümde ilk defa sedante edileceğimi bildiğinden hazırladığı uygun sedadiflerin etkilerini gözlemliyor.
Ve alt katlardaki ameliyat odalarına giriş bölümündeyiz! Kızım ve eşi benim gözlerime bakarken çok içerikli ama az sözlü karşılıklı temenniler paylaşıyoruz!

BEN AMELİYAT BÖLÜMÜNE ONLAR DA 9 SAATLİK BEKLEYİŞE!

‘’Yeni bir geçişe gider gibi yapılan bütün bu hassasiyet sanki de KKTC’deki her değişen koşula, her Yerel veya Dünya olayına değerli yöneticilerin gösterdiği bilgili hassasiyet gibi!’’
Ameliyata hazırlık ekibindeki, hemşireler teknisyenler bu bölüme girecek her alet ve gereçle birlikte sedyemi de yeniden dezenfekte ederken, ameliyata özel bone ve ameliyat gömleğimi de giydiriyorlar!
Artık cisim olarak da hazırım!
Sedatifler, giderek beni, bedenimi, zihnimi ve ruh halimi bütün ömrüm boyunca edindiğim bilincimle dalga geçercesine sarıyor, sarmalıyor, kucaklayıp kendi malı yapıyor!
Etrafımda Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesinin sevgili doktorları, cerrahları, Profösör Dr. Ali Ulvi Önder, Uzman Dr. Mehmet Yavuz Selhanoğlu, Anestezi Doktoru Dr. Fatma Faydacı.
Ameliyathane teknisyeni, anestezi teknisyeni, hemşiresi.
Gülen gözler ile bana iyi olmam için her gerekeni yapacakları sözünü verirken ben de hayal meyal hatırladığım son bilinçli birkaç kelime ile kolay gelsin, başarılar gibi birşeyleri söylemeye çalışıyorum!
Renkler, ışıklar, yarı tatlı, yarı garip hisler ve artık Mustafa Rifat gidiyor, gözkapakları hiç ağırlık yokken kapanıyor, yok, ben Mustafa Rifat, yok!

BEN YOKKEN, BAKIN NELER OLUYOR!

Kendimi o ekibe ve onların arkasında her müdahaleyi gerektiğinde yapmaya hazır duran Yakın Doğu Üniversite Hastanesi personeline teslim ediyorum.
Maharetli eller, sürekli artan bilgi, ve çelik gibi irade ile 8 saat ayakta ve aynı daracık pozisyonda duran cerrahlarım, anestezi ve diğer uzmanlar, cihaz teknisyenleri, ameliyat hemşireleri, önceden karar verilen operasyona başlıyorlar!
Ürolojik kanserlerin tedavisinde uygulanan radikal nefrektomi ameliyatına başlıyorlar!
Muhteşem, teknoloji ürünü oyuncakları ile laparoskopik ve minimal invazif yöntem.
Magnetic Rezonans Imaging (MRI), Bilgisayarlı Tomografi, Renal Sintigrafi, ürolojik kanserlerin evrelemesinde kullanılan Tüm Vücut Kemik Sintigrafisi, test, tanı ve diğer tahlillerle önceden tespit edilen sol böbreğimdeki kanserli kütleye karşı beni kurtarıp yaşatmak, odaklanılan tek hedef!
Bu savaş, bu bilgi ve teknoloji ile sadece 3 deri katım ve 1 adalem kesilecek ve birkaç küçük delik ve beş altı santimlik bir kesi.
Bu teknoloji sayesinde karın bölgesinde 60 santime yakın kesiden ve 3 deri katına ek olarak 4 de adalenin kesilmesinden kurtuluyorum!
‘’Bütün bu kordİnasyon sanki de bizim tıkır tıkır işleyen KKTC hükümeti gibi! Herşey önceden planlanmış, defalarca gözden geçirilmiş ve vatandaşa minimum sıkıntı yaratacak düzenlemeler, en modern teknoloji ve sistemlerle yapılmış! Konusunda bilgili ve bilgilerini sürekli geliştiren müdürler, uzmanlar her sıkıntıyı aşacak hem bilinç hem de beceriye sahip modern bir yönetici kitlesi!
Durun canım,
Bu yazıda arada sıkışan bu KKTC, Devlet, Yöneticilerle ilgili yazdıklarım gerçek mi, değil mi ?
Bir Nisan şakası mı, yoksa bunlar narkoz etkisinde gördüğüm bir ütopya mı?’’

SEKİZ SAAT SONRA

Ve Mustafa geri dönüyor, hala etrafta rengarenk hareketler, teknolojik sesler, ama ışık var, duyuyorum, görüyorum, acı dahi olsa hissediyorum!
Ameliyat sonrası yoğun bakım birimdeyim,
Tam karşımda canım kızım, eşi ve hayranlık duyduğum profesör doktor Ali Ulvi Bey duruyor,
Ellerimi yumruk yapabiliyor ve başparmaklarımla gökyüzünü göstererek, galiba, elinize sağlık, teşekkürler, diyebiliyorum!