Sayın İzbul’un müjdesi

Çiçeği burnunda Sağlık Bakanımıza, anjiyo olduğu için, geçmiş olsun dileklerimizi sunarak, metnimize geçebiliriz.

Çiçeği burnunda Sağlık Bakanımıza, anjiyo olduğu için, geçmiş olsun dileklerimizi sunarak, metnimize geçebiliriz.
Sn.. İzbul, müteahhitlerin grevlerinin sona ermesi ile birlikte, yapımına ara verilen Sağlık Bakanlığına ait olan, Onkoloji Hastanesinin bitirilmesi için start verildiğinin ve kasım ayı sonunda
Hizmete gireceğinin, müjdesini verdi.
Sağlık servislerine, ülkemizde, yaygınlaşan kanser illetine karşı, vatandaşlarımızın sığınacağı, bir sağlık kompleksinin olması, gerçekten övünülecek bir durum olsa gerek.
Kanser hastalığının ülkemizde, her geçen gün sayıca arttığını biliyoruz!
Bunun nereden kaynaklandığını da, tahmin etmek zor değil.
Bildiğimiz halde, bu kaynakları kurutmanın önlemini alamıyoruz.
Hâlbuki bu o kadar zor bir durum değildir.
Kanser, yediğimiz gıdalardan.
Soluduğumuz havadan, insan vücuduna geçerek, onu bir kemirgen gibi kemirmekte ve mahvetmektedir.
Kanseri var eden bu kaynakların, kurutulması o kadar zor ve imkânsız mı?
Bilakis, buna karar vermek.
İrade göstermekle, bu işin üzerine gidilmektedir.
1986’lı yıllarda, o zamanın siyasi ismiyle, Federal Almanya’da kanser, ilk sırayı almakta idi.
Almanya’nın siyasi erki, ilk önce, insan vücuduna gıdalarla giren, tarım ilaçlarını ele alarak, yola koyuldu.
İnsan sağlığına aykırı kanserojen içerikli ilaçlar, piyasadan toplatıldı.
Ülkede, satışı yasaklandı.
Sebze ve meyveler, devlet eli ile denetime tabi tutuldu.
Sebze ve meyve hallerinde, kurulan kimyasal laboratuvarlarla, denetim yapılıyordu.
İnsanların soluduğu hava, devamlı kontrol edilerek, hava kirliliğine karşı, ciddi önlemler alındı.
İnsanların yoğun olduğu bölgelerde, sürekli hava ölçümleri yapılmaya başlandı.
Tarım yapılan toprakların analizi yapılarak, tarıma elverişli olup, sağlık açısından, sakıncalı olmayan, toprakların ekimine izin verildi.
Evet, kanser illetine yakalanan, yurttaşlarımıza, Onkoloji Hastanesi çok elzem.
Sığınacakları, bir liman gibi.
Fakat, bu kanserin ülkemizde silinmesi ve ortadan kaldırılması için yeterli mi ?
Asla.
Biz de, 1986 yıllarında, Almanya’nın aldığı önlemler ile, kanserde ilk sıralardan geri sıralara düşebiliriz.
Aksi takdirde, kasımda hizmete girecek, Onkoloji Hastanesinin
hemen ardından, başka Onkoloji Hastanelerinin temelini atmakla, meşgul olacağız.
Sn . İzbul .
Sn . Bakanımız.
Kasımda hizmete girecek olan bu hastanemizle birlikte, ciddi bir şekilde, sebze ve meyvelerdeki zirai ilaçların kontrolünü yapacak olan
ve halen mecliste bekleyen, Hal Yasa Tasarısının. Ayni zamanda yine Meclisimizde bekleyen, Gıda Yasa tasarılarının, kasım ayı sonunda
Yasalaşacakları konusunda müjde ver.
Aynı zamanda, o yöre halkını zehirleyen, kanser yapan, Teknecik’teki bacaya filtrenin takılacağı müjdesini de verin.
Aksi takdirde, üç ayaklı masayı, tek bir ayakla ayakta tutamazsınız.
Ülkede kanser ile baş edemezsiniz.
Baş edemeyiz.
Bu haber 8928 defa okunmuştur
  • kamu hastane yapmalı mı? Hasan Mehmet  Lefke - 23.09.2015 Müteahitler grev biterse onkoloji hastanesinin bitirilmesine start vereceklermiş. Şimdi, grev biterse deniyor. Sonra, para suyunu çekmezse denilecek. İyi kötü bitirilirse de, çalışmayan ısıtma soğutma sistemleri, kapanmayan kapılar, taşan kanalizasyon, patlayan borular v.s ile mücadele edilecek. Devlet yaparsa kötü yapar, pahalı yapar. Atamalar ``Hamili kart yakınımdır!`` yöntemi ile, park, temizlik, yiyecek içecek mafyalaşma şeklinde, alım satım sürekli suiistimal şeklinde olur. Oysa çok başarılı bir örnek var. Yakın Doğu Tıp fakültesi ve hastanesi. Bütün TC uyruklular buradan modern anlamda sağlık ve bakım hizmeti alabilirken, kendi ülkesinde KKTC vatandaşları bunu gıpta ile seyrediyor, bir kısmı burada tedavi olmak için kendi birikimlerini harcıyor. Sözüm ona devlet vatandaşın sağlığından sorumlu. Maalesef devlet hastanelerinde çalışan doktorlar hastaneleri kliniklerinin tanıtım merkezi olarak kullanıyorlar. Oysa devletin esas görevi vatandaşın tedavi faturasını ödemek olmalıdır.

:

:

:

: