Zaman sınırlı ve AB uyumlu çözüm

Kıbrıs sorununa çözüm süreci, iç konuların yoğunluğu sebebiyle biraz gündem dışı kalmıştı.

Kıbrıs sorununa çözüm süreci, iç konuların yoğunluğu sebebiyle biraz gündem dışı kalmıştı.
Geçtiğimiz çarşamba günü liderlerin bir araya gelmesiyle dikkatler yeniden müzakere sürecine döndü. Bir önceki görüşmede ortaya çıkan beş başlıklı güven yaratıcı önlemler paketi ile ilgili daha somut ve hiç olmazsa bir zaman limitinin açıklanmasını beklerdim ama olmadı.
Ne kadar tatminkâr bilemem ama cinsiyet eşitliği komitesinin üyeleri belirlendi.
Mutlaka bunlar başlangıçtır, ama elektrik ve telefon şebekelerinin ortak çalışması ve Derinya ile Aplıç sınır kapılarının açılması ciddi anlamda beklenti.

Müzakere sürecinin sonunda şu veya bu şekilde ortaya bir sonuç çıkacak.
Bu sonucun esas öznesi iki halk, iki toplumdur.
Ortaya çıkacak metni onaylayacak olan da, onaylamayacak olan da yine bu iki halk.
Yani yeni bir bina inşa edilecek, bu binanın temelleri ne kadar sağlam olursa, dayanıklılığı, sürekliliği, güvenliği ne kadar iyi olursa bu yapı o kadar uzun ömürlü olur.
Yeni yapının temelleri, Kıbrıslı Türk ve Rumlardır.
Toplumların bir araya gelmesi ve bu yapıyı oluşturması için en önemli görev başta liderlere ve heyetlerine düşmekte.
İki toplumlu ve daha geniş kitlelere yayılan, daha sık ve artarak tekrarlanan organizasyonlar, paylaşımlar hayatın bir parçası haline getirilmeli.
Güven yaratıcı önlemler, gerçekten güven yaratmalı, insanların hayatlarını kolaylaştırmalı, karşı tarafa güven sağlamalı ve bunu sağlamlaştırmalı.
Hamasetten, iç kaygılardan, uzaklaşıldıkça bunlar kolaylaşacaktır.

Ortak etkinlikler, hatta iki toplumun gençlerinin, çocuklarının bir araya geleceği bir okul, Kıbrıs’ın gerçek tarihini anlatan kitaplar, birbirinin hatalarını söylerken, kendi hatalarını gizlemeyen yeni anlayışlar, geçmişi unutmayan fakat geleceği geçmişe hapsetmeyen vizyonlar, özür dileyen ve affeden yeni düşünceler, güven yaratacak esas adımlar bunlar.
Elbette yapılan veya yapılmaya çalışılanları küçümsemiyorum, bu noktada yaklaşımımım yetmez ama evet noktasındadır, daha iyisi yapılabilir.
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide çok ilginç açıklamalar yaptı.
Ve maalesef bu açıklamaları her dönemin değişemeyen yöntemi ile öğrendik yine.
Yine güney basınından öğreniyoruz her şeyi, bu konuda Kıbrıs Türk tarafının daha olumlu ve şeffaf olması gerek.

BM özel danışmanı Eide “çözüme hazır olun” diyor.
Sonrası daha ilginç;
“Kıbrıs sorunu mantıklı bir zaman çerçevesinde çözülebilir, vatandaşların bunu dikkate alarak çözüm için hazırlanması gerek. Çözüm AB normlarına uyumlu olmalı. Brüksel’deki temaslarımda AB yetkililerine “çözüm ihtimaline karşı hazırlıklı olmalarını söyledim.
Böyle bir ortam uzun yıllardan beridir olmadı. Güven Yaratıcı Önlemler konusunda sabırlı olun. Görecekleriniz karşısında hayretler içerisinde kalacaksınız”.
Eide bu açıklamalarıyla aslında iki konuyu gündeme getiriyor ve her iki tarafa da hem olumlu, hem de olumsuz mesajlar veriyor.

Birincisi;
Kıbrıs sorunu mantıklı bir zaman çerçevesinde çözülebilir diyor, yani özellikle Türk tarafının zaman sınırlaması konusundaki ısrar ve beklentisine olumlu cevap veriyor, aynı zamanda da Rum tarafına zaman konusunu şart koyuyor.

İkincisi;
Çözüm AB normlarında olacak diyerek, Türk tarafına bir mesaj yolluyor, özellikle garantiler konusunda güneyin tavrı AB’nin garantisi, buda Türk tarafına olumsuz bir mesaj.
Güven yaratıcı önlemler konusunda şaşıracaksınız diyor, işte bu herkesi heyecanlandırıyor.
Şimdi, daha açık, daha şeffaf bir şekilde yaşananları topluma anlatma, bilgilendirme zamanı.
Kulaktan dolma bilgiler, dedikodu mekanizması her şeyi çok kötü ve olduğundan daha farklı gösterebilir.
Ve bugün için istenen en son şey güvensiz bir süreçtir, çünkü sürecin üreteceği noktayı oylayacak ilk şart güvendir.

Bu haber 727 defa okunmuştur

:

:

:

: