Yüreklere su serpildi

Dün, 20 Temmuz Barış ve özgürlük Bayramı törenlerine katılmak için adamıza gelen, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören alanında yaptığı kutlama konuşmasında, Kıbrıs Türk Halkının yüreğine su serpti.

Dün, 20 Temmuz Barış ve özgürlük Bayramı törenlerine katılmak için adamıza gelen, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören alanında yaptığı kutlama konuşmasında, Kıbrıs Türk Halkının yüreğine su serpti.
Urfa’nın Suriç İlçesindeki terör olayı karşısında, hayatlarını kaybeden 30 vatandaş ve yaralı vaziyette olan, 104 vatandaşa da konuşmasında yer verdi.
Erdoğan, bu olay karşısında, ciddi şekilde etkilenmiş ve üzülmüş bir vaziyette idi.
Erdoğan, Terörün her türlüsünü kınadı.
Kıbrıs müzakerelerinin, yarım asırdan beri bir süreç içinde gittiğini.
Rum tarafının, bir anlamda, uzlaşma yanlısı olmadığını da, Annan Planına vurgu yaparak örnek gösterdi.
Türkiye’nin, Kıbrıs Türk Halkının her zaman yanında olduğunu ve olacağını da basa basa söyledi.
İlk konuşmayı yapan Akıncı ise uzun konuşmasında, Kıbrıs Türk Halkını hayati olarak ilgilendiren ve ada üzerindeki kalıcılığını, üç kelimede bütünleştirdi ve O da yüreklere su serpti.
Sn. Akıncı:
Amacımız, adamızda, özgürlük ve eşitliğimizden taviz vermeden.
Kalıcı bir barışı sağlamak…
Sn. Erdoğan ise:
Kıbrıs Türkü, bir daha, 1974 öncesindeki acı dolu günlere dönmeyecektir.
İki Cumhurbaşkanı da, bu su serpme olayında, daha çok soyuta kaçtılar.
Bunların, nasıl olacağı konusunda, somut olarak açıklama yapmadılar.
Sn. Akıncı Barış Harekatını, bir savaş olarak nitelendirdi.
Harekat, zaten askersiz olamaz.
Muhakkak ki, askeri olacak.
Fakat bu harekatın adı “ Barış Harekatı.”
Çünkü 20 Temmuz 1974 ‘ ten sonra, adada, bir tek Türkün burnu kanamadı.
Harekat adaya, barış getirdi.
Bizler, katledilmiyoruz.
Sn. Akıncı konuşmasında, 20 Temmuza giden yolda hep Yunan Cuntasına yüklendi.
Darbe ile adanın Yunanistan’a bağlanmasında, hiç mi Kıbrıslı Rumların katkısı olmadı?
Onlar, tamamen suçsuz mu?
Müzakerelerde konuştuğu liderin, hangi ideolojiye bağlı olduğunu ve hangi siyasal partinin mensubu olduğunu…
Ne kadar ENOSİS tutkunu olduğunu, bilmeyen var mı?
1963 ‘ten 1974 ‘ de kadar, bizlere kan kusturan Cunta mıydı?
Sn. Cumhurbaşkanımız:
20 Temmuz olmasaydı, darbe yasaları devam ediyor olacaktı.
Sn. Cumhurbaşkanı, 20 Temmuz olmasa idi, Kıbrıs Türk Halkı bu adada olacak mıydı?
Yaşamını, sürdürebilecek miydi?
Olaya, bu açıdan baktığımızda, işin vahameti ortaya çıkmaz mı?
Bu haber 9103 defa okunmuştur
  • recep ersoy  girne - 21.07.2015 sayin editor size bu kanitlanmis dogrulari ortaya koydugunuz icin tesekkur ederim.malesef malesef basimiza secilen baskanimiz bu dogrulari soyleyemeyecek kadar cesaretsizdir.populist bir yaklasim icinde rumlara ve dunyaya kendini kafasini kuma sokan bir deve kusu gibi baris melegi zannetmektedir.farkindaysaniz konusmalarinda hep gerceklerden bahsetmektedir.yarim yamalak soyledigi bu gercekler cok eksiktir.gerceklerin tumunu soylemesini istiyoruz.saygilar.

:

:

:

: