Çözüm Değil Çözülme Adımları Bunlar!!!

Sadrazamköy’ün kaderi de diğer Türk köylerinden farksız değildi 1960’lı yılların sonlarında…

Sadrazamköy’ün kaderi de diğer Türk köylerinden farksız değildi 1960’lı yılların sonlarında… Acımasızca Türkleri yok etme peşinde olan EOKA’cılar Sadrazamköylü Rahmi Hasan(49) eşi Ayşe Rahmi(32) ve çocukları Hasan (15), Zahide (12), Ahmet (7), Şerife (5) ve Mustafa (2) ‘yı hedef aldıklarında Aralık 1963 hadiseleri başlamıştı. Senelerce kayıp olarak geçtiler. Ta ki geçtiğimiz hafta kemikleri defnedilene kadar…Rumların 1963 hadiselerini başlattıklarında başlarında Başpapaz Makarios vardı. Hedef adada Türkleri topluca yok etmekti. Akritas Planı bunun için devreye konmuştu. Bundan nasibini ilk alanlardan biriydi Rahmi ailesi…Önce Kormacit Burnu yakınlarında bir kuyu tespit ettiler sonra da o küçücük çocukların gözlerini bağlayarak diri diri dipsiz kuyunun içine attılar.Ayşe Rahmi ise hamileydi. Bunu gören caniler süngülerle karnını delik deşik ettiler sonra da silahlarla eşi Rahmi Hasan’ı ve kendisini tarayarak kuyuya attılar… Bu tarihimizde ne ilk ne son örnekti bizlere karşı gerçekleştirilen hunharca katliamlara …
Şimdi yine Başpapaz 2. Hrisostomos çıkıyor ve konuşuyor! Biz geçmişte Türklerin burnunu kanatmadık. Beraber iç içe çok mutluyduk. Ve ekliyor, adada barış gelecekse tüm Türk yerleşikler geri gitmeli…Asker çekilmeli…Garantiler kalkmalı diye…2.Hrisostomos ve evvelki papazlar değil miydi Kıbrıs’ta Türk varlığını ortadan kaldırmak için ellerine silah alıp saldırılar gerçekleştiren. Hellenizmin ruhunun mimarları değimliydi onlar? Unuttunuz mu self determinasyon diyerek plebisit yoluna gidip adadaki Türk varlığını yok saydıklarını?…Onlar değimliydi Türkleri azınlık görerek tek egemenliklerini tüm Kıbrıs’a yaymak için ırkçılığı besleyen…!!! Ne çabuk unuttular?!!!

Şimdi görüyoruz ki, bir tarafta hunharca katledilerek senelerce bulunmayan kayıplarımızın cenazeleri, diğer tarafta barış adına her şeyi görmezden gelen siyasi liderlikler…Herkes suskun,tıs yok, ne sağcısı ne solcusu nereye gittiğini bilmiyor. Hepsi bekleyiş içinde “çözüm olacak”!!! Oysa bir kara vagona bindirildik onlarsa son durak cennet sanıyorlar!!!
Öyle ya, gerek toprak, gerek garantiler konusunda KKTC Cumhurbaşkanlık Sözcüsü Burcu diyor ki bunlar tartışılmaz bir konu değil. GKRY Yunanistan Büyükelçisi de Garantörlük AB hukukuna aykırı artık kaldırılmalı diyor eş zamanda… Yeni Güven Yaratıcı Önlemler adına ne var ne yoksa rafa atılıyor haklarımız adına…Ardı ardına hızla değişen bir süreç yaşıyoruz hiçbir şeyden habersiz. Tartışılmayacak kadar ehemmiyet arz eden başlıklarımız bile artık tartışılır hale geldi “çözüm” adına!!!
Ne bir takvim öngörülmüş, ne de B planı. BM yetkilileri Barışa hazırlanın çağrılarına başladı bile…Anastasiades de pek çok konuda ilerleme sağladık diyebiliyor artık!!! Öte yandan AB de baskı yapıyor garantilerin kaldırılması konusunda… Peki Rumlar Neden Annan planına hayır demişti? Tüm göçmenlerin geri dönüşünün sağlanacağı, eski mülkiyet rejimine dönüşün hedeflendiği, askersiz bir Kıbrıs olacağı, üniter bir devlet modelinde merkezi hükümetin güçlü kılınacağı,sınır kapılarının kalkacağı,özgürlüklerin her tarafta sağlanacağı, daha çok toprak alacakları ve tüm Türk “yerleşiklerin” geri gideceği bir düzen istedikleri için…

Ve günün sonunda bir ağızdan hedef toplumsal refah diyorlar!!!Hatta AA kağıtları diyorlar çözümün formülüne!!!Siyah,kırmızı,mavi çizgilerden bahsediyorlar ama içerikten söz eden yok!!! Bumudur halkın geleceğini ilgilendiren temel konularda bilgi sahibi olma anlayışı? Bumudur halkın refahını sağlama anlayışı?
Ne demişti Makarios 1960’ta , “Kıbrıs Cumhuriyeti bir Devlet yarattı bir Millet değil”!!! Herşey değişmiş gibi ortak kültür yaratma ve kurumlarımızı güney ile birleştirmede mi çözüm anlayışınız??? Nerede ayrı egemen varlığımızı bugüne kadar açıkça deklere eden Rum siyasi liderliği, hiç duydunuz mu? Madem ki ayni çizgideyiz neden bugüne değin bir tek açıklama yok beyanatlarında!!! Değişen bizmiyiz yoksa Rumlar mı? Değişim diyerek sürüklendiğiniz bu yolun sonunda tarihin tekerrür eden izlerini görüyorum. Bunun adı çözüm değil çözülmedir!!!
Bu haber 427 defa okunmuştur
  • recep ersoy  girne - 01.07.2015 tum yazdiginiz gerceklere katiliyorum,lutfen bu yazilarinizi cumhurbaskaninada muhakkak gondermelisiniz,bu olanlari goz ardi ederek sakin ola bir anlasmaya gitmemesi icin cok onemlidir.biz birdaha katliamlara maruz olmak kesinlikle istemiyoruz.saygilar
  • süreç tespitleriniz doğrudur Krm Ayhn   - 01.07.2015 Sesimiz oluyorsunuz hocahanım,yazılarınızı daha sık görmek istiyoruz.

:

:

:

: