Talat Başkan, CTP-UBP için iki nokta

Cumhuriyetçi Türk Partisi için dün önemli bir gündü.


 

 

 

 

 

 

Cumhuriyetçi Türk Partisi için dün önemli bir gündü.
Dün 25. Kurultay gerçekleştirildi.
Özkan Yorgancıoğlu, CTP’ ye 1974 yılında üye oldu, 2004-2006 yılları arasında Meclis dışından, Gençlik ve Spor Bakanlığı yaptı, 2006 ve 2009 seçimlerinde parlamentoya girdi.
5 Haziran 2011’de CTP Başkanı oldu.
2013 seçimlerinde birinci parti çıkan CTP Genel Başkanı olarak, dönemin Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’ndan 15 Ağustos’da hükümeti kurma görevini aldı.
Yorgancıoğlu siyasi partilerle görüştü, beklendiği gibi Demokrat Parti-Ulusal Güçler ile koalisyon hükümeti konusunda ortak noktayı buldu.
CTP, DP-UG hükümeti 11 Eylül 2013’de 32 oyla güvenoyu aldı.
Reform hükümeti dendi, birçok konuya vurulacak neşter için hükümet programında yer ayrıldı.
Göç yasası denen yasa, ERCAN konusu, KIB-TEK’in özerkleştirilmesi, Siyasi partiler yasası, tek liste seçim vaadi ve dahası, hepsi elbette beş yıllık hükümet programı içindeydi ama iki yıllık süreçte öngörülenler dahi yapılamadı.
2012 yılının Eylül’ünde bir söyleşimiz oldu, bugün iktidar olarak eleştiriliyordu, o günde muhalefetliği için eleştiriliyordu, şunları söylemişti;
“Benim kendime göre bir karakteristik yapım var. Ses tonumdan, gerektiği yerde uzlaşma, gerektiği yerde sert bir duruş sergileme anlamında bir yapım var. Her şeye karşı çıkma iyi muhalefetlik anlamı da taşımamalı.
CTP içinde farklı görüşler var ama sorun yoktur. Farklı görüşlerde bize zenginlik katıyor. Tüzüğümüze göre üç yılda bir seçimimiz var isteyen herkes de katılabilir.”
Özkan Yorgancıoğlu, CTP’de görevini yaptı ve siyasi hayatımızda çok da alışkın olmadığımız bir şekilde, iktidar da iken Genel Başkanlığı bıraktı.
İktidar partisinin Genel Başkanı olarak, orada kalmak için yapılabilecekleri görmek adına, çok uzağa gitmeye gerek yok, birkaç yıl geriye bakmak yeterli.
Özkan Yorgancıoğlu bir ilke imza attı, aynı değerde bir ilke de Mehmet Ali Talat adını yazdırdı.
Mehmet Ali Talat, yeniden CTP Genel Başkanı.
Cumhurbaşkanlığı görevinden sonra aktif siyasete dönüş, önemli bir risk, önemli bir cesaret.
Başarısızlık durumunda yıllarca biriktirilmiş siyasi kariyere beklenmedik bir nokta konabilir.
Ya da tam tersi, daha tecrübeli, daha rahat ve ayrı iken daha iyi gözlemleyerek, yanlışları daha net görebilme avantajı.
Bunları kurulacak yeni ekiple olumlu anlamda artıya çevirmek, hem CTP’ ye, hem de ülkeye kazandıracak.
Elbette bunlarla bitmiyor.
Siyaset durağan değildir, hayat devam ettiği gibi ihtiyaçlarda artarak devam ediyor ve biz oturup yaşamı, hayatı, çözümü bekleyemeyiz.
Bu sorunlar bizim ve biz çözeceğiz, en başta istikrarlı bir siyasi yönetim, bu anlamda toplumun ihtiyaçlarını anlayacak, karşılayacak siyasi düşünceler gerek.
Siyasi partiler bu sebeple önemlidir, kendini yenilemeli, eskiyi bir ışık geleceği bir hedef olarak görmeli, şekillendirmeli.
CTP kurultayı, öncesinde UBP’nin tüzük yenilemesi, diğer siyasetlerde şekillenmeler, hepsi daha dinamik yapılanmalar için önemli.
Şimdi yeni bir hükümet modeli çıkacak, olması gereken de o, yeniden yapılanma, adeta sıfırdan başlama.
Beklentim, toplumun ihtiyaçları için en erken zamanda güçlü, iradeli, istekli, yeni bir hükümet modelinin hayat bulması.
CTP-UBP mi, yoksa CTP-DP mi, TDP bu kapıyı haklı olarak kapalı tutuyor.
CTP-DP denendi durum ortada, CTP-UBP olabilir mi, tabi ki olabilir.
Bunun iki önemli noktası var.
Birinci ve olumlu nokta, yıllardır bekleyen, icraatların iki partinin ürünü olarak daha kolay ve sancısız hayata geçirilebilme imkânı.
İkinci ve olumsuz nokta, Meclis’te güçlü bir muhalefetin olmamasından kaynaklanacak anti demokratik sayısal aritmetik.
Bu yaz sıcak geçecek demiştim, beklenen günler geldi, hayırlı olsun.

Bu haber 693 defa okunmuştur

:

:

:

: