Bir dönem siyasi düşünce veya argümanları desteklemek için KKTC’deki demografik yapı üzerinde bayağı konuşulurdu. Bazı aşırı sol kesimler KKTC’ye aktarılan nüfusun Kıbrıs Türk’ünü azınlığa düşüreceği argümanını ortaya koyarken temel dayanak noktası 1949 tarihli “Savaş Zamanlarında Sivil Kişilerin Korunmasına İlişkin Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’nin 49(6). Maddesi olmuştur. Bunun aksine, başta kurucu Cumhurbaşkanımız tarafından olmak üzere KKTC’ye gelen nüfusun Türk olmasından dolayı bunun bir sorun değil aksine başta tarım olmak üzere ihtiyaç duyduğumuz işgücüne katkı koymakta oldukları savunuldu.   Cumhurbaşkanlığı seçim sürecine girdiğimiz  günümüzde ise bu tartışma pek yapılmamaktadır. Zira Cumhurbaşkanı olmak için tüm adaylar KKTC’ye sonradan aktarılan nüfusun da oyuna muhtaç durumdadırlar. Peki, durum böyle olmasına karşın KKTC’de demografik yapı gerçekten ne durumdadır? İddia edildiği gibi KKTC’ye aktarılan nüfus organize davranması halinde Kıbrıs Türk’ünün iradesini etkisiz kılacak güçte midir? Bu soruların yanıtı için en son yapılan 2011 nüfus sayımı verilerini esas alacağız.

KKTC’de halen sakin insanımızın demografik ayrımını anlamak için iki yönteme başvurulabilir. Bunlardan biri doğum yeri iken bir diğeri de tabiiyettir.

KKTC’DE Tabiiyet ve Cinsiyete Göre Sürekli İkamet Eden Nüfus, 2011

Tablodan da görüldüğü gibi 2011 yılına göre KKTC nüfusu 286,257 olarak sayılmıştır.  KKTC nüfusunun tabiiyetine göre dağılımı yüzde olarak şekilde daha iyi görülmektedir.

KKTC’de Sakin Nüfusun Tabiiyetine Göre Yüzde Dağılımı

KKTC nüfusunda belki de bazılarının orijinal Kıbrıslı dedikleri Kıbrıslı Türk oranı % 47,64’dür.  Salt Türkiye tabiiyeti olanların ise oranı % 28.14’dür.  Hem KKTC hem TC tabiiyeti olanların ise oranı % 13.30’dur. Potansiyel olarak T.C kökenli nüfusun seçmen iradesini belirleme oranının ise toplamda  % 41.44 (28.14+13.30) olduğu anlaşılmaktadır.

Doğum yeri itibari ile bakıldığında da benzeri yapıya ulaşmak mümkündür. 2011 yılına göre 286,257 kişilik KKTC nüfusunun 104,641’i Türkiye doğumludur. Türkiye doğumlu nüfusun oranı ise % 37’dir.  Bu kişilerin evliliklerinden KKTC doğumlu çocukları ve onların çocukları da dikkate alındığında % 37’lik oranın % 50’ye yaklaşması gayet normal olarak karşılanmalıdır.

YUKARIDAKİ TABLO GÖSTERMEKTEDİR Kİ, TÜRKİYE KÖKENLİ İNSANLARIN BAŞTA MÜLKİYET OLMAK ÜZERE ÇEŞİTLİ DUYARLILIKLARINI DİKKATE ALMAYAN HERHANGİ BİR CUMHURBAŞKANI ADAYI VE/VEYA SİYASİ PARTİNİN SÜRDÜRÜLEBİLİR SİYASET YAPMA İMKÂNI BULUNMAMAKTADIR.