YÜKSEKÖĞRETİMDE TURİST/MÜŞTERİ ODAKLI YAKLAŞIM

Ülkemizde ekonominin gerçek anlamda lokomotifi iki sektörün olduğunu sanırım herkes kabul etmektedir.



 

 

 

 

 

 

 

Ülkemizde ekonominin gerçek anlamda lokomotifi iki sektörün olduğunu sanırım herkes kabul etmektedir. Şöyle ki, yükseköğrenim sektörünün ekonomiye toplam katkısı nerede ise % 30’a ulaşmış olup öğrenci sayısındaki artış hedefi ile yükseköğrenimin ekonomideki önemi de artmış olacaktır. Bu noktada yükseköğrenim yanında diğer lokomotif sektör olan turizmin sitemkâr tavırlarını gözlemekteyiz. Yani, turizm sektörü yükseköğrenimin gölgesinde kalma ve önemini yitirme endişesi taşımaktadır. Bu endişenin aslında yersiz olduğu Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği Tardım Heyeti Başkanlığı tarafından Technopolis’e hazırlatılan “KKTC Yükseköğrenim Stratejisi ve Eylem Planı Önerisi” adlı çalışma tarafından ortaya konulmaktadır. Bu çalışma ile aslında turizm çeşitleri dikkate alındığında yükseköğrenim sektörünün de eğitim turizminin parçası olduğu bir kez daha vurgulanmaktadır. Yani eğitim maksadı ile de olsa gerek öğrenci gerekse KKTC’ye gelen öğrenci aileleri birer turist kimliğinde olup genelde turizm özelde de ise yükseköğrenim sektörü aynı konsept çerçevesinde değerlendirilip ona göre planlanmalıdır.

Elbette turizm ile yükseköğrenim birlikte planlanırken eğitim kalitesi ve akreditasyon gibi teknik konular kapsam dışında bırakılmalı ve turist memnuniyeti adına kaliteden taviz verilmemelidir. Ancak, ülkede bulunan öğrenci ve öğrenci ailelerinin gereksinim duyduğu her türlü ihtiyaç tipik bir turistin ihtiyaçlarından pek de farklı düşünülemeyeceğinden yükseköğrenimde sağlanacak her türlü öğrenci/turist/müşteri memnuniyeti doğrudan turizmin geneline olumlu yansıyacaktır.

Yükseköğrenimi eğitim turizminin parçası olarak ele alan Technopolis’in ortaya koyduğu bazı açılımlar bence dikkate almaya değerdir. Bu açılımları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:

• Yükseköğrenimim stratejik amaçları arasında; “Yükseköğrenim ve eğitim turizminde uluslararası rekabet gücüne sahip sürdürülebilir bir marka haline gelinmesi” de yer almaktadır.

• Sektörün gelişiminde izlenecek temel prensipler arasında; “Yükseköğrenim ve eğitim turizmi ürünleri bakımından rakip destinasyonlar ile en iyi uygulamaların görüldüğü destinasyonların sürekli ve sistemli olarak incelenmesi ve KKTC’yle kıyaslanması sağlanacaktır.” da bulunmaktadır.

• Stratejik atılım alanlarından biri olan “Politik liderlik, sahiplenme, ulusal mutabakat ve etkin yönetişimin sağlanması” kapsamında ‘Yükseköğrenim ve Eğitim Turizmi Forumu’ yanında ‘Uluslararası Yükseköğrenim ve Eğitim Turizmi Danışma Kurulu’ kurulması önerilmektedir.

• Yükseköğrenim sektörünü desteleyecek politika alanları arasında “Turizm ile yükseköğrenim sektörlerinin birlikte ele alınması ve her iki sektörün birbirini destekleyerek gelişmesinin sağlanması”na yer verilmektedir..

• Öğrenci/Turist/Müşteri Memnuniyeti Kapsamında KKTC Öğrenci ve Mezun Hizmetleri Merkezi Tarafından Yürütülecek Faaliyetler kapsamında “KKTC’deki üniversite öğrencilerine ve mezunlarına yönelik temel hizmetlerin tek çatı altında toplanarak kalite, erişilebilirlik, etkinlik ve verimliliğinin sağlanmasından, öğrenciler için yaşam kalitesinin artırılmasından ve yükseköğrenimden doğan maliyetlerin azaltılmasından sorumlu olacak KKTC Öğrenci ve Mezun Hizmetleri Merkezi kurulması” önerilmektedir.

Kurulması önerilen ‘KKTC Öğrenci ve Mezun Hizmetleri Merkezi’nin temel yapılanma ve çalışma prensiplerinin aşağıdaki gibi olması önerilmektedir:

• Merkez, “KKTC Tek Kampüs” yaklaşımından hareketle, öğrencilere, öğrenci ailelerine ve mezunlara yönelik, akademik ve araştırma faaliyetleri dışında kalan alanlarda, ihtiyaç duyulan hizmetlerin sağlanmasından sorumlu ‘tek durak ofisi’ olarak faaliyet gösterecektir.

• Merkezin faaliyetlerinin etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesi ve müşterisi olan kesimlere yüksek kalitede hizmet sağlanması amacıyla gerekli donanım, bilgi, beceri, kaynak, sorumluluk ve yetkiye sahip olması sağlanacaktır.

• Merkez yönetici ve çalışanları, yüksek niteliklerde uzmanlardan oluşacak, performansa dayalı bir yönetim sistemi dâhilinde çalışacaklardır. Tüm yönetici ve çalışanlar, nitelik, deneyim, beceri ve liyakata bağlı olarak şeffaf ve tarafsız bir yöntemle seçilip atanacaklardır.

• Merkez faaliyete geçmeden önce, tüm faaliyetlerinin, bunlara bağlı süreç, prosedür, kural ve kriterlerin, insan kaynakları yönetim sisteminin, kurumsal ve bireysel performans yönetim sisteminin, risk yönetim sisteminin, kurumsal izleme ve değerlendirme sisteminin oluşturulması sağlanacaktır.

• Merkezin tüm faaliyetlerinde şeffaf, tarafsız ve adil bir yaklaşım hâkim olacak; her yıl yetkili bağımsız kuruluşlar tarafından finansal denetimini de kapsayan “bağımsız yönetim denetimi”nin yapılması sağlanacaktır. Denetim raporları, Yükseköğrenim Müsteşarlığı/Başkanlığı tarafından incelenecek ve şeffaflık ve imaj açısından merkezin web sitesinde yayınlanacaktır.

• Merkez faaliyetlerinin süreç, sonuç ve etki değerlendirmesi her iki yılda bir bağımsız uzmanlarca yapılacak ve sonuçları, Ulusal Yükseköğrenim Konseyi tarafından incelenecektir. Değerlendirme raporu web sitesinden de yayınlanacaktır.
Technopolis tarafından hazırlanan Yükseköğrenime ilişkin rapor bir soruyu yine toplumun gündemine taşımaktadır. KKTC’Yİ YA BİLİMSEL YÖNTEMLERLE PLANLAYIP YAPILANDIRACAĞIZ YA DA GÜNÜMÜZDE OLDUĞU GİBİ ÇIKAR GRUPLARININ KEYFİYETİNE GÖRE HÜKM-İ KARAKUŞİ YAPIMIZA DEVAM EDECEĞİZ.

Bu haber 746 defa okunmuştur

:

:

:

: