TL’nin Akıbeti

Kamuoyu, Mayıs ayı başından beri sürdürülen Kıbrıs müzakerelerine odaklandı.

Kamuoyu, Mayıs ayı başından beri sürdürülen Kıbrıs müzakerelerine odaklandı. Özellikle mülkiyet ve toprak başlıkları gündeme gelmesi ile halk arasında kutuplaşma ciddi boyutlara ulaştı. Liderler arasında, 1 Eylül’ de başlayacak olan müzakereler, tansiyonun yükselmesine neden olacaktır. Bu süreçte kamuoyunu, Rum kaynaklı haberlere mahkûm etmeyip, kısa sürede gerçekçi bilgi paylaşımı ciddi önem taşımaktadır.

Görüşmeler 47 yıldır süre gelmektedir. Açıkçası ben ve benim gibi düşünen önemli sayıda vatandaş görüşmelerden daha ziyade, TL’ deki değer kaybı veya halk arasında arasındaki değiş ile dövizdeki yükseliş ile daha fazla ilgilenmektedir.

2015 başından beri dolar karşısında  % 18 değer kaybeden Türk Lirası, % 24 değer kaybeden Brezilya Real’inin ardından en kötü performansı gösteren gelişmekte olan ülke para birimi konumundadır. TL’nin değer kaybettiği süreçte daima KKTC’ de stabil para birimine geçiş savunulmakta veya dövizin ithalatta sabitlenmesi gündeme gelmektedir. Şahsi görüşüm iki önereninde uygulanabilir olmadığıdır!! Bu tamamen başka bir konu olup ileriki yazılarımda bu konuyu tartışacağız.

KKTC’ de resmi para birimi olmaması nedeniyle Döviz kurunu Türkiye’ den ithal etmektedir. Önceki yazılarımda da belirtiğim gibi KKTC ekonomisi dövizdeki dalgalanmalarından etkilenmesinin temel nedenleri aşağıdaki gibidir.

i. KKTC ekonomisinin, ithalata dayalı olması.

ii. Önemli sayıda vatandaşımızın konut ve taşıt kredilerinin döviz cinsinden olması.

iii. Bütçemizde önemli bir yer tutan akaryakıt ve elektriğin fiyatlarının dövize bağlı olması.

iv. Çalışan anne ve babaların başka seçenekleri olmamasından dolayı çocuklarını döviz üstünden harç alan özel eğitim kurumlarına göndermesi (http://www.starkibris.net/index.asp?haberID=185046).

Döviz ve para politikalarında göbekten bağlı olduğumuz Türkiye’ nin en önemli makroekonomik sorunları yüksek işsizlik ve cari işlemler açığıdır. Konun detayına girmeden önce bu konuları hatırlamakta yarar görüyorum.

Ödemeler Dengesi, bir ülkenin döviz gelirlerini ve giderlerini gösteren bir tablodur başka bir değişle bir ülkenin belirli bir zaman sürecinde dış Dünya ile olan tüm ekonomik aktivitelerini gösterir. Ödemeler dengesini oluşturan kalemler; cari işlemler hesabı, sermaye hesabı, rezerv hesabı net hata noksan hesabıdır. Cari işlemler ise dış ticaret (İhracat- İthalat), ve hizmetler dengesinden oluşmaktadır (http://www.starkibris.net/index.asp?haberID=186041).

Türkiye'nin ihracatı, 2014'te bir önceki yıla göre %3,9 artarak 157 milyar 715 milyon dolar, ithalatı % 3,7 azalarak 242 milyar 224 milyon dolar oldu. Dış ticaret açığı, yüzde 15,4 azalarak 84 milyar 509 milyon dolara geriledi.

Türkiye’nin GSYİH’ sı 2014 yılında 810 Milyar dolar olarak açıklandı, milli gelirin % 10’ undan fazla olan ticari açık ciddi ve olumsuz bir sinyal olarak göze çarpmaktadır. IMF verilerine göre milli gelirin % 5,7’ sine denk gelen cari açık yine üzerinde dikkatle durulması gereken bir olgudur.

Türkiye gelişmekte olan bir ülke olması ve enerji kaynaklarına sahip olmaması nedeniyle ticari ve cari açık vermesi gayet doğaldır.  Bir ekonomi Dünya’ ya iki kanaldan bağlıdır. Bu kanallar ticaret ve finanstır. İki olguda bir biri ile ilişkili olup, ticareti etkileyen en önemli parametre reel döviz kurudur.

Basit bir örnekle açıklamak gerekirse; Vestel televizyonun fiyatı 1200 TL olduğunu varsayalım eğer Avrupa menşeli bir TV’nin fiyatı 400 Euro ise ve 1 Euro 3 TL’ ye eşit ise iki TV’ nin de fiyatı eşit olacaktır. Eğer kur 4 TL= 1 Euro ise Vestel’ in fiyatı 300 Euro, 2 TL= 1 Euro ise 600 Euro olacaktır. Kısacası zayıf TL ihracatı artırırken ithalatı azaltmaktadır.

TL’ deki değer kaybı pek çok parametreyi olumsuz etkilerken dış ticareti olumlu etkilemektedir. Dış ticarette fiyat rekabet edebilirliği çok önemlidir. Bu konuda bize en doğru bilgileri TCMB vermektedir.

Merkez Bankası aylık olarak, TÜFE ve ÜFE’ye göre Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi yayımlıyor. TÜFE bazlı endekste Türkiye’deki TÜFE fiyat değişimi, ticaret yapılan 36 ülkenin fiyat değişimlerinin ağırlıklı ortalamasıyla karşılaştırılıyor. Türkiye’deki fiyat artışları ile ticari ilişkisi olan ülkelerdeki fiyat artışlarına göre Türk Lirası’nın değerli olup olmadığını ortaya çıkmaktadır. Endeks 100 ise Türk Lirası olması gereken değerdedir. Endeksin 100’ün üzerinde olması TL’nin değerli olduğunu gösteriyor altında ise değersiz yani rekabetçi olduğunu gösteriyor. TCMB verileri genel, gelişmekte olan ve gelişmiş ülkeler diye üçe ayrılmaktadır. MB’nin 2003 yılına göre 100 kabul edilen Reel Efektif Döviz Kuru Endekslerindeki değişim aşağıdaki gibidir.

Dönem

1

2

3

Oca.2010

117,96

84,15

128,65

Oca.2011

114,81

79,06

129,86

Oca.2012

105,18

71,16

121,77

Oca.2013

112,46

75,19

130.75

Oca.2014

95,86

66,42

109,31

Tem.2014

104,20

72,72

117,90

Tem.2015

99,55

67,36

118,10

 

1:Tüfe Bazlı Reel Efektif Döviz Kuru

2: Tüfe- Gelişmekte Olan Ülkeler Bazlı Reel Efektif Döviz Kuru

3- Tüfe- Gelişmiş Ülkeler Bazlı Reel Efektif Döviz Kuru

 2014 Temmuz ayında 104,05 iken 2015 Temmuz’ da 99.55 oldu.  Gelişmekte olan ülkelere göre 2014 Temmuz ayında 72.72 iken 2015 Temmuz 67.36 oldu. Gelişmiş ülkelere göre ise 117,90 iken 2015 Temmuz’ da 118,10 olarak açıklandı.

2014 Temmuz ayında ortalama 2.13 TL olan dolar, 2015 Temmuz’ da 2.79 oldu fakat Türkiye’nin önemli ihracat partnerleri olan gelişmiş ülkelere göre Türk Lirası hala daha değerlidir. İthalat partnerlerine göre ise TL değersizdir. Gelişmiş ülkelerdeki düşük enflasyon oranı Türkiye ihracatını olumsuz olarak etkilemektedir. Türkiye’nin rekabet edebilirliği açısından TL’nin değer kaybetmeye devam etmesi gerekiyor. Yapılan açıklamalar, Türkiye’ deki karar vericilerin zayıf TL’ den şikâyetçi olmadıkları anlaşılmaktadır.

FED’ in tahvil alımlarını sonlandırması ve faiz artışına gideceği beklentisi gelişmekte olan ülkelerin para birimini etkilemektedir.Bunun yanında global piyasaları etkileyen diğer olumsuz faktörler ise  emtia fiyatlarındaki düşüş, büyümeye dair endişeler ve politik belirsizliklerdir . 7 Haziran sonrası oluşan siyasi belirsizlik ve artan terör saldırıları TL’ deki erimeyi hızlandırmaktadır. Gerek global gelişmeler gerekse Türkiye’nin iç dinamikleri TL’nin değer kazanmasına imkan vermemektedir. İleriki süreçte TL’deki değer kaybının sürmesi beklenmektedir. 

 

 

Bu haber 1337 defa okunmuştur

:

:

:

: