yalcincemal@hotmail.com

Genellikle ada devletlerinde, kalkınmanın ve mali piyasaların dengesi ile ilgili olarak itici güçleri: tarım, hayvancılık, turizm.
El işi ve göz nuruna dayanan, turistik eşyaların yapılması.
Bizim de ülkemiz, bir ada ülkesi olduğuna göre , kalkınmamızın itici güçleri bunlar.
Güneyde, petrol bulundu.
Adada, yer altı zenginlikleri olmadığı için, bunu sanayi üretimine döndürmek, mümkün değil.
Hammaddeyi dışarıdan alarak işlemek “taşıma su ile değirmen döndürmeye benzer.“
Öyle ise yapılması gereken, tarım ve hayvancılık sektörü ile turizm sektörünü, teşvik edip destekleyerek, ülkemizin gelmesi gereken noktaya, getirilmesini sağlamak.
Tarım, hayvancılık ve turizm konusunda geldiğimiz nokta, içler acısı.
Tarımla, iştigal edenler, perişan.
Hayvan üreticileri, feryat halinde.
Turizmciler, maşallah, mutluluktan olsa gerek , otellerini
yakmaya başladılar.
Geçen gün, adamızda, Ekoturizmin kurucularından, babalarından
olan, Zekai Altan, borcu sayesinde, otelinin, haciz edilmesi karşısında, kendini otel odası ile birlikte yaktı.
Bereket, zamanında müdahale edilerek, Zekai Altan kurtarıldı.
Otel de, yanmaktan kurtuldu.
Kendini ve otelini yakacak kadar bunalan.
Karamsarlığa iten.
Mali sıkıntılarının, ortadan kalkmaması sonucu, bu çok ciddi olayın meydana gelmesine neden oldu.
Borç miktarı, banka avukatının talep ettiği 36 bin TL.
Verilen bilgiye göre, 3500 TL‘ye bitecek olan dava, 10 ayrı davaya bölünerek, toplam 36 bin TL talep edildi.
Bu da, düşünülmesi gereken bir olgu.
Borç ne kadar olursa olsun.
Önemli olan, bir eko turizmcimizin, 36 bin TL’lik bir borç için kendi kendini yakmağa sevk etmemiz.
Başka ülkelerde bu olsa ne yapılır ?
Tabi başka ülkelerde, altın yumurtlayan tavuğu, yumurtalarını artırmak için tedbir alınırken.
Bizde sadece, gelecek altın yumurtalarla ilgileniriz.
Tavuğu kendi kaderine terk ederiz.
Bu olay, ayni sektörde çalışan turizmcilerimizi, nasıl etkiler ?
Birçok turizmcimizin de, bankalara aldıkları kredilerden dolayı borcu var.
Bu olaydan sonra, psikolojik durumları acaba ne hale gelmiştir ?
Sadece bu sektörde değil.
Diğer üretim sektörlerinde de, durum ayni.
Herkeste bir korku.
Gelecek korkusu kaplamış.
Bizde, hak arama, yollara sokaklara indi.
Pankartlarla,
Yaftalarla,
Davullarla.
Yollarda sokaklarda, hak aramayana, hak verilmiyor maalesef.
Öyle ise, üretimin ve kalkınmanın itici güçleri olan, tarımcı, hayvancı ve turizmciler daha ne bekliyorsunuz ?
Kendi kendinizi, yakmayı mı ?