Kıbrıs Türk Futbol Federasyonu’nun ( KTFF) Kıbrıs Türk Futbol’una uygulanan uluslararası ambargoyu kırma yönünde kararlılık göstermesi doğal ve en temel hakkıdır.
Kıbrıs Türkü’ne, son 45 yıldan beri uygulanmakta olan tüm ambargolar gibi spor alanında uygulanan bu izolasyon hukuk dışı olduğu kadar insanlık dışıdır ve temel insan hakları yanında uluslararası hukukun da açık bir ihlalidir. Özellikle, Nisan 2004, Annan Planı referandumundan sonra BMGS, uluslararası camianın, Güvenlik Konseyi’nin ve Avrupa Birliği’nin, dolayısı ile Yunanistan’ın da onayladığı ve Rum-Yunan kırmızı çizgilerini tatmin eden ve ayrıca İngiltere Başbakanı Tony Blair’in “ TC-AB tam üyelik süreci olmasaydı Türk kanadının Annan Planı’na evet demesini hayal bile edemezdik” dediği BMGS çözüm planını Kıbrıs Rum liderliği ve Rum halkının reddetmesi karşısında Kıbrıs Türk halkı üzerindeki tüm ambargoların kalkması, BMGS ve AB’nin açık taahhüdü olarak dünyaya ilan edilmişti. Bu yönde verilen taahhütlerin yerine gelmesi için, Anavatanla birlikte, uluslararası bir seferberliğe girmemiz ve dünyadan haklarımızı cesaretle talep etmemiz ve bu gayretlerin sonuçlanması için beklememiz gerekirken, tarihimizin en stratejik hatalarından birini işleyerek ve adeta barışı reddeden uzlaşmaz taraf TC-KKTC kanadıymış gibi, Rum-Yunan kanadını önkoşulsuz yeniden görüşmelere davet etmek, ambargoların kaldırılması yönünde tüm baskıların BM ve AB’nin gündeminden düşmesine yol açmıştır. Buna rağmen KKTC bayrağını ve KKTC kimliğini ayaklar altına alma sonucunu doğuracak ve KTFF’nin Rum Futbol Federasyonu onay ve üyeliği üzerinden dünya ile bütünleşme asla kabul edilemez ve asla haklı kılınamaz.!
KTFF Kıbrıs Türk halkını, KOP ise Kıbrıs Rum halkını temsil eden eşit ağırlıkta iki milli futbol federasyonudur. Spora siyaset karıştırmadan adil bir işbirliği zemini yaratılacaksa her iki federasyonun ortak ve eşit ağırlıklı katılımı ile tüm Kıbrıs’a şamil yeni bir “Kıbrıs Futbol Konfederasyonu” oluşturulmak ve tescil etmek suretiyle yapılmalıdır. Konfederasyonun tüm organlarında ve FİFA nezdinde her iki federasyona eşit söz ve temsil hakkı tanınması kalıcı ve adil bir ortaklığın temeli olmalıdır. Rum kanadı barışçı yaklaşımlar açısından sınanacaksa bu adil çerçevede sınanmalıdır. KOP üyeliği, onay ve icazeti altında Kıbrıs Türk futbolunu uluslararasına taşıma teşebbüsleri, Kıbrıs Türk gençliğinin ve Türk sporunun KKTC’den, bayrağından ve ulusal kimliğinden vazgeçmeye hazır olduğu şeklinde ve Rum egemenliğine dayalı bir birleşmeyi kabul edebileceği yönünde tarihi bir kırılma ve çözülme noktasını da beraberinde getirmektedir. Söz konusu teşebbüssün arkasında güdülen sinsi hedef budur! Ambargoların kaldırılması için bizlere reva görülen ve asla kabul edilmemesi gereken bedeller bunlardır!
KKTF tarihi olduğu kadar sinsi ve alçakça bir komplo ile karşı karşıyadır. Spor camiamızın bu oyunlara alet olmayacağını inanıyorum. Ulusal mücadelemizin asla sönmeyecek yıldızlarından, Şehit Rusolar’dan, Defteralı’dan, Erol Kazım ve Enver Eminler’den, Fikri Karayel ve Günay Caymazlardan ve daha nice değerli sporcularımızdan bayrağı devralan yönetim kadroları, bugünkü gençliğin olduğu kadar gelecek nesillerin vatan sevgisi ile dolu yüreklerini karartmayacak, dik başlarını öne eğdirmeyecek, tarihi bir sorumluluk altında hareket edeceklerine inanıyorum.
