Türkiye’de seçimlerden sonra tırmanan terör olayları yalınızca PKK işi değildir. Bunun arkasında çok farklı ülkelerin parmağı olduğu şüphe götürmez. Birinci hedef Türk Kürt kavgası başlatmaktır. Bu kavga ancak Türkiye’yi istikrarı bozuk hale gelir ve artık yatırımcı da ülkeyi terk eder ve 1990’lı yıllara geri dönen bir ülke konumuna ulaşır. Türkiye başta enerji nakil hatlarının kesiştiği bir noktadadır. Türkiye, hem alıcı hem de satıcı ülkelerin bu konuda Türkiye ile uzlaşması gerekir. Eğer güçlü bir Türkiye varsa pazarlık payı güçlü olur bu da işlerine gelmez. Türkiye teknoloji üreten ülkeler konumuna geçti. Silah sanayi de dahil 2000’li yıllardan önce satın alan ülke idi. Daha kat edilecek çok yol var ancak zayıf kabuk aşılmıştır.
7 Haziran seçimlerinden sonra düğmeye basıldı. Ana nedeni AK Parti tek başına iktidarı kaybetti. Hükümet kurulamadı. Dış güçlere göre ülkedeki istikrarı bozmanın tam zamanı. HDP meclise girdi. Artık demokratik ülke kuralları daha da normal şekilde işleyecek. Kürt toplumunun partisi konumunda HDP barış sürecine büyük katkı sağlayacak.
Seçim sonrası bu meclisten bir hükümet çıkması gerekirdi. Ancak olmadı. Siyaset kurumu bunu başaramadı. Siyasetin özellikle muhalefet partilerinin görmek istemediği ve kabullenmediği AK Partisiz iktidarın olamayacağı idi. Halkın verdiği karar AK Partiyi yine güçlü bir şekilde hükümette yer almalı idi. Muhalifler çok suçladı ancak yapıcı teklifler de yapılmadı basından öğrendiğimiz kadarı ile. Neticede siyaset kurumu ilk sınavında başarısız oldu. Güçlü bir hükümet oluşsaydı durum çok başka olurdu. Bugün Almanya Başbakanı Merkel, “Türkiye durdurulmalı” dedi. Neden mi ? 100 uçak bombardıman yapıyormuş da ondan. Herhalde kendilerinin verdiği silahlarla eğitilmiş olacaklar da rahatsızlık oldu. AB siyasi ve ekonomi patronu konuştu ve teröre taraf oldu. Gönül arzu eder ki kimse ölmesin ancak Türkiye güvenlik güçleri çok sabırlı davrandı.
AB patronu Türkiye’nin büyümesinden rahatsız oluyor. PKK’ya silah teminin de de bulunuyor, bunlar Türk Kürt halkının kavga ettirmek ve ekonomik yönden zarar vermeye çalışıyorlar. İhracat yapan Türkiye değil ithalata bağımlı kalmasını istiyorlar. PKK,PYD,İŞİD,DAİŞ bu kadar gücü nereden buluyorlar. Binlerce AB vatandaşı bu yeraltı terör örgütlerinin içinde yer alıyor. Türkiye bölgede hem güçlü hem de örnek ülke olduğu için zayıflatılmasında hedef ülke. Doğu bloku ile hızlı ve güçlü başları oluşturabilecek en önemli ülke Türkiye, tükürse boğulacak olan Kıbrıs Rum tarafı bile meydan okuyor ve doğu ile batı arasında köprü olabileceklerini iddia ediyorlar.
Bu büyük oyun içerisinde malum Kıbrıs ayağı da var. Türkiye’de siyasi yönden tam bir istikrar olmadığı için burada çok hızlandırılmış müzakere süreci ile anlaşma olmaz ise her şey kötü olacak algısı yaratmaya çalışıyor BM ve AB yetkilileri. Merkel 2-3 yıl önce adayı ziyaret ettiği zaman Türk askeri adadan ayrılmalı demişti. BM özel temsilcisi de, “Türkiye’nin iç siyasi sorunları var. Bizler Kıbrıs sorununu bitirelim” diye açıklama yapmıştı. Yani Türkçesi Türkiye’yi Kıbrıs’tan çıkaralım.
Türkiye’ye yapılan bu saldırılar eğer ABD ye yapılmış olsaydı değerli okurlar siz düşünün ne olurdu, çok örnekleri var.
Şehitlerimizi saygı ile anıyor şerefli mücadelelerinde saygı ile eğiliyorum yaslı ailelerine de başsağlığı diliyorum. Gerçekten de ateş düştüğü yeri yakıyor. Büyük Türkiye’yi bu hain saldırılar ile iç kavganın içine sokmaya çalışanlar asla başaramayacaklar. Halk ne kadar tepkili olarak sokağa dökülmüş olsa bile yine de sağduyu hakim olacak ve bu işi güvenlik güçlerine bırakacaklar. Demokratik ülkede bu şekilde olmalı. Farklı dış güçlerin tam da istediği ortamdır, Türkiye’yi karıştırmak. Millet olarak bu oyuna gelmeyeceğiz.
Türk Kürt kardeştir ayrım yapan kalleştir. Türkiye farklı mozaik yapısı ile Dünyada onurlu yerini alacaktır. Sancılı da olsa 2023 Türkiye’si bölgede merkez ülke olacak ve bizim ile dünya iş yapmak için mücadele verecek, yeter ki birlik beraberliğimizi koruyalım.
