Bizim de, girmeye can attığımız AB Hukukun üstünlüğünün, timsali.
İnsanların, yaşam haklarının beşiği.
İnsanların, her alanda eşit olduklarına inanılan, coğrafya.
Acaba, gerçekten, AB bu mu ?
Orta Doğu’daki iç savaşlar nedeni ile, batıyı bir kurtarıcı, can simidi gören ve hayat haklarının kalmadığını fark eden insanlar, bu ülkelere göç etmekte, hayatlarını güvence altına almaya, çalışmaktadırlar.
Her gün görüyoruz, duyuyoruz, yüzlerce göçmeni taşıyan gemilerin, teknelerin battığını.
Yüzlerce mülteci durumunda bulunan ve kendilerine bir yaşam ortamı bulmak için, denize açılıp, denizlerde can veren, insanları.
Avrupa kıtasını, daha güvenceli buldukları için , Avrupa ülkelerine
tekneler ile akın ediyorlar.
Bunu, Türkiye ve Yunanistan çizgisinden yapmaya çalışan göçmen toplulukları gibi, Afrika’dan, İtalya ve İspanya üzerinden yapan, o yoğunlukta olan göçmenler de, var.
AB, oturup, geç de olsa bu konuda bir karar alarak, göçmen kabul etmeye başladı.
Hani, eşitlik ve hayat hakkının en üst derecesine sahip olan AB.
Bunu da nereden çıkardın ? diyebilirsiniz.
Vallahi bir yerden çıkardığım yok.
Avrupa haberlerini okurken, mültecilerle ilgili bir haber dikkatimi çekti.
Okudum ve şaşa kaldım !
AB‘nin zorunlu göçmen kotasına, karşı çıkan, AB’ne bağlı, tek iken ikiye ayrılan, Slovakya ve Çek Cumhuriyetlerinin, mültecilerle ilgili aldıkları karara bakın:
Ülkelerine alacakları göçmenleri, dini kriterlere göre belirleyip alacaklarını, açıkladılar.
Buna göre, Müslüman göçmenler, Slovakya ve Çek Cumhuriyetleri, tarafından göçmen olarak, bu ülkelere giremeyecekler.
Açıkçası , Müslümanların bu ülkelerde, hayat hakları yok.
Ancak, İslamiyeti bırakıp, Hristiyan olurlarsa, bu ülkelere mülteci olarak girebilecekleri, imasını mı, dile getirdiler ?
Çünkü bu ülkeler, kriterlerini, Hristiyan göçmenlerden yana belirlediler.
Bu haberi okuyunca, aklıma rahmetli Erbakan Hoca geldi.
Türkiye’nin, AB‘ne müracaatına, hep karşı çıkardı.
AB, “Bir Hristiyan Kulübüdür“ derdi.
Çoğu çevreler de, rahmetli Hocayı eleştirirdi.
Yıllardan sonra, rahmetli Erbakan’ı, Slovakya ve Çek Cumhuriyetleri, nasıl da haklı çıkardı.
Hoca bunu 70‘li yıllarda, söylemişti.
Bu söyleminden dolayı, Hoca o dönemlerde bazı çevreler tarafından çok eleştirilmişti.
İşte, Avrupa’nın, gerçek yüzü bu.
Slovakya’nın Lefkoşa Büyükelçisi, her iki halkı, birleşme konusunda
toplayarak, başkanlık da yapıyor.
Acaba, bu toplantılara giden Türklerin, Müslüman olduklarını bilmiyor mu ?
Yoksa, Kıbrıslı Türklerin de AB‘ne gireceği vakit ve saat geldiğinde bize de “ Hristiyan olun“ teklifinde mi bulunacak ?
İşte, Avrupa’nın ve Avrupalının İnsanlık anlayışı.