Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde, yapılan temaslar, alınan kararlar, hep güney kaynaklı oluyor.
Bizim yetkililerimizin, hakkımızda düşündüklerini ve varılan mutabakatları güney ile olan ilişkileri, hep güneyden öğreniyoruz.
Halbuki Akıncı’nın seçim öncesi halka bir sloganı vardı:
“Hep birlikte” diyordu.
Mazbatayı aldıktan sonra “birliktelik” şöyle dursun.
Müzakere ettiklerini, mutabakatları, aldığı kararları, güneyden öğreniyoruz.
Hatta Akıncı’nın, Rum tarafına yaptığı en son jestini, güneyin eski Dışişleri Bakanı, Markulli Hanımın açıklamasından, öğreniyoruz.
İki liderin karşılıklı jestlerinden bahsederken, bu konuda gelen yeni haberi de aktarıyor, açıklamalarında:
“İlerleyen günlerde Rum Lider Nikos Anastasiadis ile Akıncı, Kıbrıs’ın eski Cumhurbaşkanı Glafkos Kleridis’in anısına düzenlenecek bir etkinliğe katılacak.”
Bu haber, Markulli kaynaklı.
Daha saraydan, bu konuda bir açıklama, gelmiş değil.
KKTC Cumhurbaşkanının, Kıbrıs Türkünü ilgilendiren faaliyetlerinin ve haber değeri olan hareketlerin, haber kaynağı Markulli Hanım veya başka bir kaynak olmamalı.
KKTC Cumhurbaşkanlığı Basın Danışmanı veya Sözcüsü olmalıdır.
Çiçeği burnunda Dışişleri Bakanı Çolak’ın, Kıbrıs Türklerinin hakkındaki düşüncelerini… Güneydeki Kathimerini Gazetesine verdiği demeçten öğreniyoruz.
Bir basın açıklaması nasıl olmuşsa. KKTC’nin Dışişleri Bakanının, KKTC’ de yayın yapan gazetelere, açıklamalarda bulunması, daha uygun ve daha şık değil mi?
Yine ayni durumda Nami de , her iki görevdeyken , içten çok dışa , müzakerelerle ilgili, açıklamalarda bulundu .
Her zaman , Kıbrıs Türk Halkı , Kıbrıs Müzakere süreci ile ilgili gelişmelerden, bilgisiz bırakılma politikası ile, karşı karşıya kaldı .
Gelişmeleri , hep güneyden öğrenmeye çalıştı .
Seçtikleri tarafından, hep, bilgi karartmasına uğradı .
Bu durum, halkın çok zoruna gidiyor .
Güney mahreçli haberlere , doğru, yalan , inanmak mecburiyetinde kalıyor .
Bu ise , kuzeyde , görüşme sürecine ve olası bir anlaşmaya karşı , büyük umutsuzlukların doğmasına . Süreci yürütenlere karşı, bir güvensizliğin ortaya çıkmasına, neden olmaktadır .
Kıbrıs Türk Halkı , geleceği ile ilgili gelişmeleri, daha ne kadar güneyden öğrenmeye çalışacak ?
Halk kendi arasında , kaygılarını, dile getirerek , kendine özgü , siyasi sohbetler de, yapmaya başladı .
Halk öbek öbek ne olacağının , nasıl davranılacağının sorusunu bir birlerine sormaya , yorumlar yapmaya , kararlar almaya başladılar, bile.
Hatta , bu konuda espriler bile yapıyorlar .
“Tuttuğumuz avukatlar bizi savunacağına , bizleri bırakıp, karşı tarafı savunmaya başladılar .”
Son cümleler :
Kıbrıs Türk Halkının istekleri ortada .
Bunları, herkes biliyor .
Bunların hilafına, yola çıkanlar, bilmelidir ki “yarı yolda kalacaklar.”
Bu dünyada, halka rağmen, hiçbir şey olamaz .
Hele hele, Kuzey Kıbrıs’ta .