Yıllarca bizim olmayan parayı tükettik, adına hem ganimet, yardım, hem de hibe dedik, böyle bir tüketim kültürü oluşturduk.
Sanal bir dünyada, suni bir lüks alışkanlığı yaratıldı.
Hep söylenir “bizi ganimet bozdu” diye, 1974 sonrası temelleri sarsan esas mesele, sosyal adaletin sağlanamaması oldu.

İyi, disiplinli, otorite ile şekillenmiş bir yapı hiçbir alanda kurulamadı.

Ganimet kültürü;

Çalışmadan zenginleşmeyi, bir anda servetleri ve servet sahiplerini, borçlanarak lüks yaşamayı, maddiyatın, maneviyatın önüne geçmesini, kültürün yozlaşmasını, kayıt dışı ekonominin devlet otoritesinden daha güçlü olmasını ve bunların bir yaşam biçimi haline gelmesini sağladı.

Hazıra dağ dayanmazdı, dayanmadı, gelinen noktada gemi karaya çoktan çarptı.

Herkes her şeyin en iyisine, en lüks ve pahalısına sahip olmak ister.

Herkesin gelir düzeyi belli, içinde bulunduğumuz ekonomik şartlar da ortada, en başta gelirle dengeli bir gider düzeyi oluşturmalı.

Hele bu kadar istikrarsız, belirsiz, plansız bu ülkede.

Ayağını yorganına göre uzatmak, olmayan parayı harcamamak ve kim ne derse desin, özellikle uzun vade de döviz borcundan kaçınmak.

Dövizle yaşanan sıkıntılar bizim elimizde olmadığı gibi, müdahale şansı da yok.

Maalesef tüketici, kendi kendini koruyacak.

Devlet hükümet eliyle önlem alacak, insanlara öneriden çok çözüm üretecek.

Fakat bunu yapacak erk vatandaştan daha çaresiz.

Devletin iç borcu 4.5 milyar TL, bütün kurumlar batak noktada.

Yunanistan için bolca söyleniyor, aynı tablo KKTC’de için de geçerli;

“Borç yükü taşınmayacak ölçüde yüksek, bütçesi açık veriyor, kamu sektörü şişkin ve maliyetli, vergi toplayamıyor, sosyal güvenlik yok, özel sektör yatırımı zayıf, ithalata dayalı bir ekonomi.”

Müthiş bir rakam;

365 milyon TL, yani eski parayla 365 trilyon toplum olarak kredi kartı borcu var.

Evet, bu miktar sadece kredi kartları ile oluşan borç miktarı.

Kredi kartı bilinçli ve dikkatli kullanılırsa son derece faydalı.

Kayıt dışı ekonomiyi engeller, alışverişlerde kolaylık sağlar, gelir ve gider dengede tutulursa, daha sağlıklı, daha güvenli bir alışveriş ortamı sağlar.

Çok canlar yandı ve yanıyor, herşeyin fazlası zarar.

Bir gün bu sanal dünyadan uyanacak ve uyandığımıza pişman olacağız.