Dünya değişiyor,
Hem de fazlasıyla!
Teknolojik Devrim sınır tanımıyor!
Fakat tüm bunlara rağmen
Ulus-Devlet önemini yitirmiyor!
Çıkarlar uğruna dünya şekillendiriliyor!
Bir anlamda emperyalist düzenin farklı şekli…
Kıbrıs’ta bu tablo hep bu düzlemin içinde yer alsa da..
Geçmişte var olan çıkarlar kavgası!
Bugün farklı zeminde, ayni amaçta ilerliyor!
Şimdi ise, Kıbrıs’ta Türk halkının meşru haklarından olan garantiler tartışılamaz dediğimizde!
Kaldıramıyorlar, tahammül edemiyorlar bir türlü!
Hazım işi bu!
İdrak edemiyorlar bizi…
Tarihi bildiklerinden bahsediyorlar!
Oysa yaşam hakkımızın tesisi garantilerin önemini görmezden geliyorlar!
Adadaki Türk askeri varlığımızın tüm insanlığa sağladığı huzur ve sükunetin kıymetini bilemiyorlar!
Tutturmuşlar bir ağız, ayni Rum ağzı ile konuşuyorlar!
Sonra da biz bunları yazdık mı kuduruyorlar!
Hatırlayınız!
1963 hadiselerini başlatan Rum,
Nasıl da dünyaya bunu “Türk isyancılar” yaptı diye duyurmuştu… Oysa mağdur olan bizdik!
Hatta 1974 Mutlu Barış Harekatını gerekçeleri açıkça ortada iken..
Bunu “işgal” meselesi olarak dünyaya duyurmaktan hiç çekinmemişlerdi!
Adanın tek hakimi olmak için Bir yalan edebiyatına bürünmüşler…
Helenizm politikası uğruna haklarımızı senelerdir gasp ediyorlar her alanda!
Ve yüzyıllardır değişmeyen bir zihniyette
Bizi azınlık olarak görmeye devam ediyorlar!
Biz de bunu kabul edeceğiz öylemi?
Ne için?
Efendiler! Kıbrıs Türkü!
Türk kimliği ile Türk bayrağı altında geçmişte onurluca direndi, kazandı!
Sizin o bugün dayattığınız “Kıbrıslılık” kimliği de, birleşik Kıbrıs çabanız da bu milletin ne çizgisi ne kaderi olabilir!
Neden mi?
Halen meşru haklarımız, kırmızı çizgilerimiz kabul görmediği için!
Halen Rum yasal haklarımızı gasp etme peşinde koştuğu için!
Bakınız;
Daha yeni Rum Meclis başkanı Omiru çıkıp “garantilerin kalkması elzemdir” diyor!!
Yine onlar değimli adadan tüm 1974 sonrası Türkler gidecek diyen!
Onlar değil mi adada tek Türk askeri kalırsa anlaşma olmaz diyen!
Onlar değil mi Maraş,Güzelyurt,Lefke,Değirmenlik vd toprakları isteyen…
Üzücü olan nedir biliyormusunuz..
Senelerce ısrarla Anavatan’a dahi garntiler olmazsa olmazımızdır dedik,
Şimdi garantileri garantörler konuşsun, buna tıkalı kalmayalım diyebiliyorlar!
Geçmişin acılarını unutmuşlar!
Birleşelim diyorlar!
Garantilere önem vermiyorlar!
Türk askerinin adadaki meşru varlığını inkar edecek kadar ileriye varanlar bile var..
Şimdi de şu mülkiyet çıkmazında Türk-Rum Komitesi kurulacakmış!
Bireysel mülkiyet temelinde çözüm gelecekmiş!
Vah ki ne vah!
3 kez göçmen olan biz,
1975 Nüfus Mübadelesi ile iki kesimlilik iki bölgeliliği kabul eden dünya
Şimdi ise bir dayatma…
Sonu üniter modelde biten bir çözüm yapısında…
Sormazlar mı size efendiler;
Nerede iki kesimlilik?
Nerede iki toplum yapısı?
Nerede Kıbrıs Türkünün güvencesi?
Günün özeti nedir biliyor musunuz?!
Bugün artık dünyada yeni bir eğilim var!
Mikro Devletçikler!
Öyle ya “onlar” dünyayı takip ediyor, uluslararası alanda cereyan eden gelişmelere
Sadece Almanya ve Fransa örneği ile çare buluyorlar ya… Mikro devletçikler olayı dikkatlerini çekmemiştir!
Biraz daha derinlere efendiler!!! Tanınmaz dediğiniz Kosova bugün nasıl dünyada yerini bulmuşsa, KKTC de bulacaktır!!! Yeter ki değişmeyen Rum’un dayatmalarına boyun eğmeyelim…