İnsanlarımızı zehirlemek mi?

Bu de nereden çıktı demeyiniz.

Bu de nereden çıktı demeyiniz.
Adam öldürmek, ille de silahla veya başka bir cisimle olmuyor.
Sonucu, adam öldürmeye yönelik hareketler de bu suç kapsamında.
Bizde bu tip adam öldürmelerin çeşitli örnekleri vardır.
Mesela:
Trafik kazası.
Denetimi yapılmayan yenen gıda maddeleri...
İnsan sağlığını etkileyen havayı kirleten ve kanser olaylarını arttıran
faaliyetler.
Bu gün burada, son şıkkı ele alıp yazımızın içeriğini ona göre belirleyeceğiz.
Hava kirliliğinden meydana gelen ölüm olayları…
Bu ölüm olayları tarihin birçok devirlerinde gerek savaşlarda, gerekse de sanayileşmiş ülkelerde görülmüş ve birçok canın heba olmasına neden olmuştu.
Bizde de, hava kirliliğinden dolayı kanser vakalarının arttığını, yetkililer zaman zaman açıklamaktadırlar.
KKTC ‘ de hava kirliliğine neden olan unsurlar çeşitlidir.
Sanayi kuruluşları.
Arabalardan çıkan egzozlar.
Kışın seralarda yakılan, kullanılmış motor yağları.
Bunları çoğaltmak mümkün…
Biz de, bir de Devleti yönetenlerin bu tür hava kirliliğine yönelik olarak, alması gereken tedbirleri almayarak sebep olan idareciler mevcut.
Bunu da nereden çıkarıyorsunuz diye de sormayın.
Biraz sonra, bu bütün çıplaklığı ile ortaya çıkacaktır.
Bizde iki elektrik santralı var.
Teknecik ve Kalecik.
Biri, siyasi erkin yönetiminde.
Biri özel.
Bağıra çağıra, özel olan Kalecikteki santrala dumanı arındırarak zararsız hele getirmesi için bacasına, filtre taktırılmış.
Devletin yönetiminde olana ise bir türlü taktırılmamış.
Üstelik de, Hükümet kararı ile , % 1 kükürt içeren ve zararsız olan yakıtın da, 2016 yılına kadar alınması uzatılmış.
Eski Çevre Bakanı Dinçyürek’in açıklamasından öğreniyoruz ki, Teknecik santralının bacasına, süzgeç takılması için 15 milyon TL ayrılmış.
Fakat daha sonra süzgeç takılmaktan vaz geçilmiş. Haber dünkü Star Gazetesinde çıktı.
Parası da ayrılmış süzgecin takılmasından vaz geçilmesi demek, insanlarımızın o yörede, zehirlenmelerine ve kanser olma ihtimalinin doğmasına neden olmayacak mı?
Bacadan çıkan zehirli dumanın öldürücü olduğu ve kansere neden olduğunu her kes kabullendikten sonra, bunun yapılmaması, adam öldürmeye tam teşebbüs olarak nitelendirilemez mi?
Bir de uluslararası hukukundan bahsederiz.
Bu bacaya, süzgeç takmak için, ille de uluslararası hukuk mu gerekir.
Onun bir parçası olmamamız mı gerek?
Uluslar arası hukukun parçası da olsak, hiç merak edilmesin.
Onu da kendimize benzetiriz.
Bu haber 9070 defa okunmuştur
  • hava C.Elmas  Zürich - 11.09.2015 Görüyorsunuz siyasilerimizin etkinligine giren hersey batiyor,yürümüyor.Eger Filtre icin para ayrilmissa ne Zaman ve hangi yetkili zamaninda ayrilmis.Niye kullanilmamis.Parayi kim nereye kullanmis.Ben vatandas olarak bu kisilere karsi beni zehirledikleri icin karsi koymam gerekir.Her gün gazetelerde kim parti baskani olacak diye ahkam kesenler hükümettedir.Bizi düsünmüyorlarsa kendi aile ve cocuklarini düsünsünler.sadece cebi ve koltugu degil.Hastalik geldikten sonra cep dolu olsa kirmizi koltukta otursaniz ne yazar.Bazilari da her Zaman oldugu gibi bu problemi de cözüme baglayacak.cözüm olursa diye baslayacak.

:

:

:

: