2015 yılında küresel piyasaların odak noktası Yunanistan oldu. Bir hayal peşinde koşup halkına olmayacak vaatler veren Syriza ve Çipras acı gerçek ile yüzleşip Neo-Liberal politikalara teslim oldu. Bu süreçte küresel ekonomi olumsuz olarak etkilendi. Yakın coğrafyamızda bunlar yaşanırken, uzak coğrafyada küresel ekonomiyi daha da olumsuz olarak etkileyebilecek gelişmeler yaşanmaktadır.
Bahsettiğim ülke ise milyonlarca soydaşımız yaşadığı ve onlar hakkında olumsuz haberler ile gündeme gelen Çin Halk Cumhuriyeti.
Doksanlı yıllardan itibaren Çin ürünleri hayatımızda önemli bir yer tutmaktadır. Çin’ in sunduğu oyuncaklar, tekstil ve elektronik ürünler raflarımızı süslemektedir. Çin’ in hayatımızda önemli bir yer tutan bu ürünler ile birlikte, 2016 yılı için bize sunması muhtemel bir ekonomik kavram daha olabilir. Küresel durgunluk!!!
Durgunluk ekonomide küçülme için kullanılmaktadır. Daha basit bir ifade ile milli gelirin bir önceki döneme göre azalmasıdır. Ekonomide veya milli gelirde bir çeyreklik dönemde yaşanacak bir azalma hali durgunluk olarak tanımlanmamaktadır.
Son gelen veriler Çin’in büyümesinin yavaşladığını göstermektedir, 2014'ün son çeyreğinde ülkenin büyüme oranı % 7,3'tü. Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin'deki büyüme, 1990'dan bu yana en düşük düzeyi geçen yıl kaydetmişti. Yıllık % 7,5'lik büyüme hızına 15 yıldır ilk kez ulaşamayan Çin, 2014'te % 7,4'te kaldı. 2009'un ilk çeyreğinde, yaşanan mali krize rağmen Çin ekonomisi bir yıl öncesine göre % 6,6 oranında büyümüştü. ABD’ den sonra Dünya’nın ikinci büyük ekonomisi olması nedeniyle Dünya ekonomisi üzerinde Yunanistan’ dan daha büyük etkisi bulunmaktadır. Morgan Stanley’e göre Çin, 2014 yılında küresel büyümenin % 38’ini oluşturdu. 2010’da bu seviye sadece % 23 idi. Çin, Dünya’nın en önemli bakır, alüminyum ve pamuk ithalatçısı. Bunun yanında Çin, Dünyadaki pek çok ülkenin en büyük ticaret ortağı durumundadır. Başka bir deyiş ile yaptığı ithalat küresel ekonominin can damarıdır.
Çin’ de yaşanacak bir durgunluk, ithalatını azaltacak ve diğer ülkelerdeki gelir seviyesini olumsuz olarak etkileyecektir. Bunu sonucunda ise domino etkisi ile küresel ekonomide durgunluk yaşanacaktır.
Çin borsaları, son bir ayda milli gelirinin % 30’ na tekabül eden 3 Trilyon Dolarlık bir kayıp yaşadı. Şanghay endeksi, Haziran ortasında ulaştığı doruk noktası öncesinde, son bir yıl içerisinde % 150’den fazla artıran, bir sermaye girişi oldu. Hazırlanan raporlarda bu yatırımlarının önemli bir kısmının, yatırımcılar tarafından satın alınmış hisse senetlerinin, belirli bir miktar değer kaybetmeleri halinde borcun bir kısmının geri ödenmesi koşuluyla aldıkları krediler için teminat oluşturduğu teminat kredileri aracılığıyla sağlanmıştı. Çin’ de ki ekonomik aktivitelerin yavaşlaması sonucu yatırımcılar borçlarını karşılamak için hisse senetlerinin bir kısmını satmak zorunda kaldı. Dolayısıyla aşağı yönlü bir sarmal yaratması nedeniyle, para piyasalarında bir satış baskısı oluştu.
Çin’ in para piyasalarında yaşanan bu gelişmeler başta Dolar olmak üzere küresel ekonomide önemli rol oynayan faktörler üzerinde volatilite yaratmaktadır. Yaşanması muhtemel bir küresel durgunluğun nedenini yakında değil uzakta aramak gerekebilir.
Tüm halkımızın mübarek Ramazan bayramını en içten dileklerimle kutlarken herkese şeker tadında bir bayram dilerim.